Düş ile gerçek arasında
Yazar, oyun yazarı Florian Zeller, oyunu The Father’dan sinemaya uyarladığı filminde 82 yaşındaki Anthony’nin varoluş yolculuğunu anlatıyor. Bugün gösterime giren The Father’daki (Baba) yorumuyla Anthony Hopkins, Kuzuların Sessizliği’nin ardından ikinci en iyi erkek oyuncu Oscar’ını aldı.
Florian Zeller, Yasmina Reza ile birlikte Avrupa’da en çok tanınan yazar ve oyun yazarı. Fascination of Evil, The Father, The Mother, The Son, The Height of the Storm en çok bilinen yapıtları . Zeller, The Father’ı 22 yaşında yazmış. “Beni ninem büyüttü, annemin yerini aldı. Ben 15 yaşındayken alzheimer oldu. The Father’da yaşantımı değil, korkularımı anlatıyorum. Sevdiğiniz insanlar yaşamsal dengelerini yitirirlerse ne yaparsınız sorusunu soruyorum” diyor Florian Zeller. Anthony Hopkins’i düşünerek romanını yazan Zeller kahramanına Anthony adını vermiş.
82 yaşındaki Anthony’in (Anthony Hopkins) gün geçtikçe gerçekle bağlantısı kopmaya başlar. Zamanı, mekanı şaşırır, sıkıntı ve endişe duymaya başlar, sevecenken aniden saldırganlaşır, mantıklı konuşurken birdenbire mantıksız şeyler söylemeye başlar. Saatini bileğinden hiç çıkarmaz, saatini ortalıkta göremeyince paniğe kapılır. Orta yaşını süren Anne (Olivia Colman) babasının gün geçtikçe yaşlanmasını, kafa karışıklığı yaşamasını kabul edemez, ona yardımcı olmaya çalışır.
Florian Zeller, bizi bir labirentin içine, Anthony’nin belleğinin, beyninin içine sokar. İzlediğimiz salt bir öykü değildir, sevgi, hüzün, acı dolu bir deneyimdir. İdrak duygularının gerilemesinin deneyimidir. Karmaşık bir bulmacanın içindeki izleyici edilgen pozisyondadır, ne olup bittiğini anlamaya, kavramaya çalışır. Bir süre sonra ipin ucu kaçırılır, olup biteni duygusal, içsel algılamaya başlarız. Bu bir babakız öyküsüdür de ayrıca. Zamanla roller değişir, baba çocuk, kız annesi olmaya başlar. “Artık evime dönmek istiyorum. Annem nerede? Annemi istiyorum. Beni gelip buradan alsın evime götürsün” dediği sahnede Anthony Hopkins olağanüstüdür.
Dram, genelde tek mekanda geçer. Klostrofobik, perdeleri kapalı, yarı aydınlık bir evde. Bu ev Anthony’nin, çocukluğunun, Anne’ın evi olarak değişir. Anthony sürekli değişen karakterlerde, kızları Anne ve Laura’yı (Imogen Poots), kızlarına yakıştıramadığı erkek arkadaşları Bill(Mark Gatiss) ve Paul’ü (Rufus Sewell), kendi çocukluğunu görür.
Senaryoyu yazar, oyun yazarı, senarist,çevirmen yönetmen Christopher Hampton’la (Dangerous Liaisons, Atonement) ile birlikte yazan Florian Zeller, The Father’da (2020 ) gerilim, dram, komedi, romantizm türlerini iç içe sokar. Belirsizliğin, huzursuzluğun ustası Anthony Hopkins sevinir, endişe eder, çocuk gibi şımarır, flört eder, kızına acır, bakıcısını azarlar, öfkelenir.
Florian Zeller “Sanat bize birbirimizden kopuk bireyler olmadığımızı hatırlatır. Hepimizin, duyguları, korkuları aynı, hepimiz aynı gemideyiz. Hepimizin gideceği yer aynı. Aramızda bir dayanışma var, bu dayanışma acıyla, güzellikle, gerçekle, huzurla, avuntuyla dolu” diyor.
Florian Zeller’in yönettiği, senaryosunu Christopher Hampton’la birlikte yazdığı, oyunu Le père’den (Baba) sinemaya uyarladığı, en iyi erkek oyuncu ve uyarlama senaryo Oscar’larını kazanan ilk uzun metrajı The Father’da (2021) Anthony Hopkins,Olivia Colman, Imogen Poots, Olivia Williams, Rufus Sewell, Mark Gatiss oynuyor.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza