Yankı Bağcıoğlu'ndan 'düşürülen İHA' açıklaması: Güncellenen bir savunma yaklaşımı zorunlu

Yankı Bağcıoğlu'ndan 'düşürülen İHA' açıklaması: Güncellenen bir savunma yaklaşımı zorunlu

18.12.2025 14:06:00
Güncellenme:
ANKA
Takip Et:
Yankı Bağcıoğlu'ndan 'düşürülen İHA' açıklaması: Güncellenen bir savunma yaklaşımı zorunlu

Yankı Bağcıoğlu, düşürülen İHA'yla ilgili ''Değişen ve karmaşıklaşan tehdit ortamı sürekli güncellenen bir savunma yaklaşımını zorunlu kılmaktadır'' dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, Türkiye hava sahasında bir insansız hava aracının düşürülmesine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, yaşanan olayın mevcut sistemlerin büyük ölçüde başarıyla yerine getirdiği gösterdiğine dikkati çekerek, "Değişen ve karmaşıklaşan tehdit ortamının sürekli güncellenen bir savunma yaklaşımını zorunlu kıldığını ortaya koymuştur. Gelecekte karşılaşılması muhtemel daha düşük görünürlüklü, daha karmaşık ve eş zamanlı tehditlere karşı; stratejik öngörü, hızlı karar alma, katmanlı savunma ve bütünleşik sensör-reaksiyon mimarisi hayati önem taşımaktadır. Bu çerçevede; savunma planlaması, kuvvet yapılanması ve savunma sanayii yatırımlarının, kısa vadeli siyasi tercihlerden bağımsız olarak, ulusal güvenlik öncelikleri ve gerçek tehdit analizleri temelinde ele alınması gerekmektedir" ifadesini kullandı.

CHP'nin Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, yaptığı açıklamasında Türkiye hava sahasında bir insansız hava aracının düşürülmesine ilişkin Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamayı değerlendirdi. Bağcıoğlu, Millî Savunma Bakanlığı’nın açıklamasında olayda zafiyet bulunmadığının ortaya konmasının, Türkiye'nin milli güvenliği açısından memnuniyet verici olduğunu belirterek, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu süreci sorumlu ve yapıcı bir yaklaşımla ele aldıklarını ifade etti. Mevcut sistemlerin görevini yerine getirmiş olmasının önemli olduğunu belirten Bağcıoğlu, asıl meselenin bundan sonra benzeri ve daha karmaşık tehditlere karşı hangi derslerin çıkarılacağı ve hangi önlemlerin alınacağı olduğuna dikkati çekti.

Bağcıoğlu, şunları kaydetti:

"Müteakip dönemde, özellikle insansız araçlar asimetrik tehdit oluşturmaya devam edecektir. Bu kapsamda en önemli husus, yaşanan olaylardan ve diğer bölgelerde meydana gelen benzer gelişmelerden ders çıkarılmasıdır. Mevcut olayda, hava erken ihbar sistemleri ile reaksiyon unsurlarının görevlerini yürürlükteki esaslar çerçevesinde başarıyla icra ettiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, müteakip dönemde daha komplike ve kapsamlı tehditlerle karşılaşılabileceği değerlendirilmektedir.

"KAPSAMLI BİR PARADİGMA DEĞİŞİKLİĞİ"

Hızla değişen tehdit ortamı, savunma sanayii yönetiminde kapsamlı bir paradigma değişikliğini zorunlu kılmaktadır. Devam eden yaklaşık 3 bin savunma projesi, gerçek ve güncel tehditler esas alınarak yeniden değerlendirilmelidir. Önceliklendirme buna göre yapılmalı, kaynak tahsisi bu çerçevede düzenlenmelidir.

Ulusal bekayı doğrudan etkileyen kritik ve acil projeler (alçak irtifayı da kapsayan tüm bileşenleriyle Çelik Kubbe, TF-2000 hava savunma muhribi, yönlendirilmiş enerji silahları, kritik tesis ve üs kuvvet koruma projeleri vb.) öne alınmalı; popülist iç siyasi saiklerle proje ve kaynak dağılımından kaçınılmalıdır.

"HIZLI VE KESİNTİSİZ REAKSİYON"

İHA’ların maliyet etkin bir şekilde imha edilmesini sağlayacak millî savunma sanayii ürünlerinin, uygun nitelikteki hava vasıtalarına entegre edilmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. TF-2000 muhribinin envantere giriş süresinin uzun olacağı dikkate alınarak; Karadeniz başta olmak üzere tehdit seviyesinin yükseldiği bölgelerde, fırkateyn ve korvetler üzerinden deniz hava destek ve hava gözetleme kabiliyetiyle geçici kapasite takviyesi sağlanmalıdır. Bu yöntemin uluslararası alanda yaygın şekilde uygulandığı değerlendirilmektedir.

İHA faaliyetlerinin reaksiyon ölçme amaçlı olabileceği ihtimali göz önünde bulundurularak; alarm-reaksiyon konuş yerleri, hazırlık seviyeleri ve karar alma süreçleri yeniden ele alınmalı ve güncellenmelidir. Zamana karşı gelişen bu ve benzeri durumlarda hızlı ve kesintisiz reaksiyon sağlanabilmesi için, angajman kuralı ilan ve iptal yetkisinin Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki görevli Harekât Komutanı’na devredilmesi değerlendirilmelidir.

GERÇEK ZAMANLI VERİ PAYLAŞIMI

Barış Kartalı Projesi kapsamında harekât ihtiyacı 8 olarak öngörülmüşken 4’e düşürülen ve mevcut tehdit ortamında sayıca yetersiz kalan HİK uçaklarını desteklemek amacıyla; MURAD AESA radarıyla teçhiz edilmiş AKSUNGUR ve AKINCI TİHA’ların tamamlayıcı unsur olarak kullanılması değerlendirilmelidir.

NATO ile entegre hava resminin çıkarılmasında kullanılan mevcut radarların yanı sıra; daha düşük süratli, daha alçak irtifada uçan ve düşük radar kesit alanına sahip olası tehditlere karşı, katmanlı ve özel bir sensör entegrasyonu planlanmalıdır. Bu kapsamda; pasif radarlar, elektro-optik/kızılötesi algılayıcılar, akustik sensörler ve sivil-askerî radar verilerinin birlikte kullanıldığı çoklu algılama mimarileri geliştirilmelidir. Erken ihbar, komuta-kontrol ve silah sistemleri arasındaki veri akışında gecikmeye yol açabilecek teknik ve bürokratik engeller giderilmeli; gerçek zamanlı veri paylaşımını esas alan ulusal müşterek hava resmi altyapısı güçlendirilmelidir.

"YENİDEN YAPILANDIRILMALIDIR"

İHA ve benzeri asimetrik tehditlere karşı yalnızca kinetik imha yöntemlerine dayalı bir yaklaşımın maliyet-etkin olmadığı görülmektedir. Bu nedenle; elektronik harp, karıştırma, yönlendirilmiş enerji silahları ve diğer “soft-kill” çözümlerine yönelik projeler hızlandırılmalıdır. Kritik tesisler, üs bölgeleri, limanlar ve stratejik altyapıların korunmasına yönelik modüler, taşınabilir ve entegre İHA karşı tedbir sistemleri yaygınlaştırılmalıdır.

Savunma sanayii projelerinde; platform odaklı değil, tehdit odaklı ve 'sistemler sistemi' yaklaşımı esas alınmalı; Ar-Ge, test ve seri üretim süreçleri bu anlayışla yeniden yapılandırılmalıdır.

"KISA VADELİ SİYASİ TERCİHLERDEN BAĞIMSIZ OLARAK ELE ALINMALI"

Yaşanan İHA olayı, mevcut sistemlerin görevlerini büyük ölçüde başarıyla yerine getirdiğini göstermekle birlikte, değişen ve karmaşıklaşan tehdit ortamının sürekli güncellenen bir savunma yaklaşımını zorunlu kıldığını da ortaya koymuştur. Gelecekte karşılaşılması muhtemel daha düşük görünürlüklü, daha karmaşık ve eş zamanlı tehditlere karşı; stratejik öngörü, hızlı karar alma, katmanlı savunma ve bütünleşik sensör-reaksiyon mimarisi hayati önem taşımaktadır. Bu çerçevede; savunma planlaması, kuvvet yapılanması ve savunma sanayii yatırımlarının, kısa vadeli siyasi tercihlerden bağımsız olarak, ulusal güvenlik öncelikleri ve gerçek tehdit analizleri temelinde ele alınması gerekmektedir.”