İstanbul Barosu'ndan 'Hayata Dönüş' operasyonlarına ilişkin açıklama!

İstanbul Barosu'ndan 'Hayata Dönüş' operasyonlarına ilişkin açıklama!

19.12.2025 15:21:00
Güncellenme:
ANKA
Takip Et:
İstanbul Barosu'ndan 'Hayata Dönüş' operasyonlarına ilişkin açıklama!

İstanbul Barosu 'Hayata Dönüş' operasyonlarının yıl dönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Katliamdan sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin davanın operasyondan ancak on yıl sonra açılabildiğinin anımsatıldığı açıklamada, "Son celsede dosya zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmüş, failler cezasız bırakılmıştır. Zamanaşımı, yaşam hakkı ihlallerini ortadan kaldıran bir kalkan olamaz" denildi.

F Tipi hücre sistemi ve tecrite karşı siyasi mahkumlar tarafından birçok hapishanede başlatılan ölüm orucu eylemlerine karşı, 19-22 Aralık 2000 tarihleri arasında 20 ayrı hapishaneye düzenlenen operasyonlarda; 30 siyasi tutuklu ve 2 asker hayatını kaybetmiş, 242 kişi ise yaralanmıştı.

Bu operasyonların yıl dönümünde İstanbul Barosu bir açıklama yaptı. Katliamdan sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin davanın operasyondan ancak on yıl sonra açılabildiğinin anımsatıldığı açıklamada, "Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17.11.2025 tarihinde görülen son celsede dosya zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmüş, failler cezasız bırakılmıştır. Zamanaşımı, yaşam hakkı ihlallerini ortadan kaldıran bir kalkan olamaz" denildi.

"ZAMANAŞIMI, YAŞAM HAKKI İHLALLERİNİ ORTADAN KALDIRAN BİR KALKAN OLAMAZ"

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Önceki dönem Baro başkanlarımızdan Av. Yücel Sayman, tecritin ve ölüm oruçlarının sona ermesi için operasyondan önce kurulan müzakere heyetinde yer almış, İstanbul Barosu bu süreçte aktif rol üstlenmiş ancak ne yazık ki katliamın önüne geçilememiştir.

Katliamdan sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasına ilişkin dava ise operasyondan ancak on yıl sonra açılabilmiş; yargılama süreci ise seyrek duruşmalarla yıllara yayılmıştır. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 17.11.2025 tarihinde görülen son celsede dosya zamanaşımı gerekçesiyle düşürülmüş, failler cezasız bırakılmıştır. Zamanaşımı, yaşam hakkı ihlallerini ortadan kaldıran bir kalkan olamaz. Ağır insan hakları ihlallerinin soruşturulmasının ve faillerin yargı önüne çıkarılmasının geciktirilmesi, adaletin tecellisini fiilen imkansız hale getirmekte; muhakeme ihmalleri zinciri, hukuki sorumluluğu ortadan kaldıran bir araca dönüştürülmektedir. Bu nedenle cezasızlık, benzer ihlallerin tekrarını besleyen yapısal bir sorundur.

İstanbul Barosu, geçmişle yüzleşmenin ve sorumluların hesap vermesinin, yalnızca mağdurların adalete erişimi için değil, toplumun bütünü için zorunlu olduğunun bilinciyle; hapishanelerde tecrit ve kötü muameleye karşı, bağımsız yargılama ve etkili soruşturma taleplerini kararlılıkla sürdürecektir. Katliamda hayatını kaybedenleri saygı ile anıyor; hayatta kalan ancak bedenlerinde ve ruhlarında onulmaz yaralar taşıyanların adalet, hakikat ve onarım taleplerini, hukukun evrensel ilkeleri doğrultusunda sahiplenmeye devam edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz."

İlgili Haberler