Türkiye'yi sarsan 'Yenidoğan çetesi' skandalına ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Büyükçekmece
Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede
Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in de aralarında bulunduğu 3 kişi müşteki olarak
yer alırken, 14 kişi ise şüpheli olarak yer aldı.
SORUŞTURMA SAVCININ ŞİKAYETİYLE BAŞLADI
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan
fezlekede, Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin'in müracaatı üzerine, başsavcılığın
Özel Soruşturma Bürosu tarafından "kasten öldürmeye teşebbüs"
"tehdit," "yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı
etkilemeye teşebbüs", "verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele
geçirme" ve "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından soruşturma
başlatıldığı kaydedildi.
SAVCININ AİLESİNE ÖLÜM TEHDİDİ
Başsavcılık tarafından hazırlanan 88 sayfalık fezlekede,
Cumhuriyet Savcısı Engin tarafından yürütülen bir soruşturma dosyasında tutuklu
bulunan şüpheli Tuğçe Toptemel'in tahliye edilmesine ilişkin, şüpheli Aylin
Aslantatar tarafından Engin'in kendisine, ailesine, annesi-babasına yönelik
ölümle tehdit içerikli Whatsapp görüşme programı üzerinden arama yapılarak
tehdit edildiğine yönelik müracaatta bulunulduğu belirtildi.
SUİKAST PLANLAMIŞLAR
Fezlekede, suç örgütünün örgütün elebaşı Mustafa Kemal
Zengin ile örgüt üyesi tetikçi Muhammed Emin Orhan'ın, soruşturma başlamadan
hemen evvel uygulama üzerinden Cumhuriyet Savcısı Engin'e yönelik suikast planı
üzerine konuştukları ve fikir alışverişi yaptıkları belirtildi.
HANGİ IŞIKTA DURDUĞUNA KADAR İZLEMİŞLER
Savcı Engin'in kullanmış olduğu aracın rengi, plakası ve
modelinin paylaşılmak suretiyle geliş-gidiş güzergahlarının bildirildiği, bu
kapsamda hangi kırmızı ışıkta durduğunun tespit edildiği ve Zengin tarafından
örgüt tetikçisi olan Orhan'a anlatıldığı fezlekede yer aldı.
72 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Fezlekede, örgüt üyelerinin Baki Çelik'e ait otoparkta bir
araya geldikleri, birçok defa toplanarak eylem planı yaptıkları, bu plan
dahilinde mağdurlara ulaşarak, onlarla gerek iletişim araçları ile gerekse de
yüz yüze görüşme gerçekleştirerek kendisinin veya yakınının hayatına, vücut
veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle
tehdit ettiklerinin belirlendiği kaydedildi.
Bu kapsamda Mustafa Kemal Zengin, suç örgütü yöneticileri
Aylin Aslantatar ve Gökhan Güler hakkında, "kişiyi yerine getirdiği kamu
görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek
amacıyla örgüt kurma" gibi suçlarında arasında bulunduğu 8 ayrı suçtan
toplamda 36'şar yıldan 72'şer yıla kadar hapis istemiyle fezleke hazırlandı.
FEZLEKE BAŞSAVCILIĞA GÖNDERİLDİ
Fezlekede, diğer şüpheliler hakkında da "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak", "yargı görevini yapanı etkileme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etmek", "suç örgütlerinin isimlerini kullanarak birden fazla kişi ile tehditte bulunmak", "istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri elde etmek", "kişisel bilgileri, hukuka aykırı olarak ele geçirmek veya yaymak", "ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" ve "örgüte bilerek isteyerek yardım etme" suçlarından şüpheliler hakkında değişik oranlarda hapis cezası öngörüldü.
Hazırlanan fezleke,
değerlendirilmesi için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
İFADELERİ ORTAYA ÇIKTI
Mustafa Kemal Zengin ve Aylin Arslantatar'ın fezlekede yer
verilen ifadeleri ortaya çıktı. Fezlekede ifadesine yer verilen müşteki
Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin, şüpheli Aylin Arslantatar'ın Mustafa Kemal
Zengin ile makamına geleceklerini söylediğini anlatarak, "Kendimi başka
türlü ifade edemeyeceğimden ve başka delilim olmadığı için suç içerikli
konuşmayı kayda aldım. Kayıt telefonumda bulunmaktadır. Şikayetçi olduğum
avukatın yanında gelen bu kişi ve kişilerden de şikayetçiyim. Aldığım ölüm
tehdidinin vahameti göz önüne alındığından başka suretle delil elde
edilemeyeceğine kanaat getirdiğimden tehdidi yapan kişilerin kişisel
bilgilerime nasıl erişildiğini ve yakın çevreme aileme ilişkin bilgilerin nasıl
elde edildiğinin araştırılmasını talep ediyorum" dedi.
