İki hafta yazmadık, dedikodular alıp yürümüş: “Turgay yeniden seçildi, güçlendi. Ahmet Kurt’a yazı yazdırmıyor artık...” Hop dedik beyler! Burası ‘yayıncı kuruluş’ değil; Turgay tek bir satırına karışamaz Cumhuriyet gazetesindeki yazılarımızın...

Çeyrek asırdan fazla bir süredir biz burada yazıyoruz. Turgay’dan önce Osman Solakoğlu vardı. Onu severdik sayardık ama onu da eleştirirdik. Sonra Turgay geldi. Önce alkışladık, destekledik. Sonra... Yanlış yapmaya başlayınca da eleştirdik. O böyle ‘nobran’ davranmayı sürdürdükçe, biz de onu eleştirmeyi sürdüreceğiz. Hepsi bu! Seçimden bize ne... Devirmek değil düzeltmek bizim görevimiz. 20 yıldır o oradaysa 26 yıldır da biz buradayız. Kimse öküz altında buzağı aramasın. Yazılarımıza devam ediyoruz...

Geçmişe dönünce 1988 yılında, 34 yaşındayken yazmış olduğum bir yazı aklıma geldi. “Esnaf züğürtleyince eski defterleri karıştırırmış” derler ama olsun. Sanıyorum bugün hâlâ güncel. Yapıştıralım okuyun:

“Olimpiyat elemelerini izlemeye Hollanda’ya gidişimiz, Hollanda’nın futbolda Avrupa şampiyonluğunu kazanmasının hemen ertesine rastlıyordu. Oralarda yer yerinden oynar sanmıştık... Oysa havaalanında bir karatahtaya tebeşirle yazılmış ‘2-0’dan başka bir belirtiye rastlamadık. Yanlış ülkeye mi gelmiştik? Bizde gazeteler olayı çift sayfa renkli yayımlarken, Hollanda basını neden aynı tepkiyi göstermiyordu?

Futbolda başarıyı göklere çıkartmayan Hollanda, basketbolda başarısızlığı da ‘felaket’ diye yorumlamadı. Grubunda iddialı basket takımları İngiltere’ye yenilerek finallere katılma hakkını kaybedince, kıyamet kopmadı. En ağır eleştiri ‘sokak kavgacılarına teslim olduk’ idi... İster istemez İstanbul’da Avrupa şampiyonası birinci turunda elenişimizi anımsadık. ‘Basketbolumuzun çöküşü’nden bile söz edilmişti. Sanırız bu bir ‘eğitim’ sorunu...

Söz eğitimden açılınca, Sayın Güzel’e ve milli eğitimcilerimize bir konuyu duyurmak istiyoruz. Öğrendiğimize göre, Hollanda’da 60 Türk futbol takımı varmış. Ve bu takımların hepsinde ‘Türk futbolu’ oynanıyormuş. Yani bir diğer deyişle Avrupa şampiyonu ülkenin futbolunu öğrenmek yerine ‘gurbetçilerimiz’ kendi futbollarını orada sürdürüyorlar. Aynen ‘çayevleri’nde zaman öldürme alışkanlıklarını sürdürdükleri gibi... Oysa 60 takımda en az 1200 futbolcu vardır. Almanya’dakileri de sayarsak 3-4 bin yeni nesil ‘gurbetçi’nin Avrupa futbolunun önde gelen ülkelerinde futbol öğrenme fırsatına sahip oldukları görülür. Aynı fırsat basketbolda ve diğer sporlarda da gençlerimize tanınmaktadır. Bu ülkelerin sonsuz spor olanakları orada yaşayan gençlerimize açıktır... Değerlendirelim!..

Ama düşünün bir kez; çocuğunuzu lisan öğrenmeye İngiltere’ye yolluyorsunuz ama çocuk orada Türk arkadaşlar bulup Türkçe konuşuyor. Nasıl öğrenecek? Birilerinin yeni nesil gurbetçilere iyi bir basketbolcunun yılda 50 bin mark ile 200 bin mark arası para kazanabileceğini, iyi bir futbolcunun ‘köşeyi döndüğünü’ anlatması gerekir.

Çok çalışan, modern teknikleri öğrenen ve uygulayan bir futbolcunun üst seviyeye tırmanmaması için hiçbir neden yoktur. Yetenek farkı, aynı şansa sahip sporcular arasında söz konusu olur. İşte, güreşteki Yıldız kardeşler, işte Erhan’lar, İlyas’lar, Uğur’lar, işte boksör Eyüp Can...

Bu gerçekleri biz buradan yazalım. Ama ne yazık ki Cumhuriyet, çok aranmasına rağmen Avrupa’da yalnızca abonelerin eline geçebiliyor. Bu nedenle sesimizi Avrupa’daki kitleye geniş bir biçimde duyurma olanağımız yok. Oysa Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, gönderdiği öğretmenleri ile bu mesajı gurbetçi gençlerimize rahatlıkla iletebilir: ‘Türkçeyi öğrenin, geleneklerinizi, göreneklerinizi sürdürün. Türk kalın. Ama sporda Avrupalı gibi olmaya çalışın...’

Aradan geçen 24 yılda Avrupa’da yetişmiş birçok Türk asıllı sporcuyla gün gelip Almanları yenebildik ama şimdi sorun farklı: Avrupa işe uyandı ve iyi oyuncularımızı kendi ulusal takımlarına alıyor. Bize ise ‘döküntüler’ kalıyor... Bakın Alman U17 takımına (6 Türk asıllı oyuncu var orada), okuyun Hilmi Türkay’ın ve Arif Kızılyalın’ın önceki gün (18 Ekim) gazetemizde yayımlanan yorumlarını. Şekillendirin futbolun yarınlarını...

\n\n