Çevre ve Spor Bakanlığı yurt yapmama gerekçesini böyle açıkladı:

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın 2024-2028 yılı stratejik planında, Türkiye’de uzun yıllardır devam eden yurt sorununa ilişkin hedefler ve bu hedeflere engel olabilecek riskler sıralandı. Plana “Yükseköğrenim gençliğinin güvenli, konforlu ve erişilebilir ortamlarda barınmasını sağlamak amacıyla yeni yurtlar yapmak ve mevcut yurtların modernizasyonunu sağlamak” hedefi koyan bakanlık, bu hedefe risk olarak “Uygun arazi bulunamaması” notunu düştü. Bu kapsamda diğer kamu kurumları ile işbirliği yapılarak arazi temini için çalışılacağı belirtildi. YÖK ve üniversitelerle işbirliği içerisinde, öğrencilerin barınma ihtiyaçlarının tespit edilerek karşılanacağı belirtilen planda “yurt inşaatlarının eğitim-öğretim döneminden önce teslim alınamadığı” kaydedildi. Ayrıca, planda “Mevcut yurtların kira sözleşmesinin sona ermesi. Tahsis edilen binaların iade edilmesi. Binaların ekonomik ömrünü tamamlaması” riskleri de yer aldı. 

‘FİZİKİ İMKÂNLAR YETERSİZ’

Bazı vakıf ve kuruluşlara yapılan arsa tahsisleri ve tepki çeken kamulaştırma kararlarıyla ilgili tartışmalar yapılırken; bakanlığın planında “Gençlik, spor ve yurt hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşınmazları tahsis, devir, kiralama, kamulaştırma ve benzeri yollarla edinmek” hedefi için de dikkat çeken bir risk yer aldı. Bu hedef için “kamulaştırmaya uygun ve bedelsiz tahsis edilebilecek taşınmaz bulunamadığı” savunuldu. Öte yandan; planda mevcut yurtlar için de “Sunulan eğitim, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerin niteliğini artırmak ve öğrencilerin milli-manevi gelişimlerine katkı sağlamak” hedefine yer verildi. Bu hedef için ise “Fiziksel mekân yetersizliği nedeniyle faaliyetlerin düzenlenememesi. Faaliyet türüne uygun mekânın bulunamaması. Faaliyetlerin gerçekleştirilebilmesi için eğitim mekânlarına ulaşım problemi yaşanması. Eğitim salonlarının öğrencilerin okul veya konaklama alanlarına uzak olması” riskleri sıralandı.