'İYİ NİYETİMDEN KAYNAKLANDI'
Fezlekede ifadesine yer verilen şüpheli Mustafa Kemal Zengin
ise şöyle konuştu:
"Tuğçe Toptemel'i şahsen tanımıyorum, Toptemel'in bir
soruşturma kapsamında tutuklu olduğunu, akrabası ve arkadaşım olan Yavuz Çelik
vasıtasıyla öğrendim. Çelik, Toptemel'in tutukluluk haline itirazın
reddedildiğini, bana tanıdığım iyi bir ceza avukatı olup olmadığını sordu.
Konuyu ceza avukatlığı yapan Aylin Arslantatar'a anlattım. Ayrıca Çelik'in
sokaklarda hatırı sayılır bir kişi olduğunu, savcıya zarar verebileceğini,
savcının ailesi hakkında bilgi edindiklerini, savcının sosyal medya hesaplarını
takip ettiklerini, bu şahısların geçmişte mafyatik tipler olduğunu söyledim.
Arslantatar bana dosyaya bakıp döneceğini söyledi. 2-3 gün sonra bana, 'Dosyaya
bakan savcı yakın arkadaşım, benim dosyayı almam uygun olmaz, başka bir avukat
bul.' diyerek, dosyayı kabul etmedi."
Arslantatar'a, "Madem savcı arkadaşın, onu uyar, bu
tipler sıkıntılı, savcı ve ailesine zarar verebilirler" dediğini öne süren
Zengin, "Arslantatar bu görüşmemizden 2-3 hafta sonra arkadaşı olan
soruşturma savcısıyla görüştüğünü, savcının bu dosyayla ilgili huzursuz ve
tedirgin olduğunu, birçok tehdit aldığını söylediğini aktardı. Savcı kendisine
görüşmek istediğini söylemiş. Aylin de bana, 'Savcının yanına beraber gidelim,
sen de bildiklerini anlat.' dedi. 1 Ekim 2024 günü öğleden sonra Arslantatar
ile Büyükçekmece Adliyesi'ne gittim. Arslantatar ile savcının odasına girdik.
Oraya gitme amacım, soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Tuğçe Toptemel'in
akrabalarından duyduklarımı ve çevremden bu adamlar hakkında işittiklerini
aktarmaktı." dedi.
Savcıyı kesinlikle tehdit etmediğini öne süren Zengin,
"Savcıyla görüşmek için kimseden talimat almadım. Savcı beyin ailesi
hakkında söylediğim bilgileri arkadaşım Yavuz Çelik'ten duydum. Ben devletine,
milletine bağlı bir vatandaşım. Görüşmede samimiyetten dolayı üslup hatası
yapıp yanlış anlaşıldığını fark ettim. Pişmanım, Türk milletinden ve sayın
savcımdan özür diliyorum. Olay tamamen iyi niyetimden kaynaklanmıştır."
ifadesini kullandı
'AMACIM SAVCI BEYİ UYARMAKTI'
Fezlekede savunmasına yer verilen şüpheli Aylin Arslantatar ise Zengin'i tanıdığını, tanışıklıklarının iş ve sosyal arkadaşlıktan ibaret olduğunu belirtti.
Tuğçe Toptemel'i tanımadığını kaydeden Arslantatar, "Savcı Yavuz Engin yaklaşık 7 senedir görüştüğüm yakın arkadaşımdır. Çok samimiydik. Kendisiyle yüz yüze veya sosyal medya uygulamaları üzerinden yazışma ve konuşmalarımız olur. Engin'in takip ettiği bir soruşturmadan dolayı tehdit edildiğini Mustafa Kemal'den duymuştum. Savcı beyle kendisini uyarmak ve tedbir almasını sağlamak amacıyla görüştüm." dedi.
Arslantatar, Zengin'in anlattıklarından korkup savcı Engin
ve ailesine zarar geleceğini düşündüğünü iddia ederek, "Tek amacım, yakın
arkadaşım olan savcı ve ailesinin zarar görmesini engellemektir. Görüşmede
savcının odasında ses ve görüntü alan cihaz olduğunu bilmiyorduk. İçeride
samimi bir ortam oluştuğu için kendimizi sıkmadan art niyetsiz konuştuk.
Mustafa Kemal Zengin savcıya takip ettiği dosya ile ilgili konuşmalar yaptı.
Ancak bu planlı bir konuşma değildi." ifadesini kullandı.