Sarıyer'de toplu cinayet davası sanıkları da serbest

Yılanlıdağ'ın eniştesi Şamil Çınar, ablası Satı Çınar, yeğenleri Yılmaz, Özcan, Muşar ve Derya Çınar ile oğlu, 2005'te öldürüldü.

Sarıyer'de toplu cinayet davası sanıkları da serbest
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.01.2011 - 10:18

Tarabya’da Cumhuriyet Mahllesi’nde yaşayan 7 kişilik bir aileyi, 3 Ocak 2005’te yok eden cinayet zanlıları CMK’nin 102. maddesindeki değişiklik nedeniyle dün tahliye edildiler. Hem öfkeli hem de üzgün olan şikayetçi Haydar Yılanlıdağ, “Ateş düştüğü yeri yakar. Yaşamayan bu acıyı bilemez. Bu yasayı çıkaranların, hazırlayanların vicdanları rahat mı?” diye soruyor.

Ticaretle uğraşan Haydar Yılanlıdağ, üç yaşındaki oğlu Eren Yılanlıdağ’ı, ablasını, eniştesini ve dört yeğenini dün ikinci kez kaybetti. Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren cinayet davasında, “taammüden adam öldürmek”, “silahlı gasp”, “adam öldürmeye yardım etmek” suçlarından 7’şer kez müebbet hapis cezasına mahkum edilen tutuklu sanıklar Metin Tanış, Ertekin Tanış ile 10 yıl hapse mahkum edilen Mehmet Salih Erdem dün serbest bırakıldı. Davayı başından bun yana takip eden Haydar Yılanlıdağ, tahliye kararına itiraz ediyor. “Oğlum yaşasaydı 9 yaşında olacaktı. Okula gidecekti... İnsan yaşamına devam ediyor ama asla bir an unutulmuyor. Ben sorunların şiddetle çözülmesine taraf bir insan değilim. Bu durumda ne yapacağım? Nereye başvuracağım? İnanılmaz üzgünüz” diyor. Hiçbir suçu günahı olmayan insanların, para yüzüden kahpe bir planla öldürüldüğünü dile getirerek, şöyle devam ediyor: “Küçük çocuk, kadın fark etmez masum insanları öldür. Sonra da çık elini kolunu salla. Böyle bir şey olabilir mi? Bu yasayı hazırlayanların vicdanı rahat mıdır? Allah onların da başlarına versin diyorum başka da bir şey diyemiyorum. Bu çıkan insanların hepsi kaçar gider. Hangisini takip edecekler? Bunu düşünmüyorlar mı?”


Dava nasıl uzadı?

Yılanlıdağ, davanın gide gele uzamasını, Yargıtay’ın dosyadaki usül hatası nedeniyle kararı bozmasını eleştiriyor. Mahkemenin, gelmeyen bir evrak yüzüden aylar sonraya duruşma günü verdiğini belirterek, “Evrak gelmiyor beş ay sonraya, sanıklar gelmedi bir beş ay daha... Hapisten tutuklu nasıl getirilmez? Bir evrak bir yılda mahkemeye ulaşmaz mı? Hakim soru bile sormuyor. İki laf ediyorsun, yine erteleniyor. Oysaki her şey ortada. Git gel, sanıkları her gördüğünde kahrol, sonra yeniden git... Bir duruşmaya bakan hakim diğer duruşmaya çıkmıyordu” diyor. Sanıklara Cumhurbaşkanı gibi koruma tahsis edildiğini ifade ederek, Yargıtay’ın bozma kararının ardından bir kez duruşma yapıldığını belirtiyor. “Avrupa’da nasıl yargılama yapıyorlar bilmiyorum” derken gözleri dolan Yılanlıdağ, şunları söylüyor: “Devlet kendisine karşı yapılmış suçlarda af çıkarabilir ama bana, sana, ona yapılmışa devlet bizim adımıza karar veremez... Bu adamlar kaçtı gitti diyelim devlet bunun hesabını verebilecek mi? Kanunlar ve hepsi, katillere, sahtekarlara taraf çıkıyor. Hiç kimse mağdur olan insanların tarafından bakmıyor. O zaman, sürekli sen öldüren olacaksın, sen az yatıp, sen çıkacaksın... Gideni hiç bir şey getirmez. Bunlar 1500 sene ceza da alsa insanların acısı geçmez. Sanki bugün olmuş gibi. Üstünden o kadar sene geçti. Uzun süre hapiste kalsalar biraz vicdanlar rahat eder.” Mahkeme salonlarındaki “adalet mülkün temelidir” sözüne dikkat çekerek, “Adalet nasıl mülkün temeli? İnsanların yüzde 60’ inanmıyordur adaletin olduğuna. Ben adalet olduğuna inanmıyorum. Adalet olsa bugün bunları yaşar mıydık?” diye soruyor. Yargılama sistemini rezalet ve laçka olduğunu söyleyerek, “Öldürülenler, oğlum, yeğenlerim eniştem, ablam. Hep beraber olduğum insanlardı... Eşime daha söylemedik. Onu düşünüyorum şimdi... Olan namuslu insanlara oluyor her zaman. Devlet bana ve akrabalarıma sahip çıkmayacaksa ben devlete neden vergi ödeyeyim?” diyor.
 
Sarıyer toplu cinayet nasıl gerçekleşti?

Sarıyer katliamının kurbanı Çınar ailesi, Sivas’ın yoksul bir köyünden çıkıp, İstanbul’da ticarete atılınca zenginleşti. Esnafa da borç veriyorlardı. Mahmutpaşa’daki mağazalarına komşu Hamza Karadeniz’e de borç verdiler. Karadeniz’in borcu 460 milyar lirayı bulduğunda, çek-senet tahsilatı ve adam yaralamaktan sabıkalı arkadaşı Metin Taniş ve ağabeyi Ertekin Taniş’e gitti. Amaç Yılmaz Çınar’ın servetine sahip olmaktı. Yılmaz Çınar’ı ve iki kardeşini ‘borcunu ödeyeceğim’ diye çağırdığı otoparkta öldüren saldırganlar, sonra ağabey Şamil Çınar’ın kapısını çaldı. Şamil Çınar’ın eşi Satı Çınar konuklara çay ikram ediyordu. Metin Taniş susturuculu silahıyla önce Şamil Çınar’ı sonra Satı Çınar’ı ardından da kızları Derya Çınar’ı kurşun yağmuruna tuttu. Hamza Karadeniz evdeki kasayı ararken, üst katta uyuyan 3 yaşındaki Eren Yılanlıdağ’ı gördü ve ölüm emrini verdi. Metin Taniş katliam zanlısı olarak gözaltına alındığında, “Yılmaz, Müşar ve Özcan’ı Hamza Karadeniz otoparkta kafalarına kurşun sıkarak öldürdü. Ben de Şamil, Satı ve Derya Çınar’a sıktım. Hamza Karadeniz, ‘Beni tanır’ diyerek küçük çoçuğun kafasına iki el ateş etti” dedi. Hamza Karadeniz ise olaydan sonra intihar etti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler