Vitrindeki Albümler (09.01.2021)
Sertab Erener ‘Ah Şişede La’l’ (Kala Music)
Sertab Erener 1994 yılında çıkardığı “La’l” albümünden kısa bir süre sonra çok istediği bir şeyi gerçekleştirmiş, o zamanlar yeni yeni popüler olan unplugged bir konser yapmıştı, televizyon için. Bu konserde “La’l” albümünde yer alan 10 şarkıdan (Mustafa Sandal bestesi “Büyü de Gel” dışında) dokuzunu karışık bir sıra ile çalmışlardı. Konser kadrosu da albümden biraz farklıydı; davulda Ahmet Altuğ, vurmalılarda Turan Üğrük, piyanoda Tarık Sezer, akustik gitarlarda Tahsin Endersoy ile Erdem Sökmen, basta Levent Yüksel yer alıyordu.
Canlı Fişsiz adıyla çekilen kayıtlar, çeyrek asır boyunca İzzet Öz’ün çekmesinde uyumuş; Sertab ve arkasındaki müzisyenler bile kaydı çoktan unutmuşlardı. Ancak yakın zamanda Öz, zulayı patlatıp kayıtların plak olarak basılması fikrini ortaya atınca olanlar oldu; “La’l” albümünün tarihi akustik konseri ilk kez “Ah Şişede La’l” adıyla plak formatında piyasaya çıktı.
Kayıtlar haliyle, anlaşılabilir nedenlerle çok parlak değiller ama bu durum yine de konserin güzelliğinden hiçbir şey eksiltmiyor. Son derece içten çalınmış bu konserin en güzel yanlarından biri Sertab’ın şarkı aralarında yaptığı kısa ve nahif konuşmalar.
1994 yılına ait kayıtlar ama plak sanki yepyeni...
Sertab Erener ‘Ben Yaşarım’ (Kala Müzik)
Sertab Erener’in çift plak halinde basılan yeni albümü “Ben Yaşarım”ın kapısını çaldığınızda, karşınızda genç ressam Dicle Çiftçi’nin harika grafik portrelerini buluyorsunuz. İçeri girdiğinizde (biri versiyon olmakla) 14 cesur şarkı tarafından karşılanıyorsunuz. Cesur, çünkü piyasa standartlarını zorlayan şarkılar, kalıpların dışına çıkan denemeler, yenilikten çekinmeyen korkmayan sound’larla dolu içerisi.
“Ben Yaşarım”, Sertab’ın on üçüncü stüdyo albümü. Dört yıl önce çıkardığı “Kırık Kalpler Albümü”nün kısmen devamı, ancak ondan bir adım ileride. İleride olmasını sağlayan şey de ileriye bakan anlayışıyla birlikte, Sertab’ın geçmişindeki çalışmalara da uzanıyor oluşu.
Sertab, kariyerinin satırlarını uzattıkça kişisel hesaplaşmalara ve sosyal muhasebelere eskisinden daha fazla giriyor. Örneğin burada Björk’vari elektronik şarkı “Aç Sesini”, üzeri örtük sistem eleştirisi yapması nedeniyle önemli.
Yapımcılığını gitarcı eşi Emre Kula ile üstlendiği albümde ikilinin yanı sıra Sezen Aksu, Can Bonomo, Doğan Duru, Ersel Serdarlı imzalı parçalar var. Albüm, gitar ağırlıklı pop tarzında, ince düşünülmüş, sağlam düzenlemelere sahip, akılda kalıcı şarkılara ev sahipliği yapıyor; genel havası ise umutlu ve olgun.
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...