"Turgut Özal tabii ölümle hayata veda etti"

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a suikast yapıldığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, "Tabii bir ölümdür, önümde olduğu için söylüyorum. Ben tabii adli tıp morglarına çok girmiş, çıkmış bir eski avukatım; benim de gördüğüm orada ağzından köpük geldiği falan tamamen yalan" dedi.DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin Merkez Karar Kurulu toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cindoruk, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a suikast yapıldığı iddialarına ilişkin, Özal'ın kendisi meclis başkanıyken vefat ettiğini, vefat ediş saniyesinde kendisinin de Hacettepe Hastanesi yoğun bakım ünitesinde olduğunu belirterek şunları dedi:

"Önümüzde tabii ölümle hayata veda etti. Biri Gülhane Hastanesi Başkanı, 5 profesörün ortak kararıyla kendisinin vefat ettiğine dair rapor tanzim edildi. O raporu Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Kaya Toperi ağlayarak okudu, hiç kimsenin de itirazı olmadı. Ben son nefesinin dahi verilişi sırasında 3-5 metre yakınındaydım. Allah rahmet eylesin. Öyle bir iddia o zaman ortaya atılmadı. Bir olumsuz olayın olduğunu sanmıyorum. Tabii bir ölümdür, önümde olduğu için söylüyorum. Ben tabii adli tıp morglarına çok girmiş, çıkmış bir eski avukatım; benim de gördüğüm orada ağzından köpük geldiği falan tamamen yalan. Gayet rahat nefes alırken tıbbı tedaviye ara verilip vefat etti. Allah rahmet eylesin." dedi.

AKP-BDP Görüşmesine itirazımız var

Cindoruk, AKP ile BDP arasındaki görüşmeye de "itirazı" olduklarını söyledi. Bu metodun 'yanlış ve yanıltıcı' olduğunu ifade eden Cindoruk, hükümetin terör örgütünün siyasi kanadı ile görüşme yaptığını, bunun devlet adamlığına yakışmadığını belirtti. Terör konusunun tek bir parti ile görüşerek çözülemeyeceğini savunan Cindoruk, sadece AKP ve BDP'nin barışı sağlamaya güçlerinin yetmeyeceğini söyledi. PKK'nın eylemsizlik kararına işaret ederek, bu görüşmenin temelinde 'müthiş bir tehdit ve şantajın' yattığını ifade eden Cindoruk, "Cumhurbaşkanın bile 'gizli ajanda' olduğu düşüncesiyle hareket ettiği bir ülkede, bu gizli ajandanın varlığı hepimiz için bir tehdit oluşturmaktadır" diye konuştu.

Öte yandan DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk,kongre gününe kadar görevini sürdüreceğini söyleyerek, "Belki beni aday olmadan seçerler. Siyaset boşluk bırakmaz. O güne kadar en azından ben burada varım" dedi. Cindoruk, partisinin Merkez Karar Kurulu toplantısı öncesinde, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cindoruk, 12 Kasım'dan itibaren bir yıl içinde yapılması gereken Olağan Kongre için hazırlık yaptıklarını belirterek, "Laik, cumhuriyetçi, milli, manevi değerlere saygılı, birleştirici" herkesi partiye katılmaya çağırdı.

Cindoruk, "Geçmişte siyaset yaptığımız arkadaşlarımız çağırıyorum, çeşitli nedenlerle ayrı düşenleri çağırıyorum. Çekirdeğimiz, içimiz, kadromuzu bu eski-yeni arkadaşlarımızla kuvvetlendirmek istiyoruz. Önümüzdeki günlerde de bunun için gayret göstereceğiz. Partinin genel başkanı olarak bu kongrenin çok demokratik geçeceğini taahhüt ediyorum. DP'nin ruhuna, siyasetine aykırı olmadıkça herkes Genel Başkanlık için aday olabilir, bir tekelci zihniyetimizi yok" diye konuştu.

Bu kongreyi götürmek görevinin kendisinin olduğunu, genel başkanlık görevini kongreye kadar 'hakkıyla' yapacağını belirten Cindoruk, "Herkes bilsin ki; genel başkanın bir tek sandalyesi var, bu sandalye ikinci bir kişi sığmaz. Bu sandalyeyi şerefimle, haysiyetimle ve demokratik tavrımla kongre gününe karar sürdüreceğim sonra karar kongrenindir" dedi.

Cindoruk gazetecilerin, genel başkanlığa yeniden aday olup almayacağının sorulması üzerine ise, "Belki aday olmadan seçerler. Siyaset boşluk bırakmaz. Benim söylemek istediğim o güne kadar bir boşluğun olmadığıdır. Bazı çevreler boyuna aday imal ediyorlar, bu tabi hepimizin zihnini karıştırabilir. O güne kadar en azından ben burada varım. Kadromuz tamamdır" diye konuştu.