Yük kadının sırtında

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. İş hayatındaki 4 kadından 1’i tarlalarda günde 17 saat çalışıyor.

Yük kadının sırtında
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.03.2019 - 22:52

- Gerek işte gerek ev yaşamında en büyük yük kadınların sırtında. İş hayatındaki kadınların 2.2 milyonu tarımda. Yüzde 93’ünün herhangi bir güvencesi yok.

- İşçi ve işveren örgütlerine göre, yaşamın her alanında eşitliğin sağlanması için öncelikli koşul eğitimde eşitlik. Sürdürülebilir kalkınma ancak güçlü kadınlarla olur.

Türkiye nüfusunun yüzde 49.8’ini oluşturan kadınların istihdam oranı erkeklerin yarısından az. Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin oranı erkeklerde yüzde 65.6 iken kadınlarda ise yüzde 28.9.

Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Gerek iş hayatında gerek ev yaşamında en büyük yük kadınların sırtında. Hem işçi hem işveren çevreleri kadınlara pozitif ayrımcılık yapılmasını, eğitimden eşit yararlanmasını talep ediyor.

Üyesi olan 42 kadın derneğiyle Türkiye’nin en büyük örgütlü kadın gücü olan Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) İş Dünyasında Kadın (İDK) Komisyonu, yaptığı açıklamada “Kadın güçlenirse, toplum güçlenir; sürdürülebilir kalkınma ancak güçlü kadınlarla olur” ifadesini kullandı. Açıklamada, “Yüzde 27-34 bandını aşacak toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği temelinde bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var. Tek kanatla uçmak mümkün değil” denildi. TÜRKONFED’e göre, toplumun yarısını oluşturan kadınları, aktif ve etkin bir şekilde hayatın her alanına katmadan, sürdürülebilir kalkınma da pek mümkün görünmüyor.

2025’e kadar toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması halinde dünya ekonomisine 12 trilyon dolarlık bir katkının ortaya çıkacağı düşünüldüğünde, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması açısından potansiyelini hızla harekete geçirmesi gerekliliği de ortaya çıkıyor. Kadın elinin, emeğinin değmediği ülkelerde ekonomik kayıp yüzde 30’lara kadar çıkarken, kadının olmadığı yerde üretim, bereket, refah ve kalkınmanın olmadığı da görülüyor. İşletmeler, çalışan kadın sayısı artışı ile yüzde 35’lere varan verimlilik ve kârlılık elde edebilir. Eğitim seviyesinin yükselmesi, kadınların işgücüne katılım oranını artmasında çok hayati bir role sahip.

Eşitsizlik zayıflatır

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) da yaptığı açıklamada, “İnsanların cinsiyetlerinden dolayı ayrımcılık ve eşitsizliğe maruz kalması bir ülkeyi içten içe zayıflatır; devletin, toplumun, ailenin ve bireyin yaşamının sağlıklı sürmesini engeller” ifadesini kullandı.

TÜSİAD’a göre, 21. yüzyılda güçlü bir Türkiye için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamalıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliği demokrasi, kapsayıcı büyüme ve sürdürülebilir kalkınmanın vazgeçilmez bir unsuru. Kadına şiddete karşı yasalar eksiksiz hayata geçmeli. Kadınların eğitim, çalışma hayatı ve siyaset başta olmak üzere hayatın her alanına eşit katılımını ve karar alma mercilerinde daha çok sayıda kadın olmasını sağladığımız bir Türkiye’nin daha uzlaşmacı, daha demokratik ve daha kalkınmış bir ülke olacağına inanıyoruz.

Vazgeçmeyiz

Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner kadınların elde ettikleri haklardan da toplumsal cinsiyet eşitliğinden de vazgeçmeye niyeti olmadığını belirtti. Boyner, “Toplumsal cinsiyet eşitliğini sadece ‘kadın hakları’ meselesi değil, kadın-erkek ayırdetmeksizin tüm toplumun huzur ve refahını etkileyen bir ‘demokrasi’ ve ‘haklar’ meselesi olarak görmek zorundayız” ifadesini kullandı. l Ekonomi
Servisi

İstihdam için kreş şart

Türkiye’de kadınların yüzde 42.5’i çocuk sahibi olduğu için çalışamıyor; yüzde 71’i ise ‘çocuk bakım sorumlulukları’ sebebiyle işgücünden ayrılmak zorunda kalıyor. TÜSİAD, Anne Çocuk Eğitim Vakfı ve PWC’nin hazırladığı ‘Çocuk Bakım ve Eğitim Kurumlarının Yaygınlaştırılması’ raporunda, çocuk sahibi kadınların işgücüne katılması için kreşlerin çoğalması, bu konuya bir an önce kamu kurumlarının el atması gerekliliği ortaya kondu. Raporda öne çıkan sonuçlardan bazıları şöyle:
4 Türkiye’de okul öncesi eğitime kayıtlı toplam çocuk sayısı 1.5 milyon. Bu da mevcut hizmetlerin 3-5 yaş grubundaki 2 milyondan fazla çocuğa ulaşamadığı anlamına geliyor.

- 3 yaşından küçük çocuklara yönelik merkez-bazlı bakım hizmetleri hemen hiç bulunmuyor. Var olan hizmetler ise ailelerin beklentilerini ve ödeyebilirliklerini karşılar nitelikte değil.

- Bütüncül bir kamu politikası oluşturulup gerek kamunun doğrudan destekleri gerekse özel sektöre yönelik teşvikler yoluyla çocuk bakım hizmetleri yaygınlaştırılmalı.

- Bu hizmetlerin kamu destekli olması, daha fazla öğretmen ve personel istihdam edilmesi demek. Avusturya’da 5 yıl içinde 3 yaş altı grubuna açılan 35 bin kreş, çocuk bakım sektörüne 14 bin yeni istihdam fırsatı yarattı.

- ABD’de 41.5 milyar dolar gelirle 873 bin 251 kişi istihdam eden çocuk bakım programının yayılmasıyla, yerel ekonomilere 42 milyar dolarlık ek kaynak yaratılacağı raporlandı.

- Türkiye’de, ailelere aylık 300 TL teşvik verilmesi halinde, iş hayatına çocuk bakımı sebebi ile devam edemeyen kadınların kayıtlı ve kayıt dışı dahil en düşük yüzde 30, en yüksek yüzde 50 oranında işe geri dönüş yapacağı hesaplanarak farklı senaryo analizleri mevcut.

TÜSİAD Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu Başkanı Oya Ünlü Kızıl, kreşlerin yaygınlaşması için kamunun hem doğrudan yatırımlar ve desteklerle hem de özel sektöre teşviklerle daha aktif rol oynaması gerektiğini söyledi.

Tarlada 17 saat

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çalışan kadınların 4’te 1’inin tarımda olduğunu belirterek, “Günde 16-17 saat çalışan kadın çiftçilerimiz, tarımımızın belkemiğidir.
Tarlada, bağda bahçede, ahırda ve ağılda bitkisel ve hayvansal üretimin işgücünü sağlayan kadın çiftçilerimiz, bunların yanı sıra, ev işlerini, hasta, yaşlı ve çocukların bakımını da yapmakta ve aile beslenmesinde en önemli görevi üstlenmektedir. Tarımda çalışan 2.2 milyona yakın kadın, ev işlerinin yanı sıra tarımsal üretimin de merkezinde yer almakta” diye konuştu.

Tarımdaki kadınların sadece yüzde 10.9’unun işveren ve kendi nam ve hesabına yani kadın çiftçi olarak, yüzde 8.9’unun ise ücretli ve yevmiyeli olarak çalıştığını, büyük çoğunluğu olan yüzde 80.2’sinin ise ücretsiz aile işçisi olarak hizmet verdiğini bildiren Bayraktar, kadınların yüzde 92.7’sinin sosyal güvenlik sistemine kayıtlı olmadığını belirtti.

Daha az kazanıyor

Birleşik Metal İş Sendikası Araştırmalar Merkezi (BİSAM) araştırmasının sonuçları, erkek işçinin kadın işçiye göre yüzde 16 daha fazla ücret aldığını ortaya koydu. BİSAM’ın “Metal İşçisinin Kimliği: 2017” başlıklı araştırma kapsamındaki kadın işçilerin düzenli net iş geliri aylık ortalama 1.934 lira, erkek işçilerin ise 2 bin 247 lira olarak hesaplandı. Buna karşın kadın işçilerin toplam hanehalkı gelirinin erkek işçilere göre daha yüksek olduğu görüldü ve söz konusu tutarın kadınlar için aylık ortalama 3 bin 679 lira, erkekler için de 3 bin 96 lira olduğu belirtildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler