"Mısır koçanı'ndan bile tetenoz bulaşıyor"

Bulaştığında ölüme yol açabilen tetanos mikrobunun sadece paslı yüzeylerin yol açtığı kesiden değil, mısır koçanı, tığ ile vuran ayakkabıdan dahi bulaşabildiği öğrenildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.01.2013 - 10:56

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İftihar Köksal, tetanosun aşı ile korunulabilen bir hastalık olduğunu söyledi.

Tetanosun çocukluk yaş grubunun en önemli aşılarından birisi olduğunu belirten Köksal, ''Normal koşullarda baktığımız zaman Türkiye'de tetanos hastalığından ölümlerin olmaması lazım ama maalesef kırsal kesimde aşılamanın ihmal edilmesi, hala aşılanmamış bir kesimin olması nedeniyle ölümler meydana geliyor. Erişkin yaşa gelindikten sonra aşılamanın yapılmaması büyük tehdit oluşturuyor'' dedi.

Prof. Dr. Köksal, özellikle kırsal kesimde tarımla, hayvancılıkla ya da işi gereği kesici aletlerle uğraşan insanların tetanos açısından büyük risk altında olduklarını ifade ederek, ''Maalesef aşı ile korunulabilen bir hastalık olmasına rağmen biz hala vaka görüyoruz. Erişkinlere her 10 yılda bir tetanos aşısını yaptırmalarını öneriyoruz. O zaman kişinin hiçbir şeyden korkmasına gerek yok. Tetanos olma riski de yok. Ancak aşısını tamamlamamış ve kazaen mikrobu barındıran tozla, toprakla teması olmuş, vücudunun herhangi bir yerinde kesi bulunan kişilerin de en kısa zamanda sağlık kuruluşuna başvurması lazım'' diye konuştu.

Tetanos mikrobunun sporlarının her yerde bulunduğunu ve ortamda çok dayanıklı olduklarını anlatan Köksal, şöyle devam etti:

''Tetanos mikrobu toprakta, hayvan dışkısında, paslanmış yüzeylerde vardır ve çok kolay bulaşabilir. Dolayısıyla küçük bir kesi, bulaşma da olsa bunu ihmal etmemek lazım. Yüzeysel kesilerde bile bulaşma olduğunda hastalık ortaya çıkabilir. Tetanos maalesef geliştikten sonra ölüm riski yüzde yüze yakın bir hastalıktır. Ciddi yoğun bakım desteği gerektiren hastalıktır. Dolayısıyla saatler çok önemli. Yaralanmadan sonra sağlık kuruluşuna başvurulması, hemen yaranın temizlenmesi, içeride varsa yabancı cismin çıkarılması, bunun yanı sıra tetanos aşısının ya da tetanos immünglobilinin verilmesi hayat kurtarır ve yüzde yüz koruyucudur.''

40 yaşın üzerinde risk artıyor

Prof. Dr. Köksal, mısır koçanının batmasına bağlı olarak çok sayıda tetanos vakası gördüklerine dikkati çekerek, ''Bölgemizde çay, fındık gibi tarım ürünleri var. Bunları toplarken, harmanlarken yaralanmalardan sonra gelişen vakalarımız mevcut. İhmal etmemek lazım, tetanos sadece paslı yüzeylerle bulaşmaz'' dedi.

Tetanos mikrobunun sinir hücrelerini tutan bir hastalık olduğunu belirten Köksal, şöyle devam etti:

''Tetanos, yavaş yavaş ilerleyerek bütün vücudu etkileyen bir hastalıktır. Hastanın bilinci asla kapanmaz ama kaslarını etkilediği için kaslarını hareket ettiremez ve bir süre sonra solunum kasları da etkilendiği için solunum yetmezliğinden yaşamını yitirir. Bu kadar önemli bir hastalık. Maalesef toplumda sadece paslı şeylerden bulaşır diye yanlış bilgi var. Hayır tetanos sadece paslı şeylerden değil, bu sporların bulunduğu her türlü ortamdan bulaşabilir. Evde beklemiş, kullanılmamış bıçak bile böyle bir temas olduysa eli kestiği zaman tetanos bulaştırması açısından risk oluşturur. Biz bunları kirli yaralar olarak adlandırıyoruz. Ev içindeki aletlerle kesilen yaralarda bile risk olabilir. Tığ batması sonucu tetanos gelişen hastamız vardı.

Ayakkabı vurmaları da tetanos açısından ciddi ve ihmal edilen risktir. Ayakkabıdaki herhangi bir metalin batması da tetanos açısından risk oluşturabilir. Bu nedenle en kısa sürede sağlık kuruluşuna gidilmesi lazım. Hastalıktan korunmak için kolay olan yol, her 10 yılda bir tetanos aşısının yapılmasıdır. Tetanos vakalarımızın yaş ortalamasına baktığımız zaman 40 yaşın üzerinde daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu da gençlikte yapılan tetanos aşılamasının koruyuculuğunun kalmamasından kaynaklanmaktadır.''
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler