Avrupa Parlamentosu Üyesi Van Brempt'ten CHP konferansında çarpıcı sözler: 'Erdoğan hükümetine cesaret veren uluslararası iklim var'

Avrupa Parlamentosu Üyesi Van Brempt'ten CHP konferansında çarpıcı sözler: 'Erdoğan hükümetine cesaret veren uluslararası iklim var'

7.12.2025 14:09:00
Güncellenme:
ANKA
Takip Et:
Avrupa Parlamentosu Üyesi Van Brempt'ten CHP konferansında çarpıcı sözler: 'Erdoğan hükümetine cesaret veren uluslararası iklim var'

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) Grubu Başkan Yardımcısı Kathleen Van Brempt, İstanbul’da düzenlenen “AB-Türkiye İlişkilerinin Derinleştirilmesine Yönelik İlerici Yaklaşım” konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye’deki demokratik gerilemenin Avrupa tarafından artık görmezden gelinemeyeceğini belirterek, "Türkiye’de yaşananlar sadece Türkiye’yi değil, Avrupa’nın da geleceğini ilgilendiriyor" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar Grubu (S&D) ile düzenlediği AB-Türkiye İlişkilerinin Derinleştirilmesine Yönelik İlerici Yaklaşım Konferansı, Art İstanbul Feshane Konferans Salonu’nda başladı. 

Konferans kapsamında düzenlenen "AB ve Türkiye arasında yeni bir işbirliği için ilerici bir gündem" başlıklı panele katılan ve konuşmasına Türkiye’deki ilerici aktörlerle dayanışma mesajı vererek başlayan Van Brempt, "Burada demokrasiyi hissetmemek mümkün değil. Türkiye’de yaşananlar sadece Türkiye’yi değil, Avrupa’nın da geleceğini ilgilendiriyor" ifadelerini kullandı.

“ERDOĞAN HÜKÜMETİNE CESARET VEREN ULUSLARARASI İKLİM VAR”

Avrupa Parlamentosu Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) Grubu Başkan Yardımcısı Kathleen Van Brempt, bu yılın, birçok ilerici Avrupalı için, özellikle Avrupa Parlamentosu’ndaki sosyalistler ve demokratlar için çok zor geçtiğini, ancak Türkiye için çok daha zor bir yıl olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bu ülkede son otuz yılda yaşananlara benzer zorlukları tarif edecek kelime bulmak bile zor. Dolayısıyla olup biteni derinlemesine düşünmemiz ve ‘Şimdi ne yapmalıyız?’ sorusunu sormamız gerekiyor. Elbette daha önce de zorluklar yaşadık: Korona krizi, Ukrayna’daki savaş…

Ukrayna’daki savaş, Avrupa’nın temel DNA’sına dokunan bir gelişmeydi. Şunu anlatmaya çalışıyorum: Avrupa Birliği’nde yaşamak büyük bir imkândır. On yıllardır güven, refah ve ilerleme içinde yaşayabildiğimiz için çok şanslıyız. Ancak şunu kabul edelim: Dünyanın başka yerlerinde yaşananlar bizi doğrudan etkiliyor. Washington’da olup bitenlerin Türkiye’yi de etkilediğini görüyoruz. Son aylarda yaşananlar, Erdoğan hükümetine dilediğini yapma konusunda cesaret verir gibi oldu.

Bu, üzerinde ciddiyetle durmamız gereken bir konu. Avrupa Birliği’ni kuran liderler, çok taraflılığa, güçlü bir Avrupa’ya ve işbirliğine inanıyorlardı. Çünkü bunun yalnızca Avrupa’yı değil, bütün dünyayı daha iyi bir yer yapacağına inanmışlardı. Bugün ise bir zamanlar bu değerlerin savunucusu olan ülkelerden bazılarının tam tersi yönde konumlandığını görüyoruz. Bu da Türkiye–Avrupa ilişkilerini daha da kritik hâle getiriyor."

