Ege kuraklığın pençesinde

Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkileri gün geçtikçe artarken ülkenin tarım üssü olan Ege’de üretim alanları yok oluyor, çiftçi ise kuraklığa teslim oluyor.

Yayınlanma: 10.03.2023 - 07:00
Ege kuraklığın pençesinde
Abone Ol google-news

Kış aylarında yağış ortalamasının düşüşüyle İzmir, Manisa ile iç Ege’de yaşanan kuraklık resmi verilere de yansıdı. Ege’nin verimli ovaları, ihracatta önemli paya sahip gıda ürünleri ile birlikte çiftçilerin geleceğini de tehdit eden bu durum devam ettiği takdirde ülkemizi karanlık günler bekliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan ve son 6 aylık ve 3 aylık dönemi kapsayan yağış raporlarına göre orta kurak ve şiddetli kurak kuşağında yer alan Ege’nin büyük bölümü su konusunda alarm veriyor. Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği ve üst üste rekorlar kırılan bölge genelinde son verilere göre, metrekareye yılda 206 mm yağış düşen Ege’de bu rakam yüzde 42 oranında azalarak 120 mm’ye kadar düştü. Suya hasret geçen ve ılık günler yaşanan kış mevsiminde ise ortalama yağışlı gün sayısı yüzde 60 oranında düşerek 10 güne kadar geriledi. Bilim insanlarına göre en sıcak yaz mevsiminin kapıya dayandığı ve Akdeniz ikliminin etkili olduğu bölgede baraj doluluk oranları da tablonun ciddiyetini gözler önüne serdi. Bölgenin en büyük ili İzmir’de barajlardaki ortalama doluluk oranı yüzde 40’lar seviyesinde iken bu rakam geçen yıla göre yüzde 25 oranında geriledi. Manisa’da yüzde 20 seviyelerine gerileyen doluluk oranları, Aydın’da ise yüzde 12 ile yüzde 30 arasında seyrediyor.

“KURAKLIĞI YAZIN GÖRECEĞİZ”

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, “Hava sıcak olduğundan kış sebzeleri ve buğday gibi ürünler çabuk gelişti. Ayrıca kar yağmadığından ötürü yeraltı sularında da yakın zamanda sıkıntı başlayacak. Yeraltı sularında da seviye düşüyor. Tüm bu faktörler verimliliğe yansıyacak. Rekolteler düşecek. Yaza yaklaşırken fiyatlar da yükselecek ve bazı ürünleri bulamayacağız. Şu anda tezgâhlar dolu, ürün bol fiyatlar düşük gibi ama bu böyle gitmeyecek. Karşımızdaki bu kuraklığın asıl etkilerini önümüzdeki yaz göreceğiz. Barajlar, göller ve göletler daha az dolacak. Barajlarda su seviyesinin düşmesi demek tarımın da bundan olumsuz etkilenmesi demek. Çünkü barajlardaki suyun yüzde 70’i tarımda kullanılıyor. Geçen sene bile kanallardan verilen sularda kısıtlamaya gidildi, bu sene çiftçi çok daha büyük sıkıntı yaşayacak. Mısır, pamuk gibi ürünler ile buğday, sebzeler ve arpa gibi ürünlerde verim kayıpları ve yaz başlangıcında ani fiyat çıkışları olası. Ekmekte bile sorun yaşayabiliriz. Özellikle su bulamadığımız için mısırdan vazgeçebiliriz. Bu dolaylı yoldan hayvancılığı da etkileyecek ve hayvancılık kaynaklı ürünlerde fiyatlar yükselecek. Bundan kaçamayacağız. Pamuk yine düşüşte. Çiftçiler bunların yerini daha az su tüketen ayçiçeğine yöneldi. Var olan su kaynaklarımızı da kirlettiğimiz için iyice zorlanacağız. Ekili tarım alanlarının miktarı gün geçtikçe düşüyor. Çiftçi üretimden kopmaya devam ediyor. Bu sene geçtiğimiz yıldan daha da kötü günler yaşıyoruz” diye konuştu.

MANİSA’DA ÇİFTÇİYE SU VERİLMEYE BİLİR!

Ziraat Mühendisleri Odası Manisa Şube Başkanı Evren Yar, çiftçinin buğday gibi su istemeyen ürünlere yöneldiğini belirterek, “Eğer kış böyle geçmeye devam ederse Manisa da Konya gibi olacak. Kuraklık ile ilgili hiçbir eylem planımız yok. Çiftçiler bu tehdide göre yönlendirilmiyor. Suyu daha fazla tüketen ürünlerin ekilmemesi ya da daha az su tüketen ürünlere yönelmeleri için bir tavsiye amacıyla bir uyarı yapılmadı. Devletin üreticiye bu konuda yardımcı olması gerekiyor. Yönlendirme yapılması lazım. Manisa’da çiftçiye ve tarlaya Demirköprü Barajı’ndan su geliyor. Bölgemizdeki çiftçilere buradan gelen su kanallar vasıtası ile dağıtılıyor. Resmi rakamlara göre barajın su seviyesi eksi 9’a kadar düştü. Böyle gittiği takdirde önümüzdeki aylarda çiftçilere su veremeyecekler. Bizim bölgemizde çiftçilerin bir bölümü yaşanan bu sıkıntısı ve kuraklık nedeniyle buğday gibi su istemeyen ürünlere yöneldi. Bu da bir bolluk yarattı. Mısır ekimimiz azaldı. Bunun önlenmesi gerekiyordu. Pamukta ve domateste büyük bir sorun yaşayabiliriz. Özellikle bölgemizin esas ürünü olan domateste bu yıl zorlu bir dönem bizi bekliyor” dedi.

“VAHŞİ SULAMADAN VAZGEÇİLMELİ”

Aydın Ziraat Odaları Koordinatör Başkanı Mehmet Kendirlioğlu: 2023 yılında tarımsal kuraklık bizi bekliyor. Aydın’da tarım genelde yazın yapılır ve bol su isteyen ürünlere dayanır. Barajlarda yeterli su olmadığı takdirde çiftçi ekim yapamayacak. Bu koşullarda kaliteli ve yeterli mahsul alamayız. Pamuk, mısır, hayvansal yem bitkilerinden yana endişeliyiz. Eğer beklediğimiz yağışlar gelmezse ve kuraklık devam ederse Aydın ve ülkemiz ekonomisi için karamsar bir tabloyla karşı karşıyayız demektir. Mayıs ve haziran ayında su bulamadığımız takdirde ciddi bir problem yaşarız. Küresel ısınma, yağışlardaki düzensizlik, havaların ılık geçmesi tarımı olumsuz yönde etkiler. Elimizdeki kıt kaynağın, az miktardaki suyun üreticiye nasıl ulaştırılacağıyla ilgili acilen bir planlama yapmamız gerekiyor. Bu yazı nasıl atlatabiliriz onu şimdiden düşünmemiz gerek. En büyük tedirginliğimiz bu kuraklığın önümüzdeki yıllarda da devam etmesi. İki yıl üst üste kuraklığın yarattığı zararla başa çıkamayız. Bu sorunların tek çözümü vardır. O da vahşi sulamadan derhal vazgeçilmesi ve modern sulama sistemlerine geçilmesidir. 

ARICILIK TEHLİKEDE

Aydın Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ayhan Özdemir, kuraklık nedeniyle verim konusunda sorun yaşadıklarını anlatarak, “Arıcılıkla uğraşanlar için gerçekten kötü bir yıldı ve üretim gün geçtikçe düşüyor. Gelecek yıl ne yapacağımızı bilemiyoruz çünkü şu anda önümüzü göremiyoruz. Arı kolonileri tüm bu sebeplerden olumsuz etkileniyor, kayıplarımız var. Arılar uyumadığı için bu durum üretime ve verimliğe olumsuz yansıdı. Sektör olarak zor durumdayız. Kurak geçen yıllarda çiçekli bitkiler, yeterli polen veremeyince arılar da beslenemiyor. Üreticiler üretimden kopmaya devam ediyor” dedi. 

“BU SENE ÖRDEK GÖREMEDİK”

Kuş uzmanı biyolog Dr. Ömer Döndüren de, “Maalesef kuraklık kuşları da etkiliyor. Kış Avrupa’da ne kadar sert geçerse ülkemizde kuşlar o kadar fazla olur. Çünkü havalar soğudukça kuşlar güneye doğru iniyorlar. Özellikle ördek türleri, kazlar, kuğular bu tarz kuşlar daha fazla güneye doğru iniyor. Bu sene fazla ördek göremiyoruz. Çünkü kuşlar sıcak havadan dolayı gelmiyor, kışı Avrupa’da geçiriyor. O yüzden bu sene kuş daha az çıkarsa şaşırmayacağız.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler