CHP, yeni çözüm süreci kapsamında raporunu sundu... Raporda Öcalan yok: 'Lozan' ve 'Atatürk milliyetçiliği' vurgusu

CHP, yeni çözüm süreci kapsamında raporunu sundu... Raporda Öcalan yok: 'Lozan' ve 'Atatürk milliyetçiliği' vurgusu

18.12.2025 12:36:00
Güncellenme:
Sarp Sağkal
Takip Et:
CHP, yeni çözüm süreci kapsamında raporunu sundu... Raporda Öcalan yok: 'Lozan' ve 'Atatürk milliyetçiliği' vurgusu

CHP, yeni çözüm süreci kapsamında kurulan komisyona kendi önerilerinin yer aldığı 53 sayfalık raporu teslim etti. Raporda, DEM Parti’nin hedef aldığı Lozan Antlaşması’nın “cumhuriyetin temel taşı” olduğu vurgulandı. CHP’nin raporunda teröristlerin affına ya da terörist ele başı Abdullah Öcalan’a yönelik bir öneriye yer verilmedi. Zorunlu din derslerinin tüm inançları kapsayacak şekilde güncellenmesi istendi.

CHP, yeni çözüm süreci kapsamında kurulan komisyona kendi önerilerinin yer aldığı 17 sayfalık raporu, 53 sayfaya genişleterek teslim etti.

Raporun önsözünde komisyonun kuruluşuna ilişkin değerlendirmeler yer aldı ve Meclis Başkanı’nın çağrısı yerine bir yasayla kurulmasının daha doğru olacağı belirtildi. Komisyonun çalışma sürecine ilişkin “Barış Anneleri temsilcilerinin Kürtçe konuşmalarına izin verilmemesi, seçilmiş belediye başkanlarına karşı anayasa ve kanunlara aykırı bir şekilde yargı tarafından yürütülen siyasi operasyonlar gibi anti demokratik uygulamalara devam edilmesi komisyona olan güveni zedelemiştir” eleştirisi getirildi.

Yine raporda komisyon çalışmaları devam ederken Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda eylem yapmasına izin verilmemesi, AİHM kararlarına uyulmamaya devam etmesi gibi uygulamalar eleştirildi.

CHP’nin komisyona sunduğu öneriler arasında özetle şunlar yer aldı:

AYM ve AİHM kararları uygulanmalı: Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükümlerin hiçbir değişiklik yapılmaksızın yeniden kanunlaşması uygulamasına son verilmelidir. Komisyonun bir karar alarak TBMM Başkanlığını, Anayasa Mahkemesi’nin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tüm kararlarına uymaya davet etmesi gerekmektedir. Kararların gereğini yerine getirmeyen hâkim ve savcılar hakkında disiplin soruşturması açılmalı ve meslekten men cezası verilmelidir. 

‘Lozan’ ve ‘Atatürk milliyetçiliği’ vurgusu: Parti programında Lozan’ı, ulusal egemenliğin ve cumhuriyetin kurucu değerlerinin temel taşı olarak konumlandıran CHP, ideolojisinin dayanağı olan Atatürk devrimleri ve bu devrimin düşünsel omurgasını oluşturan Altı Ok ilkeleri; özgürlükçü bir cumhuriyetin, eşit yurttaşlığın ve kamusal vicdanın kurucu zeminini teşkil etmektedir. Atatürk milliyetçiliği, yurttaşlık bağıyla cumhuriyetimize bağlı olan herkesin eşitliğini savunmaktır. Türk milleti bu anlayışla tanımlanmaktadır. Bu anlayış; farklı kimliklerin dışlanmaması ve yurttaşların aynı hak ve özgürlüklere sahip olmasını esas almaktadır. 

Yasal düzenleme önerileri: Terörle Mücadele Kanunu muğlak ifadelerden arındırılmalı, ifade özgürlüğünü engelleyen hükümler kanundan çıkarılmalıdır. Terör ve örgüt üyeliği tanımı, açık ve herkes tarafından ortak bir şekilde anlaşılacak netlikte ve toplumsal tam bir mutabakat sağlanarak gözden geçirilmelidir. Şiddet içermeyen hiçbir fiil terör suçu olarak nitelendirilmemelidir. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuna somut saldırıya sebep olma ölçütü getirilmelidir. Siber Güvenlik Kanunu’nda yer alan, eleştiri özgürlüğünü ve gazetecilik faaliyetini ciddi bir şekilde etkileyecek olan “veri sızıntısına dair içerik oluşturma” suçu yürürlükten kaldırılmalıdır. Dezenformasyon yasasının sansür hükümleri yürürlükten kaldırılmalıdır. RTÜK’ün iktidarı eleştiren yayınları nedeniyle televizyon kanallarına uyguladığı “idari yaptırımlar”, “para cezaları” ve “yayın durdurma” kararlarının önüne geçilmelidir. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu, anayasaya aykırı sınırlamalardan arındırılarak yeniden düzenlenmelidir. 

Çoğulcu demokrasi güçlendirilmeli: Siyasi partilere hazine yardımının adil hale getirilmeli. Hazine yardımı alabilmesi için partilerin en az yüzde 1 oy alması kuralı getirilmelidir. Kesin Hesap Komisyonu kurulmalı ve bu komisyonun başkanlığını muhalefet yapmalı. KHK ile ihraç edilenlerin durumu hukuk çerçevesinde değerlendirilmeli. Belediyelere kayyım atanmasına ilişkin olağanüstü hâl kalıntısı yasal düzenleme derhal yürürlükten kaldırılmalı, bu kapsamda 11 siyasi partinin TBMM Başkanlığına sunmuş olduğu ortak kanun teklifi gündeme alınmalıdır.

Kürt Sorununa öneriler: Geçmişte yaşanan acı ve travmaları hatırlatan isimleri taşıyan; meydan, bulvar, cadde, yol, sokak, park ve benzeri alanlar ile kamu kurum ve kuruluşlarına ait işletme, tesis, bina ve benzeri tüm yapıların ve kışlaların tespit edilmesi ve bu isimlerin değiştirilmesi amacıyla TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulmalıdır. Adları değiştirilen coğrafi yerlerin eski adları, yeni adlarıyla birlikte kullanılabilmelidir. Dersim olaylarının tüm boyutlarıyla araştırılması için Dersim arşivlerinin devletin ilgili tüm kurumlarından alınıp, TBMM’de toplanarak halka ve araştırmacılara açılması sağlanmalıdır. Nevroz Bayramı olarak resmî tatil ilan edilmelidir. Diyarbakır Cezaevi, “İnsan Hakları ve Demokrasi Müzesi”ne dönüştürülmeli. Faili meçhul cinayetlerde zamanaşımı kaldırılmalıdır.

Siyasi tutuklular bırakılmalı: 19 Mart Darbe Girişimi kapsamında haksızca tutuklanmış olan tüm siyasetçi ve bürokratlar tahliye edilmeli. Gezi ve Kobani davası başta olmak üzere toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik davalar nedeniyle cezaevinde tutulanlar tahliye edilmeli. Cumhurbaşkanına ve kamu görevlisine hakaret suçları yürürlükten kaldırılmalı ve cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı suçu yeniden düzenlenmeli. Başta kamu kurumları olmak üzere işe girişlerde ve yükselmelerde yaşanan ayrımcılık önlenmelidir. 

Nefret suçları düzenlenmeli: Her yıl sığınmacılar, Aleviler, gayrimüslimler, LGBTİ+’lar ve başka toplumsal kesimlere yönelik nefret suçları işlenmektedir. Her Ramazan’da, sosyal medyada “Ramazanın ilk dayağı hangi ilden gelecek?” paylaşımları yapılarak karikatürize edilen vakalar sıradan/önemsiz görülmektedir. Nefret suçunun TCK’da tanımlanması, unsurlarının kapsamlı bir biçimde sayılması ve nefret saikinin genel bir ağırlaştırıcı sebep olarak belirlenmesi gerekmektedir. İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe konulmalıdır. İnfaz işlemlerinin, tüm hükümlü grupları ve toplum kesimleri için eşitlikçi ve adil bir temele dayandırılması gerekir.

