Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit ‘Sosyal devlet sorumluluğuyla hareket edilmeli'

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası 400 binden fazla depremzede Mersin’e geldi. Depremzedelerin en çok yöneldiği ilçelerden Yenişehir’de deprem sonrası oluşan durumu Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit Cumhuriyet’e değerlendirdi. Mersin’de yaşanan sosyal afete dikkat çeken Özyiğit, “Devlet desteği olmadan bu süreç devam edemez” dedi.

Deprem sonrası Yenişehir’de durum nedir?

Öncelikle, Yenişehir Belediyesi yaklaşık 300 binlik nüfusunun yanı sıra, eğitim ve kültür potansiyeliyle tüm Mersin’i gün içinde bünyesinde barındıran bir şehir. Bununla beraber hatırı sayılı bir sığınmacı nüfusu da var. Depremin büyüklüğünü anlar anlamaz bir ekibi deprem bölgesine yolladık ve o ekip 5 kişiyi ilk günde enkaz altından çıkardı. Yenişehir’de ise hemen tüm hizmet alanlarımızı yurttaşlara açtık. Şu ana kadar 33 bin depremzede yurttaşa hem giysi hem de talep ettikleri ihtiyaç malzemesi desteği verdik. Misafirhanelerimizde 680 kişiyi ağırlıyoruz. Doğrudan barınma desteği verdiğimiz yurttaş sayısı bin 300’ü aştı.

Belediyemizin Aşevi ve Mersin Cemevi’nde günlük 5 bin kişilik yemeği yurttaşlarımıza ikram ediyoruz. Ayrıca 4 noktada 3 bin kişiye psikososyal destek verdik ve bu kapsamda çocuklar için de çocuk oyun alanları oluşturduk. Şehrimize gelen yaklaşık 170 bin depremzedeye doğrudan hizmet verirken, öte yandan da Samandağ’da temizlik ekibimiz Gölbaşı’nda mobil mutfağımız hizmet veriyor. Malatya ve Gaziantep kırsalına da temel ihtiyaç malzemesi ulaştırdık. Şu ana kadar 24 tırı bölgeye ulaştırdık. İlaç taşıyan iki tırı sahra eczanelerine gönderdik. Sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarıyla iş birliği içerisindeyiz.

“DEPREMDE AKRABALARIMIZI KAYBETTİK”

Konaklamaktaki depremzedeler dışında Mersin hangi açılardan depremde etkilendi?

Öncelikle depremi çok şiddetli hissettik. Halk yıkılan şehirlerden ötürü kendi korkusunu belirtmeye çekiniyor ama psikolojik yurttaşlar psikolojik olarak depremzede hissediyor. Ayrıca Yenişehir yeni bir kent olduğu için nüfusunun yüzde 50’inden fazlası Kahramanmaraşlı, Adanalı, Hataylı, Adıyamanlı. Yenişehir bu nedenle depremde akrabalarını kaybetti. Ayrıca Konya veya Kayseri’ye gidecek depremzedeler de büyük ölçüde önce Mersin’e uğrayıp soluklanıyor.

“ÇOK ACI BİR DERS OLDU”

Hem belediye hem de tüm afet bölgesi genelinde çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Açık konuşmak gerekirse gördük ki hiçbir kurumun böyle bir afete ilişkin kapsamlı bir hazırlığı yokmuş. Çok acı bir ders oldu. Bundan sonra gerekli tüm radikal adımlar kararlı biçimde atılmalı. Bilimin emrettiği çizgiden asla çıkmayacağız. Bu kapsamda çalışmalara şimdiden başladık. İlk etapta merkezinde kendi personelimizin olduğu 150 kişilik bir afet ekibi oluşturacağız. Bu kişiler özel eğitim alacak. Normal çalışmalarına devam edecekler ancak olağanüstü durumlarda görev alacaklar. Bunun karşılığı olarak da ek bir ücret alacaklar. Ayrıca Geçici Konut projesi hazırlıyoruz.

“GEÇİCİ KONUT PROJESİ”

Bu projeyi açabilir misiniz biraz?

Şu an Yenişehir’de 2+1 kiralık ev yok. Öte yandan kiralar fahiş artmış durumda. Durumu olan da olmayan da ev bulamıyor. Yapı niteliğinde 2+1 50 m2’lik ahşap konutlar yapacağız. Her türlü altyapı desteğini biz vereceğiz. 150 konutla başlayacak projeyi 1500 konuta kadar çıkartacağız. Bu proje için hibe çalışmalarımız da sürüyor. Sonrasında bu konutları kentsel dönüşümde de kullanacağız ve vatandaşı çok uygun fiyata konut sahibi yapacağız.

“EN AZ BİR YIL SÜRECEK”

Yaşanan geçiş süreci ile ilgili öngörüleriniz neler?

Ben bu sürecin en az 1-1,5 yıl süreceğini düşünüyorum. Ve de gelenlerin en az yüzde 40’ının da geri dönmeyeceğine inanıyorum. Biz belediye olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ama bunu belirtiğim süre boyunca kendi başımıza sürdürebilmemiz imkansız. Mersin nüfusu 2.7 milyona yaklaştı, 400 binin üzerinde depremzede kente gelmiş durumda. Siyasi iktidarın sosyal devlet sorumluluğu ile hareket etmesi gerekiyor. Mersin, şu an yıkım yaşayan 10 ilin de önemli ölçüde yükünü taşıyor. Buna devam edebilmesi için de mutlaka özel bir statü veya afet bölgesi ilan edilmesi gerekiyor. Kalıcı önlem ve desteğe ihtiyacımız var.


2018’DEN BERİ CUMHURBAŞKANI İMZASI BEKLİYORUZ

Özellikle İzmir depremi sonrası kentsel dönüşüm konusunda hazırlıklarımızı hızlandırdık. Eğriçam bölgesinde 340 hektarlık bir alanda kentsel dönüşüm için tüm resmi yazılarımızı yazdık. 2018 yılından beri Cumhurbaşkanından imza bekliyoruz. Bu yalnızca deprem tedbiri için yapacağımız bir dönüşüm değil. Orada çarpık yapılaşma da var. Ancak 5 yıldır imza beklediğimiz için bir şey yapamıyoruz.