CHP VE NACHO SÁNCHEZ AMOR’A ÖZEL TEŞEKKÜR

Türkiye’de demokrasinin önemini göz ardı edemeyeceklerini ifade eden Van Brempt, bu nedenle burada bulunan herkese, özellikle de CHP’ye ve Türkiye’deki demokratik aktörlere son yıllardaki tüm çabaları için içten teşekkürlerini iletti.

Van Brempt, şunları kaydetti:

"Burada ayrıca Nacho Sánchez Amor’a da teşekkür etmek isterim. Eğer Nacho olmasaydı, Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye konusunda bu kadar güçlü bir tepki çıkmazdı. O, Türkiye’yi pek çok kişiden daha iyi bilen biridir ve diğer siyasi grupları da tutarlı ve güçlü bir tutum almaya ikna etmek için durmadan çalışıyor. Ancak Avrupa Birliği kurumlarında yaşanan sessizliği de eleştirmem gerekiyor. Avrupa Parlamentosu’ndan yükselen uyarılara rağmen diğer iki kurumun, Komisyon ve Konsey’in sessiz kalması gerçekten utanç verici.

Çifte standartlarla devam edemeyiz. Evet, Ukrayna’daki savaş çok önemli ve Ukrayna’nın desteklenmesi hayati. Fakat sadece buna odaklanmak, Türkiye’deki demokratik gerilemeyi görmezden gelmeyi haklı çıkarmaz. Türkiye’de yaşanan demokratik gerileme benzersiz değil; dünyadaki genel eğilimin bir parçası. Trump var, Putin var… Zor insanlar, zor bir dünya… Ama bu, Türkiye’de demokrasiye yönelik saldırıları görmezden gelmeyi meşru kılmaz."

“CHP’NİN BASKIYA RAĞMEN AYAKTA OLMASI ETKİLEYİCİ”

İlericiler ve demokratlar olarak aşırı sağ ile mücadele etmek zorunda olduklarını dile getiren Van Brempt, bu mücadelenin hem küresel ölçekte hem Avrupa’da hem de Türkiye’de verildiğini anlattı.

Kathleen Van Brempt, şunları söyledi:

"Sosyal demokratlar olarak birlik içinde hareket etmek zorundayız. İşbirliği kurmak önemli, ancak bunun ötesine geçip ortak bir strateji geliştirmemiz gerekiyor. Şu anda böyle bir stratejimiz yok ve buna şiddetle ihtiyacımız var. Ben çok seyahat ediyorum; bunun yorucu olduğunu biliyorum. Ama bunu yapmak zorundayız. Çünkü bu mücadele gerçek. Bir kez daha belirtmek isterim: CHP’nin bugün ne kadar güçlü olduğunu görmek etkileyici.

Bu kadar yoğun baskıya rağmen ayakta kalması ve demokratik değerleri savunmaya devam etmesi gerçekten takdire şayan. Genişleme dosyasından sorumlu biri olarak amacım, Avrupa’nın ilerici partilerini genişleme ülkelerindeki partilerle bir araya getirmek; ortak bir strateji oluşturmak. Bunun için elimizde değerli programlar var ve 2026 yılı çok kritik olacak. Çok fazla zamanımız yok, ne Avrupa’da ne Türkiye’de. 

Demokrasi sadece Türkiye’de değil, ABD’de de, Avrupa Birliği içinde de geriliyor. Eskiden güvenli olduğuna inandığımız alanların artık güvenli olmadığını görüyoruz. Dünya ilerledikçe, demokrasinin otomatik olarak ilerlemeye devam edeceğini sanıyorduk; ama artık bunun doğru olmadığı çok açık. Bugün burada, bu değerlere hâlâ inanan siyasi güçler var. Avrupa bu değerler üzerine kuruldu; Türkiye’nin demokrasi mücadelesi de bu değerler üzerine kurulu. Bu yüzden birlikte çalışarak ortak bir strateji oluşturabiliriz ve oluşturmalıyız. Yıl sonuna doğru bu alanda daha planlı bir yaklaşımın ortaya çıkacağına inanıyorum. Artık taktiklerle değil, ortak vizyonla hareket etme zamanı."