Alevilerle ilgili talepler: Ülkemizdeki sosyal, kültürel, inançsal farklılıklar zenginliğimizdir. Laiklik bu zenginliğin güvencesidir. Alevi yurttaşlarımızın, kamu başta olmak üzere yaşadıkları eşitsizliklere ve karşılaştıkları hak ihlallerine, Alevi inancının ve taleplerinin yok sayılmasına son verilmelidir. Cemevlerine ibadethane statüsünün tanınmalıdır. 12 Eylül darbecileri tarafından başlatılan ve AKP döneminde de ısrarla sürdürülen Alevileri, kendi inanç ve geleneklerinden uzaklaştırarak, asimile etmek amacıyla Alevi köylerine cami yapılması uygulamasından derhal vazgeçilmelidir.

Din dersi yeniden düzenlenmeli: Zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin içeriği Dinler Tarihi ve Din Sosyolojisi olarak yeniden oluşturulmalıdır. Alevi çocuklar için hazırlanacak içerikte kendi inanç, öğreti ve ritüelleri hakkında seçmeli ders programı sağlanmalıdır. Tarikat ve cemaatler eliyle yürütülen ÇEDES gibi projelere derhal son verilmelidir.

Ekonomide demokratikleşme önerileri: Merkez Bankasının bağımsızlığı sağlanmalı. TÜİK ve düzenleyici ve denetleyici kurumların idari ve mali özerklikleri olmalıdır. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) açıkladığı Kayyım Olunan Şirketler listesinde 8 Aralık itibariyle 1122 şirket bulunmaktadır. TMSF bu haliyle ülkemizin en büyük holdinglerinden birisi haline gelmiştir. TMSF’nin asli işlevine döndürülmesi ve kendisine Bankacılık Kanunu dışında verilen kayyımlık, şirket yönetimi, devri, tasfiyesi, satışı vb. görevlerin sona erdirilmesini sağlayacak düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. 

KURULTAY DAVASINA GÖNDERME

CHP’nin önerileri arasında partiye açılan kurultay davasında mahkemeler arasındaki yetki kaosuna da atıf yapıldı.

Tek yetkilinin Yüksek Seçim Kurulu olması gerektiği, “Partilere anayasaya aykırı müdahaleler sonlandırılmalı. Siyasi Partiler Kanunu’na “Doğacak tüm uyuşmazlıklarda görevli mercii Yüksek Seçim Kurulu’dur” maddesi eklenmeli” ifadeleriyle anlatıldı.  

RAPORDA ÖCALAN YOK

CHP’nin sunduğu raporda silah bırakan terör örgütü üyeleri ya da terörist elebaşı Abdullah Öcalan’la ilgili bir öneri yer almadı. Anadilde eğitim ise parti programında olduğu gibi işlendi.

Raporu teslim eden CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Bu raporun içeriğindeki pek çok hususa hiçbir siyasi partinin ve hiçbir vatandaşımızın itirazı olacağı kanaatinde değiliz. Raporumuzda umut hakkına dönük bir atıf söz konusu değil. Özellikle teröre bulaşmamış veya terör örgütü üyesi olmakla birlikte suç işlememiş terör örgütü üyelerinin Türkiye’ye dönüşü ile ilgili de bir öneri yok. Silahını bırakmış, suça karışmamış veya suça karışmış kişilerle ilgili bizim şöyle bir cümlemiz var: Biz Türkiye’nin birinci partisi olarak toplumsal barışa hizmet edecek şehit annelerini, gazilerimizi rahatsız etmeyecek ama gerçekten barışı kalıcılaştıracak adımları destekleriz. Ama bunu öncelikle yapması gereken Adalet Bakanlığı bürokrasisidir” dedi.

ÖCALAN HEYETİ PAZARTESİ GELECEK

CHP lideri Özgür Özel’in yaşamını yitiren Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın cenazesinde olması nedeniyle ertelenen DEM Parti-CHP görüşmesi, pazartesi günü gerçekleştirilecek.

Bu kapsamda DEM Parti’nin terörist elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşen heyetinde yer alan Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Faik Özgür Erol, yeni haftanın başında Özel’le bir araya gelecek.

İlgili Konular: #CHP