Kadrolular ve sözleşmeliler arasındaki fark

Eğitim-Bir-Sen, Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan 4/C sözleşmeli personel ile kadrolu devlet memurlarının ücret ve hastalık izinlerindeki farklılıkları işaret etti.

Kadrolular ve sözleşmeliler arasındaki fark
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.02.2011 - 10:52

Eğitim-Bir-Sen'den yapılan yazılı açıklamada, 31 Aralık 2010'da Resmi Gazete'de "Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Karar"ın "Ücretler" ve "izinler" başlıklı maddelerinin iptali için Danıştay'a yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtığı bildirildi.

Açıklamada, Dava dilekçesinde şu ifadelere yer verildiği bilgisi verildi:
"Günümüz koşulları göz önüne alındığında, değişen ve gelişen insan hak ve özgürlüklerine, çalışanların hayatını korumaya yönelik belirlenen kurallara rağmen bunlara aykırı bir kısım düzenlemelere yer verildiği görülmektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak çalışan 4/C sözleşmeli personel ile kadrolu devlet memurlarının her ikisinin de üstlendikleri görev, kamu görevi olup, sorumlulukları ise aynı olmasına rağmen, kadrolu devlet memuru olanlara 657 sayılı Kanun'un belirttiğimiz hükmünde belirli bazı hallerde yaptırılacak olan fazla çalışmanın ücretle karşılanacağı, ayrıca kurumların gerektiği takdirde günlük çalışma saatleri dışında fazla çalışma ücreti vermeksizin personele çalışma yaptırabilecekleri belirlenmiş ise de, bu çalışmaların karşılığının ne şekilde verileceği belirtilmiş fakat farklı gruplarda yer alan bu kamu görevlilerinden; hizmet akdiyle çalışan sözleşmelilere iptali istenen kararda belirtilen ücretler dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmeyeceği hüküm altına alınmıştır." Açıklamada, dava dilekçesinde, 4/C'li personele hastalık izninin 30 güne kadar verilirken, kadrolu devlet memuru olanlar için bu süre en az altı ay olarak tespit edildiğine dikkat çekildiği belirtilerek, "İnsanlar dönem dönem çeşitli sağlık sıkıntıları yaşayabilir. Fakat bu rahatsızlıkların 30 gün kadar süreceği, bundan daha uzun süren bir hastalığın bulunmadığı şeklindeki tespitler, sosyal olgular ve bilim sınırının ötesinde, hayatın olağan akışına ters, gerçeklikten uzak yargılardır. Dolayısıyla burada davalı idarenin hangi gerekçe ile hastalık iznini 30 gün ile kısıtladığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Bu durum, başta Anayasa olmak üzere, 657 sayılı Kanun'a ve uluslararası sözleşmelere açıkça aykırılık teşkil etmektedir" denildi.
12:16 03/02/2011


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler