Diplomatik zeminde verilen Milli Mücadele’nin zaferi Mudanya Mütarekesi, 103 yıl önce bugün imzalandı. Türk milletinin “Ya İstiklal ya ölüm” parolasıyla başlattığı Milli Mücadele’nin askeri boyutu, emperyalist güçlerin İzmir’de denize dökülmesiyle, askeri açıdan başarıyla sonuçlandı.
Trakya bölgesiyle boğazlar hâlâ İngiliz, Fransız ve İtalyan işgalindeydi. TBMM Hükümeti 18 Eylül’de Trakya, İstanbul ve boğazları kurtarmak için harekete geçerek diplomatik savaş başlattı. İngiltere dışişleri bakanı, Fransa Başbakanı ve İtalya başbakanı, 20-23 Eylül 1922’de Paris’te yaptıkları bir toplantı sonucunda tarafsız bölgenin oluşturulmasına ve Türk askerlerinin girmemesini kararlaştırdı.
‘ATEŞKES İMZALANDI’
Bunu kabul etmeyen Mustafa Kemal Paşa, Türk askerini İngiltere’nin tel örgülerle çevrelediği alana kadar ilerletti. Gelişmelerin sonucunda 3 Ekim’de mütareke görüşmeleri başladı. İsmet Paşa’nın başkanlığını yaptığı heyetin ödünsüz duruşuyla 11 Ekim’de ateşkes imzalandı. Antlaşmayla Doğu Trakya ve boğazlar işgalden arındırıldı. 15 Ekim’de yürürlüğe konan antlaşmayla Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri zaferleri, Mudanya Mütarekesi ile diplomatik başarıya dönüştü.
ÖZEL ÖDÜL ALTAN ÖYMEN’E VERİLDİ
Mudanya Mütarekesi’nin 103. yıldönümü kutlamaları kapsamında Mudanya Belediyesi tarafından bu yıl dördüncüsü verilen “Mudanya Mütarekesi Barış Yolu Ödülü”ne gazetemizin yazarı, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen değer görüldü. Eski Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın başkanlığında ve Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan, Prof. Dr. Süha Atatüre, Prof. Dr. Seçil Karal Akgün, Ayşe Gülsün Bilgehan, Ayşe Kulin, Ali Er, Sedat Ergin, Ünal Çeviköz, Onur Öymen ile Murat Yetkin’den oluşan seçici kurul tarafından belirlenen ödül, Mudanya Belediye Meclisi’nin eylül ayı oturumunda da oyçokluğuyla kabul edildi. Temmuz ayında hayatını kaybeden Altan Öymen’in anısına verilen ödülü kızı Aslı Öymen aldı. Törende Öymen’in otoriterleşmeye karşı duruşu ve temel hakların savunuculuğuna dikkat çekildi.
Ödüle ilişkin Cumhuriyet’e konuşan seçici kurul üyesi, İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı ve Siyasi Tarih Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. Alkan, Öymen ile Altan Öymen’le 31 yıl önce, 1994’te, Kanal D’de yayınlanan Pazar 11 adlı haftalık haber programında tanıştıklarını belirtti. Bağlarının yıllar içinde hiç kopmadığını söyleyen Alkan, “Altan Bey’in karşısındaki insana gerçek anlamda değer veren, insana kendisini önemli hissettiren ve rahatlatan büyülü bir yaklaşımı ve üslubu vardı. Bir bilim insanı titizliği ile çalışırdı” dedi. Öymen’in kendisinden farklı fikirde olmamdan ve tartışmaktan çok hoşlandığına dikkat çeken Alkan, “Hemen Namık Kemal’in ‘Hakikatin güneşi/ışığı fikirlerin çarpışmasından doğar’ dizelerini hatırlatır, görüşme aralarımız uzayınca da ‘Müdavele-i efkârda’ bulunalım diye önerirdi” ifadelerini kullandı.
‘DEMOKRASİYİ SAVUNDU’
Öymen’in demokrat bir cumhuriyet aydını olduğunu vurgulayan Alkan, sözlerine şöyle devam etti: “Altan Öymen, gerçek anlamda mesleğinin son temsilcilerinden bir gazeteci, bir yazar, bir siyaset bilgesi ve bir Cumhuriyet aydınıydı. Türkiye’de demokrasiyi ve halkın özgür haber alma hakkını savundu. Her durumda öncelikle hakikati, barışı ve demokrasiyi savundu. Türkiye’de tekpartili dönemden çokpartili döneme, Türkiye’nin yaşadıklarını ve içinden geçtiği zor dönemeçleri kendi tanıklığı ile birleştirerek eleştirel bir şekilde anlattı ve yazdı. Onu yitirdiğimiz için çok üzgünüm.”