"Kurgulanmış bir olay"

Uslu, Akgün Otelde düzenlediği basın toplantısında, bugünkü kutlamaların adeta bir bayram havasında geçtiğini söyledi. Kutlamanın sadece bir miting olmadığını, bu mitingle Türkiye'nin ve toplumun önünü açtıklarını dile getiren Uslu, 1 Mayısların normalleşmesini sağladıklarını, toplumun demokratikleşme ve demokratik açılım konusunda ne kadar sağduyulu olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Kamu yönetiminin 1 Mayıslara yönelik algısının değiştiğini ve bugüne özgü olarak hatıra pullarının bastırıldığını söyleyen Uslu, ''devletin bugüne kadar kavgalı olduğu 1 Mayıslara karşı ezberini de bozduğunu'' savundu. Uslu, Taksim Meydanı'ndaki kutlamaların, sadece 1977'de burada ölenlerin anılması değil, o günün sorumlularının bulunmasına yönelik taleplerin de bir işareti olduğunu söyledi.

''İşçiler arasına sızan provokatörler"

Mitingin coşkulu bir ortamda yaşandığını, ancak bu durumdan bazılarının memnun olmadığını ifade eden Uslu, ''Olaylar her ne kadar Kumlu'nun kürsüye çıkmasıyla başlamış olsa da, doğrusu bu olayın önceden kurgulanmış bir tezgah olduğu düşüncesindeyiz'' dedi.

Uslu, Kumlu'ya saldıranların işçi değil, işçilerin arasına sızan provokatörler olduğunu düşündüklerini belirterek, şunları söyledi:
''Kumlu'nun karşısına çıkıp ne istediğini, neye itiraz ettiğini söylemeyerek, direklerin arkasına gizlenmek suretiyle provokatörler, Kumlu'nun üzerine saldırmıştır. Oradaki sendikal örgütlerin, konfederasyon başkanlarının saldırıyı birlikte göğüslemeleri gerekirdi. Sadece Kumlu hedef seçilmemiş, kürsüde hedefe konulmuştur. O kürsüdeki konfederasyon başkanları bugün açıkça taciz edilmiştir. Böyle bir durum karşısında konfederasyonların, 'Olanlar sadece Kumlu'ya yapılmış bir tepkiydi' deyip olayı yok saymalarını içime sindiremiyorum. Kumlu'ya yapılan hareketi kendime ve diğer başkanlara yapılmış sayıyorum.

Biz 4 konfederasyon alanı terk ettiğimiz halde, diğer iki konfederasyonun halen alanda kalmaya devam edip, adeta fırsatı ganimete dönüştürmek istercesine konuşmalarına devam etmelerini her şeyden önce ahlaki bulmuyorum. Bu 1 Mayıs'a farklı yönlerden, ama kol kola birlikte girmeyi başardık. Ama ne yazık ki kol kola bitirmeyi başaramadık. Kaygım şu ki; bizden sonra konuşmaya devam edenlerin bu provokasyondan haberleri var mıydı? İki konfederasyon başkanının orada kalıp hiçbir şey olmamış gibi davranmasını yadırgıyorum.''

Türk-İş içerisinde muhalefetiyle bilinen Tek-Gıda-İş'in, alana DİSK kortejinin önünde girdiğini ifade eden Uslu, şunları söyledi:
''DİSK, sanki önceden böyle bir tepkinin olacağını bilerek, Tekel işçilerine veya TEKEL işçilerinin içerisine sızan provokatörlere bir 'taşıyıcı annelik' yapmıştır. Bunu yadırgıyorum. Kimin nerede yürüyeceği belliydi. Geçen basına yansıdı. DİSK Genel Başkanı Çelebi ile Tek-Gıda-İş Başkanı Türkel birlikte yemek yediler. Herkes istediğiyle yemek yiyebilir, bunu yadırgamam, ama acaba 'Tek-Gıda-İş Türk-İş'in içinde yürümesin, DİSK'in önünde yürüsün. Biz onlara uygun zemin hazırlarız' konuşması o yemekte mi yapılmıştır.''

Bugün işçi hareketi birlikteliğinin törpülendiği görüşünü dile getiren Uslu, ''Hak-İş olarak, bu örgütler kendilerini sorgulamadıkça ve kamuoyunun önünde özür dilemedikçe bundan sonra hiçbir 1 Mayısta bu sorumsuzluklarla yan yana olmayacağımızı söylemek istiyorum. Bundan böyle 1 Mayıslarda birlikte hareket etme koşullarının kalmadığını düşünüyorum'' dedi.

''Planlı biçimde saldırı yapılmıştır"

Uslu, ''Polisin meydanda olmaması iyi mi, kötü mü oldu?'' sorusu üzerine de, ''İyi oldu. Burada eksiklik polis değil, oraya katılan örgütlerin sorumluluğuydu'' karşılığını verdi. Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Eğer bir örgüt başkanı, alana gelmek, yerini almak, üyelerinin davranışlarına yönelik müdahaleler yapmak gibi sorumluluğu varken bir yere saklanıp, bulunduğu delikten talimat vererek saldırtıyorsa, orada yeterince demokratik terbiye yok demektir. Planlı biçimde bir saldırı yapılmıştır.''

Uslu, kürsüye atıldığı iddia edilen bir bıçağı da gazetecilere gösterdi.
''Bundan sonra Taksim Meydanındaki 1 Mayıslara katılacak mısınız?'' sorusu üzerine de, Uslu, ''Gideriz, ama onu gelecek yıl gösterir. Şimdiden bir şey demem imkansız. Bizim için Taksim kutsal bir mekan değildir. Alan fetişizmi içerisinde değiliz. Her yer 1 Mayıs alanıdır. İşçi ve emekçinin olduğu her yerde kutlanır'' yanıtını verdi.