CHP'li isim, TBMM kürsüsünde 'şemsiye' açtı: 'Önümüzdeki tehlike büyük...'

CHP'li isim, TBMM kürsüsünde 'şemsiye' açtı: 'Önümüzdeki tehlike büyük...'

16.12.2025 13:31:00
Güncellenme:
ANKA
Takip Et:
CHP'li isim, TBMM kürsüsünde 'şemsiye' açtı: 'Önümüzdeki tehlike büyük...'

TBMM Genel Kurulu'nda görüşmeleri başlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, kürsüye şemsiye ile çıkarak, "Çünkü ülkemizde kullanılmaya kullanılmaya tarihi esere dönüşecek. Yağmur yok, kar yok ama aşırı kuraklık ve sıcaklığa bağlı olarak güneş şemsiyesi olarak kullanma ihtimali daha yükselecek" dedi. Aygun, "Önümüzdeki tehlike büyük ve hiçbir acil eylem planımız yok" diyerek uyarıda bulundu.

TBMM Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri başladı. 

Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Evrim Rızvanoğlu şunları söyledi:

"Bugün görüştüğümüz bütçe iklim krizini ciddiye alan bir bütçe değil, bedeli halka yükleyen bir tercihtir. İklim krizi artık gelecek nesillerin değil tam da bugünün meselesidir. Ekonomi, güvenlik ve adalet meselesidir ve bu nedenle bu görüştüğümüz bütçe teknik nedenlerin değil siyasi bir tercihin sonucudur. Geçen yıl 'Sürdürülebilir Çevre ve İklim Değişikliği' programına ayrılan kaynak 19,4 milyar liraydı. Bütçe yüzde 28 arttı.

Faiz yüzde 40 arttı. İklim programı ise yüzde 2,6 azaldı. Bu da enflasyonun etkisiyle aslında yüzde 30-35 azalış demek. Bu azalış niçin mi? İktidar çevreyi de iklimi de umursamadığı için hem de dünyanın en ısınan ülkelerinden bir tanesinde. Yani iktidar diyor ki; krizler olduktan sonra müdahale edeceğiz, bedelini de daha yüksek bir maliyetle bu halka ödeteceğiz."

RIZVANOĞLU: "BU İKTİDAR DOĞAYI SINIRSIZCA TÜKETİLECEK BİR RANT ALANI OLARAK GÖRÜYOR"

"Bugün iklim krizini önemsemeden alınan bu her karar, yarın bu Meclis’in önüne çok daha büyük bir hasar faturası olarak geri gelecektir. Bütçede çevreyi küçülten bir iktidarın, sahada çevreyi korumasını bekleyebilir miyiz? Bu iktidar doğayı sınırsızca tüketilecek bir rant alanı olarak görüyor. Ülkenin neredeyse üçte biri maden ruhsatlarına açıldı. Sadece Artvin ilinde, toprakların yüzde 71’i artık maden ruhsatlı. 'Süper izin' düzenlemeleriyle, çevresel denetim fiilen ortadan kaldırıldı. Bilim insanlarının uyarıları, kamu yararı, halkın itirazı sistematik bir biçimde devre dışı bırakıldı. Bilim insanlarının Kanal İstanbul gibi 'yüksek risk' dediği, kurumların olumsuz görüş verdiği yatırımlar, ısrarla onaylanıyor. Geleceğimiz, şirket çıkarları uğruna ipotek altına alınıyor.

Bu tablo, bu bütçe, bu anlayış iklim krizi ile mücadele edemez. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hazırız. Bu ülkenin doğasını rant düzenine teslim etmeyeceğiz. Milli parkları, sulak alanları, tabiat alanlarını daraltan değil; bilimsel ölçütlerle genişleten bir anlayışı hayata geçireceğiz. Türkiye’nin suyunu havza temelli, kamucu ve korumacı bir sistemle yöneteceğiz."

MULLAOĞLU: "ZULÜMLE İNSANLARIN HAYATLARINI KARARTARAK KOLTUKLARINIZI KORUYAMAZSINIZ"

CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, "Türkiye 19 Mart darbesiyle birlikte anayasal bir devlet olmaktan çıkmış sadece şeklen anayasası olan bir devlet haline dönüşmüştür. Bir tarafta anayasa ve yasaları uygulamakla görevli yargıçlar açıkça anayasayı ihlal ederken ve yasalarda olmayan kararları verirken onlara bir şey yapılmamakta diğer tarafta sadece seçme ve seçilme hakkını kullanmak isteyen siyasetçilerle, eleştiri hakkını kullanmak isteyen gazeteciler hapse atılmaktadır. Hukuk devletini ortadan kaldıran bu uygulamaları kabul etmek mümkün değildir. Zulümle insanların hayatlarını karartarak, aileleri dağıtarak koltuklarınızı koruyamazsınız" dedi.

"Zamanı gelmiş bir değişimin önünde hiçbir güç duramaz" diyen Mullaoğlu, "Sizler haksız yere tutuklattığınız o insanların eşlerinin, çocuklarının her gece çaresizlikle döktükleri gözyaşlarına yenildiniz. Artık ekemediği tarlasına çaresizlik içinde bakarak gözyaşlarını akıtan çiftçilerin nasırlı ellerine yenildiniz. Sizler her sabah büyük bir umutla kepenklerini açan ancak büyük bir hüzünle kepenklerini kapatan esnafımızın mahcup umutlarına yenildiniz" ifadelerini kullandı. 

AYGUN: "ŞEMSİYE, KULLANILMAYA KULLANILMAYA TARİHİ ESERE DÖNÜŞECEK"

CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, kürsüye şemsiye ile çıkarak, "Çünkü ülkemizde kullanılmaya kullanılmaya tarihi esere dönüşecek. Yağmur yok, kar yok ama aşırı kuraklık ve sıcaklığa bağlı olarak güneş şemsiyesi olarak kullanma ihtimali daha yükselecek" dedi.

Aygun, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Önümüzdeki tehlike büyük ve hiçbir acil eylem planımız yok. 2025 yılında iki büyük felaketi yaşadık. Son 30 yılın en büyük zirai don felaketi ve en büyük kuraklıklar birbirini izliyor. Meyve, sebze fiyatları tavan yaptı. Geçen sene kaç kişi kiraz yedi merak ediyorum. 2024 yılı son 53 yılın en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. Orman yangınları arttı ve söndüremez hale geldik. Etkin bir uçak filomuz yok. Maalesef rant uğruna ülkemizin her yerinde asırlık zeytinleri yok ettik. TOKİ eli ile imara açılıyor. Sonuç havada bulut yok, bu iktidardan umut yok.

Barajlar boş, susuzlukla baş başayız. Çiftçilerimiz yaşadıkları zirai donla kendilerini 6 Şubat depremleri ile karşı karşıya buldular. İklim kanunu bu soruna maalesef yanıt vermeyecek. Biz burada uyuyoruz, kafamızı kuma gömmüşüz."

GÖKAN ZEYBEK: "SOSYAL KONUT İŞLETMELERİNİN KURULACAĞI YENİ BİR MODEL ÖNERİYORUZ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, şunları söyledi:

"25 milyon insanımızın yaşadığı şehirlerimizin belediye başkanları tutukludur. 15 belediye başkanımız aylardır zindandadır. Vatandaş TOKİ'den sosyal konutlar beklerken, TOKİ, Silivri'de mahkeme salonu inşa edecek ve anti demokratik yargılamaların yeni adresi yapacak. Ev yok, kira uçmuş 'olsun dünyanın en büyük duruşma salonunu inşa ediyoruz' diyorsunuz. Peki TOKİ ne yapabilir? Türkiye'de barınma krizi artık yalnızca konut üretim meselesi değildir. Konuta erişim, kiraya ulaşabilme meselesidir. Ancak bütçede gelire endeksli kira modeli yoktur. Belediyelerin sosyal konut üretim modeli yoktur. Buna ilişkin bir mekanizma yoktur. Kira destek fonu yoktur. İktidarımızda kiralık sosyal konutlarla kira bedellerinin hane gelirine göre belirleneceği, büyükşehir ve ilçe belediyeleri bünyesinde sosyal konut işletmelerinin kurulacağı yeni bir model öneriyoruz. 

Bugün CHP'li belediyeler merkezi idarenin kaynak aktarmaktan kaçındığı bir ortamda sosyal destekten altyapıya, afet hazırlığından çevresel yatırımlara kadar kamusal sorumluluğumuz diyen belediyelerdir. Aynı anda 10 metro inşatı yapan İBB, 9 Aralık'ta dış borçlar kapsamında faiziyle birlikte tam 600 milyon dolar eurobond ödemesini eksiksiz tamamlamıştır. Antalya'da turizm baskısına, Adana'da artan yoksulluğa ve göçe rağmen kamusal hizmetler durmamakta aksine sosyal belediyecilik örnekleri üretilmektedir. Ankara Büyükşehir Belediyesi bize çok net bir gerçeği göstermektedir. Merkezi iktidarın görmezden geldiği emekliler için sosyal destek üretmektedir. Emekli desteği alan güncel kişi sayısı Ankara'da 80 bindir."

GÜZELMANSUR: "BEN BURADAN SORUYORUM; HATAY'DA NE NORMALE DÖNDÜ?"

CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ise 6 Şubat depremlerinin ardından Hatay'daki duruma işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bugün Hatay'da hala hayatın tanımı 21 metrekarelik konteyner kutudur. Konteynerlarda mahremiyet yok, ısı yalıtımı yok, ses yalıtımı yok. Hataylıların üç yıldır medeni dünyaya uzak bir şekilde yaşamalarının tek bir nedeni var o da iktidarın konuştuğunu yerine getirmemesidir. Bugün Antakya'nın kalbi Atatürk Caddesi'nde yerleşim hala başlayamadı. İnsanlar evlerine taşınamıyor çünkü yol yok, altyapı yok. 'Halkın istemediği hiçbir şey yapmayacağız' dediniz ama hala halkın rızası olmadan acele kamulaştırma yapılıyor, hukuki süreçler tamamlanmadan evler boşaltılıyor.

Ağaçlar kesildi, geçim kaynakları yok edildi. 'Uzun Çarşı'da 2025 sonunda yerleşmeyen hiçbir esnaf kalmayacak' dediniz 2025'in bitmesine günler kaldı, tamamlanan tek bir dükkan yok. Depremzedeye eşya yardımı sözü verildi ama bu da yerine getirilmedi. Bunlara rağmen mücbir sebep hali kaldırıldı. Ben buradan soruyorum; Hatay'da ne normale döndü?" 

İlgili Konular: #TBMM #şemsiye