Kişiye özel şarkı dikiyor

Mahallenin sevimli, afacan, zeki kızı Deniz Arcak, elinde topuyla tekrar bahçede...

Yayınlanma: 10.04.2021 - 16:50
Abone Ol google-news

90’larda fırtına gibi girdi hayatımıza. Yerinde duramayan, zıpır; biraz da yaramaz çocuktu. Herkes çok sevdi. Deniz Arcak, ardı ardına hit şarkılar yaptı, konserden konsere koştu. Sonra uzunca bir süre sakin bir limana demirledi. Dersler, besteler, çok arada özel konserler dışında hep kendi kozasındaydı. Şimdi, bir değil, birkaç albümlük projeyle tekrar karşımızda. Mahallenin sevimli, afacan, zeki kızı, elinde topuyla tekrar bahçede...

Fatih Türkmenoğlu

Öncelikle gelişmeler hayırlı olsun Deniz. Kariyerinde birçok yenilik var... 

Aslında çok şuurlu değişiklikler değil, zira hayatı geldiği gibi yaşamak kolayıma geliyor Fatih’çiğim. Ama isteğin en büyük kılavuz olduğunu tecrübe etmelere doyamıyor insan. Bu benim gençlik hayalimmiş. Deniz Arcak Atölyehane’yi ilk açmayı düşündüğümde, beyim Akgün sen hayatta yapamazsın, organize olamazsın, yüzer gezersin dedi. Düşündüm, çok doğru, o sırada biri Facebook’tan bir video paylaştı. Video şöyle: Sene 1993 galiba, rahmetli Haruncuğumla MFÖ’nün televizyon programına katılmışız, programın sonunda Mazhar Alanson “Büyüyünce ne yapmak istiyorsun, hayalin ne” diye soruyor, ben de “Fame gibi özgür kafalı bir okul açmak” diyorum. Akgün’le seyrettik ve “Aç bari” dedi. Çok sevdiğim bir dostum da beni bu konuda motive etti ve işte hayallerim...

Bir yandan öğrenciler, bir taraftan albümler, çok zor olmuyor mu?

Çok zevkli, o kadar tatlı insanlar giriyor ki o kapıdan... Doktorlar, mühendisler, eczacılar, baristalar, avukatlar, beyaz yakalılar. Onlar da bir hayalin peşindeler, harikalar diyarında onlara kılavuzluk etmeye çalışıyorum, keşifler, ezber bozmalar, neler neler. Albümler de zaten onlarla yaptığımız albümler. Ziyadesiyle zevkli.

Albümü kimlerle hazırladın? Şarkıları nasıl seçtiniz?

Tatlım süreç şöyle; kişi geliyor, önce yeteri kadar egzersiz yapıyoruz, sonra hayata bakışı ve algılayışına dair neler söylemek ister diyerek söz yazmaya başlıyoruz. Herkesin kendisine ait duygularından çıkıyor sözler... Sonra ben de bestesini yapıyorum. O kişiye özel şarkı dikiyorum elimden geldiğince. Daha önce söylenmemiş bir şarkı çalışmak çok acayip bir tecrübe, önce soyunup tüm çıplaklığınla yüzleşip yeniden giyinmek gibi. Sonra şarkıları Akın Eldes’e gönderiyorum, Akıncığım onları bir yapıyor ki, zevkten deliriyoruz. Sonra canım arkadaşım Erhan Güleryüz’ün stüdyosunda kayıt ediyoruz. Erman Aydöner’ciğim kayıtları, mix ve mastering’i yapıyor. Sonra canım yeğenim Can Türkdoğan klipleri çekiyor, 32 yıllık arkadaşım Arzu Taşçıoğlu zihni sinir fikirleriyle sanat yönetmenliğini ve teaser’ları organize ediyor. Asistanım, elim ayağım organizatörüm doğurmadığım kızlarımdan Canan Baltacı da bu süreçte hep dolu dizgin yardımda. Yani kalp kalbe verip yapıyoruz bu işi.

Yıllardır camianın hem içinde hem de biraz sınırında duruyor gibisin. Nasıl bir denge bu?

Hiç bilmiyorum be Fatih’ciğim, içimden geldiği gibi bir durum sanırım.

Öğretmenliği bu kadar çok sevebileceğini tahmin edebilir miydin?

Öğrenciliğim bir felaketti, hatta ötesi olabilir, onun için tahmin edemezdim sanırım.

Öğrenci yetiştirmede seni bu kadar heyecanlandıran şey ne?

Birinin ezberleri kırıldığında ve bundan deli gibi zevk aldığında, bunu seyretmek işte paha biçilmez. Birinin turist olduğu bir mecrada keşif yolculuğuna iştirak etmek, kılavuzluk etmeye çalışmak çok acayip. Şarkı söylemek benim için “Nirvana”. Onlara bunu bir nebze yaşatabilmek, gözlerindeki inanılmaz mutluluğu seyretmek delirtici.

Peki stadyum konserlerini, dinmek bilmeyen heyecanla koşturulan tempoyu özlemiyor musun?

Bu 50 yaş kafasını çok sevdim be canım. Ne istediğini bilmek ve buna enerjini yatırmak ve isteklerinin de dönüşmesine izin vermek iyi geliyor bana.

Evde mutlu olmak her şeyden daha önemli sanırım.

Eveeeet, çok şeker bir kocam var. Hayatı hafifleten, kafasını uzaktan gördüğümde “hah oh be” diye rahatladığım. Zorlaştırmayıp, kolaylaştıran biri, sana alan bırakan biri çok kıymetli.

Ne zaman, nasıl tanıştınız?

2015’te tanıştık, ablamın ortaokuldan sınıf arkadaşı, görücü usulüyüz yani.

Sırada başka albümler de var mı?

Olmaz mı? Atölyehane serisinin dördüncüsünü çalışıyoruz şimdi. Her albümde bir tane de ben söylüyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler