Kalp hastalarının yeni umudu yapay kalp
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Rüçhan Akar, "Türkiye, en çok yapay kalp nakli yapan ve destek sistemleri uygulayan ülkeler arasında dünyada üçüncü sırada. Bu sıralamada ilk iki ABD ve Almanya'ya ait" dedi
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği tarafından bu yıl 13'üncüsü düzenlenen uluslararası katılımlı kongre, Titanic Deluxe Otel'de düzenlendi.
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Rüçhan Akar, kalp nakillerinin ancak canlı vericiden yapılabildiğini belirterek bunun için organ bağışının artırılması gerektiğini söyledi. Akar, Türkiye'de böbrek ve karaciğer nakil oranlarının yüksek ancak kalp nakillerinin oldukça az olduğunu belirtti.
Akar, hastaların çeşitli cihazlarla desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak yapay kalp destek cihazlarının, son evre kalp yetersizliğindeki hastada kalbin pompalama görevini üstlenen, ileri teknoloji ürünü cihazlar olduğunu ifade etti.
Yapay kalp destek cihazlarının, hastanın kalp yetersizliği iyileşene ya da kalp nakli oluncaya kadar hayatta kalması için kısa süreli kullanılabildiğini anlatan Akar, bunun yanı sıra hastanın kalan hayatı boyunca kullanabileceği uzun süreli yapay kalp destek sistemlerinin mevcut olduğunu belirtti.
EN UZUN YAŞAYAN HASTA ŞU AN 11. YILINDA
Yapay kalp destek cihazı ameliyatının, takılan cihazın türüne göre değişmekle birlikte herhangi bir olağanüstü durum olmadığı sürece ortalama 3-10 saat sürdüğünü anlatan Akar, hastanın ameliyat sonrasında yoğun bakımda tedaviye alındığını söyledi.
Akar, ameliyat sonrası hastanede kalış süresinin yaklaşık 20-25 gün olduğunu ifade ederek hastaların cihazla yaşadıkları süre boyunca kan sulandırıcı ilaçlar kullandığını ve düzenli kan testleri yaptırdıklarını bildirdi.
SGK'lı hastaların kalp nakli ve yapay kalp destek cihazları ameliyatlarının, hazırlık, yoğun bakım ve hastane dönemlerindeki bakım ve tedavileri paket ödeme sistemi yoluyla SGK tarafından karşılandığının altını çizen Akar, şunları kaydetti:
"En çok yapay kalp nakli yapan ülkeler arasında Türkiye de yer almaktadır. Tamamen kalbin çıkartılması yüzde 10 civarında bir hastaya yapılıyor, yüzde 90 hastaya ise destek sistemleri denilen yöntemler uygulanıyor.
Türkiye, en çok yapay kalp nakli yapan ve destek sistemleri uygulayan ülkeler arasında dünyada üçüncü sırada. Bu sıralamada ilk iki ABD ve Almanya'ya ait. Türkiye'de senede yaklaşık 200 destek sistemi ve 60-80 yapay kalp nakli yapılıyor, Avrupa'da ve ABD'de çok daha fazla sayıda yapılıyor.
İki yıl önce SGK tarafından geri ödeme onaylandı. Bakanlığın desteği çok oldu. Geçmişte kalp nakli beklerken ölen hasta sayısı çoktu. O nedenle, geri ödeme onaylandıktan sonra gelinen sayı, iki sene içerisinde yaklaşık 400 hastaya yapay kalp ve destek sistemi takıldı. Bu uygulamalar, Türkiye genelinde 12 merkezde gerçekleştirildi."
Yapay kalp ile hastaların günlük hayatlarını devam ettirebildiğini, spor yapabildiğine dikkati çeken Akar, "Diğer organları da bu arada iyileşmektedir. Daha sağlıklı olarak kalp nakli adayı olmaktadır. Dünyada en uzun yaşayan hasta şu an 11. yılındadır" dedi.
"TÜRKİYE'DE YILDA 75 BİN AÇIK KALP AMELİYATI YAPILIYOR"
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Ali Gürbüz de kalp ve damar hastalıklarının hem sağlık hem de yaşam konforu üstünde çok önemli bir yere sahip olduğunu belirterek kalp ve damar hastalıklarının kronik hastalıkların başında geldiğini ifade etti.
Türkiye'de kalp ve damar cerrahisinin dünya ölçeğinde en üst standartlarda yapıldığını vurgulayan Gürbüz, şu anda 42 Sağlık Bakanlığı, 52 üniversite, 164 özel hastane olmak üzere toplam 260 kalp merkezinde yıllık 75 bin açık kalp ameliyatı yapıldığını söyledi.
Gürbüz, günümüzde çocuk kalp ameliyatları ve kalp yetmezliği ameliyatlarının, kalp nakillerinin ve yapay kalp cihazlarının başarıyla gerçekleştirildiğinin altını çizdi.
GERİ ÖDEME POLİTİKALARINA ELEŞTİRİ
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Anıl Apaydın da vücudun en önemli atardamarının aort olduğunu belirterek halk arasında balonlaşma olarak bilinen anevrizma ile damarda çatlamanın damarın yırtılıp kanamaya neden olabildiğini bildirdi. Apaydın, "Her iki hastalık da tedavi edilmezse hayati tehlikeye yol açar" uyarısında bulundu.
Apaydın, damarda yırtılmanın acil bir durum olduğuna dikkati çekerek bu hastalıkların açık cerrahi ya da kapalı girişimsel yöntemlerle tedavi edildiğini belirtti. Atardamar cerrahisinin ve diğer girişimlerin yüksek düzeyde tıbbi bakım, deneyim ve teknoloji gerektirdiğini dile getiren Apaydın, yöntemlerin pahalı olduğunu ifade etti. Apaydın, "Yıl içinde dahi sürekli değişen geri ödeme politikaları nedeniyle bu yöntemin uygulanması dönem dönem sekteye uğramaktadır. Uygulamaların kesintisiz ve yeterli düzeyde uygulanabilmesi için malzeme geri ödemesi başta olmak üzere tutarlı bir yaklaşım gereklidir" değerlendirmesinde bulundu.
Türk Kalp ve Damar Cerrahisi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kürşat Bozkurt ise damar sertliğinin görülme sıklığının artış gösterdiğini, bunda sigara kullanımının önemli bir etken olduğunu vurguladı.
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!