AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan, İstanbul Beyoğlu'nda bir otelde düzenlenen "Türkiye Yüzyılında Erzincanlı İş İnsanlarının Misyonu" programında konuştu.
Konuşmasında AKP dönemindeki ekonominin durumunu ve babasının izlediği siyasete övgüler düzen Bilal Erdoğan, "Türkiye satın alma gücü itibarıyla milli gelire bakıldığı zaman dünyada bu sene sonunda 11. sıraya yerleşecek. Cumhurbaşkanı'mızın dirayetli, kararlı liderliği tabii ki bütün farkı oluşturan o. Bugün uluslararası sistemde en saygı duyulan lider haline Cumhurbaşkanı'mız bu şekilde geldi. Ama o ekonomik güç sayesinde aynı zamanda Türkiye'nin etkinliğinin arttığını görüyoruz. Düşünün ki 1999-2000 yılında 200 milyar dolar ekonomi. Bugün sadece ihracatın 270 milyar doları geçmiş. Bugün onun üstüne 120 milyar dolar hizmet ihracatı, onun üstüne 64 milyar dolar turizm geliri. Yani dünyadan, bu kadar üretimine cevap alabilen bir ülke haline geldik" iddiasında bulundu.
"NE OLUR CUMHURBAŞKANIMIZA KİMSE LAF SÖYLETMESE?"
İş insanlarına seslenen Bilal Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Türkiye, belki ilk beş ekonominin arasına dünyada girebilecek bir enerjiyi taşıyor. Ama perspektifimizi genişletmemiz lazım. Şu birlik duygusu çok önemli. Dünyada bu ülkeyi temsil eden Cumhurbaşkanı'mıza kimse laf söyletmese ne olur? Neyimiz eksik? Cumhurbaşkanı'mızın arkasında durmaya değmez mi? Bu kadar bu ülkeye hizmet etmiş, ülkeyi buralardan buralara getirmiş, bugün dünyadaki en saygın liderlerden bir tanesi olan Cumhurbaşkanı'mızın arkasında hep beraber dursak ne olur, ne kaybederiz?"
"CUMHURBAŞKANIMIZ BİRAZ DAHA GÜÇLÜ OLSAYDI..."
AKP'li Cumhurbaşkanı'nın oğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Cumhurbaşkanı'mızın kıymeti anlaşılacak elbette ama geç anlaşılmasaydı daha iyi olurdu. Şu 23 yılın ortalarında bir yerde bile Cumhurbaşkanı'mızın arkasında daha güçlü dursaydık, bugün biz çok daha güçlü olurduk. Biz Cumhurbaşkanı'mızı biraz daha güçlü kılsaydık şu İsrail, şu soykırımı yapamazdı. Ama biz adeta bu içimizdeki fitnelerle, bu içimizdeki kaypaklarla, bu içimizdeki hainlere verdiğimiz primlerle Cumhurbaşkanı'mızın gücünü, enerjisini azalttık. Bu ülkenin yurt dışındaki gücünü, enerjisini azalttık. Çok daha güçlü olabilirdik. Olacağız inşallah. Ama geç olmadan şu birliğimizi bir temin etmemiz lazım. Ondan sonra da ufkumuz, vizyonumuz."