Sağlıklı çalışma için aşı
Hastalığı kontrol altına almak ve normal yaşam koşullarına dönmek için Avrupa ülkelerinde aşı olmayanlara karşı yaptırımlar dillendirilmeye hatta uygulamaya konulmaya başlandı bile.
Vaka sayıları yeniden yükselmeye başladı ne yazık ki... Ölüm sayıları, “Yeniden kapanma olur mu” dedirtecek boyutlara doğru tırmanıyor. Turizm bölgelerinin özellikle yurtdışından gelen aşısız turistlere de açılmasıyla eylülde yeniden bir dalganın yaşanacağı endişesi yayıldı. Endişenin boyutlarını artıran durum ise aşı karşıtlarının yoğunluğu. Daha doğrusu tam anlamıyla aşı karşıtı olunmasa bile aşılama için yeterince hevesli olunmaması ciddi bir sorun olarak ortaya çıkmış durumda.
Hastalığı kontrol altına almak ve normal yaşam koşullarına dönmek için Avrupa ülkelerinde aşı olmayanlara karşı yaptırımlar dillendirilmeye hatta uygulamaya konulmaya başlandı bile... İtalya ve Fransa'da özellikle eğitim sektöründe aşı olmayanların okula alınmayacağı, devamsızlığını beş günü bulanların ise açığa alınacağı dillendiriliyor.
Bizde de konunun muhatabı sivil toplum örgütleri aşı olmayanlara karşı neler yapılabileceğini tartışmaya başladı.
İŞTEN ATILIR MI?
Peki aşı olmadı diye bir çalışan işten atılabilir mi? Bazı hukukçular, işverenin yükümlülüklerinden en önemlisinin işçinin sağlığı ve güvenliği olduğunu belirterek “Hem işverenin hem de diğer işçi arkadaşlarının sağlığını tehlikeye atan personeli işveren hem iş kanunundan hem de işçi sağlığı ve güvenliği kanunundan kaynaklanan haklı fesih haklarına dayanarak sözleşmesini feshedebilir” görüşünü savunuyor.
HAKLI DEĞİL GEÇERLİ
Bir fabrika ortamında sıkı ve yakın bir çalışma ilişkisi söz konusuysa, burada işverenin, işçisini aşıya zorlaması anlaşılabilir. Hatta işçiyi bu nedenle işten atabileceğini savunan hukukçular bile var. Ancak çalışma yaşamında iki türlü fesih söz konusu. Biri haklı nedenle fesih, diğeri de geçerli nedenle fesih. Haklı fesihte, işveren çalışanı tazminatsız bir şekilde işten atar, geçerli fesihte ise işveren çalışanın tazminatını vererek işten atabilir. Aşının yasal olarak zorunlu olmadığı düşünülürse, işverinin “İş sağlığı güvenliği önlemlerini almalıyım. Hem diğer işçilerin hem de sizin sağlınız açısından sizi atıyorum” demesi haklı bir fesih olmayacak, işçi yasal haklarını arabulucu ve davalarla arayacak ve alacaktır. Ancak aynı gerekçeler geçerli bir fesih nedeni oluşturabilir. İşveren yasal haklarını ödeyerek atabilir. Ancak bu da zaten ekononimin yavaşladığı bir ortamda işverenin pek tercih edeceği bir yol olmayacaktır.
ÖZENDİRME MÜMKÜN
Türkiye’de yasal olarak zorunlu olan aşılar var. Ancak korona aşısı yasal olarak zorunlu tutulmadığı için işçilerin de aşı yaptırmadı diye haklı fesihle işten atılamayacağı hatta ücretsiz izne çıkarmanın süresi de dolduğu için bu yöntemin de uygulanamayacağı. Çok sayıda işçinin çalıştığı işyerlerinde işverenin, aşıyı özendirmek için yıllık izin süresini artırıbileceği, haftalık izin sürelerini yeniden düzenleyebileceği şeklinde özendirici yöntemlerin tercih edilmesi öneriliyor.
Ancak ne olursa olsun salgının boyutları ve başta 1.5 eğitim yılı olmak üzere bir dizi kayıp yaşanan ülkede aşılamanın artırılması için gerekirse zorunlu olması ya da Avrupa ülkeleri gibi bazı yaptırımların gündeme gelmesi kaçınılmaz görünüyor.
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti