Argylle: Gizli Casus vizyonda

HOLLYWOOD YILDIZLARIYLA CASUS PARODİSİ

İngiliz yönetmen Matthew Vaughn film türlerini karıştırmayı seven bir sinemacı. Ana akım yüksek bütçeli yapımların yaratıcısı (Kick-Ass, X–Men) İngiliz popüler kültürüne saygıda bulunan Kingsman üçlemesinin ardından yine ajanlara, casuslara, komplo teorilerine yönelerek parodinin dozunu iyice artırır: Casusluk-fantastik-aksiyon-komedi türündeki Argylle: Gizli Casus ile ajan filmlerindeki (James Bond, Jason Bourne, Görevimiz Tehlike) şablonlarla, tehlikeli aksiyon sahneleriyle dalga geçer.

Ünlü İngiliz casus romanları yazarı Elly Conway göl kenarındaki sakin evinde kedisi Alfie ile mutlu bir yaşam sürmektedir. Elly beşinci casus romanı Argylle’ı bitirmek üzeredir fakat kitabındaki kurgu komplo teorileri birer birer gerçekleşmeye başlayınca Birim adlı kötü niyetli casus örgütünün hedefi oluverir. Elly’nin yardımına kedi alerjisi olan gerçek ajan Aiden koşar.

Üçlü kaçarken gerçek ile kurgu arasındaki sınır gittikçe bulanıklaşır. Vaughn, Bryce Dallas Howard, Sam Rockwell, Henry Cavill, Bryan Cranston, Dua Lipa, Samuel L. Jackson, Sofia Boutella, Ariana DeBose, Catherine O’Hara, John Cena’dan oluşan yıldız oyuncu kadrosunu başarıyla kurmuştur.

Kedi Alfie’yi oynayan Chip’in Instagramda 14 bin takipçisi var, filmden sonra hayran sayısının artacağı kesin. Elly’de Howard ile Aiden’da Rockwell’in kimyaları, performansları çok iyi, yapım tasarımları, müzik seçimleri çok başarılı. Final jeneriğini sonuna dek izleyin, sürprizi kaçırmayın.

DEMOKRASİLERİN ÇÖKÜŞÜ

Yönetmen İlker Çatak Öğretmenler Odası’nda özverili, idealist öğretmen Carla Nowak’ın öyküsünü anlatırken Almanya’ya gönderme yapar. Matematik, jimnastik dersi hocası Carla’nın sınıfı hırsızlık yüzünden aranır, Türk öğrencisi sorgulanır. Sınıfının aranmasını usüle uygun bulmayan Carla soruşturmayı tek başına yapmaya karar verir ama karşısına öfkeli ebeveynler, hoşnutsuz meslektaşları, isyankâr öğrencileri çıkar. Herkes ona cephe alır. Carla idealleri ile sistemin ağırlığı arasında kalır.

Çatak yalın bir anlatım, sağlam bir senaryoyla eğitime ait sorunları analiz eder, kimsenin motivasyonunu çözmeye çalışmaz. İhbarlar, suçlamalar, tehditler, fikir ayrılıkları, huzursuzluk, şiddet, psikolojik baskı, önyargılar, ayrımcılık, gerginlik, ırkçılık, baş gösterir. Çatak ile senaristi Johannes Duncker İstanbul’da okurken başlarından böyle bir olay geçmiştir. Eğitim sistemindeki ikiyüzlülük, zorbalık demokratik, gelişmiş ülke Almanya’nın küçük ölçekte bir yansımasıdır. Okul erk oyunlarıya, ayrımcılığıyla, adaletsizliğiyle, eşitsizliğiyle toplumu yansıtır. Sosyal, dramatik gerilimde baskıyı, boğucu ortamı güçlendirmek için 4:3 formatı kullanan görüntü yönetmeni Judith Kaufmann soğuk, mesafeli bir atmosfer yaratmıştır, Marvin Müller’in kaygı uyandıran müziği etkileyicidir.

Leonie Benesch, Leonard Stettnisch, Eva Löbau, Michael Klammer’in oynadığı Öğretmenler Odası gösterime girdi.