Eski Kırım Başsavcısı Natalya Poklonskaya'dan Cumhuriyet'e özel değerlendirme: "En büyük beklentim Ukrayna ile kalıcı ve sağlam bir barışın tesisi"
Kırım Özerk Cumhuriyeti eski Başsavcısı ve milletvekili Natalya Poklonskaya, Rusya-Ukrayna savaşının 18'inci gününde yaşananları değerlendirdi. Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Poklonskaya, Ukrayna kökenli bir kadın olarak büyük bir üzüntü içinde olduğunu belirtti ve ekledi: "2014 yılında Kiev'de vuku bulan olaylar, Ukrayna'nın Rusya ile ilişkilerinde bir dönüm noktası kabul edilmektedir. Bir an önce kalıcı barışın sağlanmasını diliyorum."
Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan ve tüm dünyanın kaygıyla izlediği savaş 18'inci gününde. Acılar büyüyor, her iki ülkenin de kayıpları artıyor. ABD ve AB'nin Rusya'ya sert yaptırımlar uyguladığı, Ukrayna'nın ise giderek yalnızlaştığı günlerde Eski Kırım Başsavcısı Natalya Poklonskaya iki ülke arasındaki krizi Cumhuriyet'e değerlendirdi. Ukrayna kökenli bir Rusya yurttaşı olarak tüm gelişmelerin kendisini derinden sarstığını belirten Poklonskaya, savaşı hangi unsurların tetiklediğini ve beklentisini dile getirdi. Poklonskaya, "Benim en büyük beklentim Ukrayna ile kalıcı ve sağlam bir barışın tesis edilmesidir" dedi.
- Bugün tüm dünyanın gözü Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşa çevrilmiş durumda. Mevcut krizi ve öncesinde meydana gelen olayları nasıl değerlendirirsiniz?
Bugün Rusya ile Ukrayna arasında yaşanmakta olanları açıkça bir felaket olarak nitelendiriyorum. Ayrıca kişisel konuşmak gerekirse bu durum benim için büyük bir trajedidir. Malum olduğu üzere, 2014 yılında Kiev'de vuku bulan olaylar, Ukrayna'nın Rusya ile ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Şayet o dönem görevde olan Ukraynalı makamlar, ülkede güvenliği ve anayasal düzeni tesis etme görevlerini hakkıyla yerine getirip 2014 darbesine müsaade etmeselerdi, o takdirde bugün böyle bir sonuçla karşı karşıya kalınmazdı diye düşünüyorum.
- An itibarıyla hemen herkes savaşın bir an önce bitmesini bekliyor. Sizce mevcut kriz durumu ne zaman sona erer?
Sınır komşusu Ukrayna'nın silahsızlandırılması ve neo-nazi etkisinden arındırılması maksadıyla Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emri ile başlatılan özel askeri operasyon, bahsi geçen görevlerin yerine getirilmesinin ardından tamamlanacak ve kriz durumu da ortadan kalkacaktır.
- Peki, yakın gelecek için Rusya'nın temel beklentileri nelerdir?
Bu sorunuza kendi kişisel beklentilerimi ifade ederek yanıt verebilirim. Bakınız, benim en büyük beklentim Ukrayna ile kalıcı ve sağlam bir barışın tesis edilmesidir. Ben köken olarak Ukraynalıyım ve tüm bu yaşananlardan dolayı büyük bir üzüntü içerisindeyim. Ama kişisel olarak müdahil olabileceğim bir süreç ya da yapabileceğim somut bir şey maalesef yok. Ben 2014 itibarıyla Kiev'de ikamet ediyordum. Kendi gözlerimle şahit olduğum ve asla tasvip etmediğim dış destekli anayasa karşıtı darbe, başkentte iktidarı ele geçiren siyasi sahtekârlara ve bunların zorla dayattıkları ultra-radikal milliyetçi politikalara karşı direnişimin temel sebebi oldu. Hemen akabinde Kırım'da yaşayan vatandaşların can güvenliğini sağlamak maksadıyla da Kırım Savcılığı makamına başkanlık ettim. Fakat anlaşmazlıklar bir türlü çözülemedi ve milli iradeye saygı gösterilmedi. Darbeye karşı olan vatandaşların seçim hakkı göz ardı edildi. An itibarıyla yaşananlar çok korkunç olmakla birlikte, son derece de eminim ki ben bugün Ukraynalı radikal milliyetçi grupların elinde olsaydım, bırakın demeç vermeyi; tek bir kelime etmeme dahi fırsat vermezlerdi. Tüm bunlara rağmen Ukrayna'yı ve Ukraynalıları çok seviyorum. Hepsi benim yakınım, bir parçam..
- Sizce Amerika Birleşik Devletleri ve NATO Ukrayna ile Rusya arasındaki kriz devam ederken hangi politikayı izliyor?
Bu sorunun cevabı son derece açık. Rusya'ya karşı özel olarak tasarlanmış bir yaptırım politikası izlenmektedir.
- Ukrayna'daki savaşla ilgili yaptığı çıkışlarla sık sık gündeme gelen Çeçenistan Devlet Başkanı Ramzan Kadirov, açıklamalarında çok agresif bir söylem kullanıyor ve topyekûn taarruz odaklı bir savaştan bahsediyor. Fakat gördüğümüz kadarıyla Kadirov'un bu çıkışları, Rusya Devlet Başkanı Putin nezdinde henüz karşılık bulmadı. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Mevzubahis durum, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in kararlarını herhangi bir etki altında kalmadan verdiği ve topyekûn taarruzda yaşanabilecek sivil kayıplarından ziyade Ukraynalı vatandaşlara yönelik sulh temelli bir karşılıklı anlayış sürecini korumaya çalıştığı anlamına gelmektedir. Yani, ülkeyi topyekûn işgal edip ele geçirmekten ziyade, silahsızlandırma ve neo-nazi etkisinden arındırmaya yönelik bir strateji söz konusudur.
- Rusya ve Ukrayna heyetlerinin bir sonraki görüşmesi ne zaman gerçekleştirilecek? Bilginiz var mı?
Bu konuyla ilgili herhangi bir bilgim yok.
Hemen hemen tüm dünyanın verdiği tepkiden anladığımız kadarıyla bugün Rusya bir düşmana dönüştürülmekte. Sanatçılar bile sadece Rusya vatandaşı oldukları için bazı haksız uygulamaların ve saldırıların kurbanı oluyor. Bu hususta neler söyleyebilirsiniz?
Bu tip bir reaksiyon ya da siyasal-sosyal tezahür diyelim; son derece tehlikelidir ve birtakım olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bir insanın mensup olduğu etnik köken ya da milliyet, onu baskı altına almayı, aşağılamayı veya ona eziyet etmeyi asla ve kesinlikle meşrulaştıramaz. Aksi takdirde, hiç ummadığımız kadar hızlı bir şekilde ortaçağa döner ve hep birlikte engizisyon zulmünün yaşandığı menfi atmosferi deneyimlemek durumunda kalırız.
Eski Rusya Devlet Duması Üyesi ve Kırım Özerk Cumhuriyeti eski Başsavcısı olan Natalya Poklonskaya, * Rossotrudniçestvo Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyor.
* (Bağımsız Devletler Topluluğu, Yurt Dışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İnsani İşbirliği İçin Federal Ajansı)
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği