Alev Coşkun

Tarikatların odağındaki YURT SORUNU

23 Ocak 2022 Pazar

Elazığ’da tıp fakültesi 2. sınıf öğrencisi, 20 yaşındaki Enes Kara’nın intiharı, tüm basın dünyasında birinci dereceden gündem maddesi oldu. 

Enes Kara, Nur cemaatine ait öğrenci yurdunda kalıyordu ve baskı ortamına dayanamadığı için intihar etmişti. Bu olay, tarikatları ve yükseköğrenimdeki gençlerin yurt sorununu tekrar gündeme taşıdı. 

Enes Kara olayı, konunun sadece görünen yüzüdür. Bu konuda “Eğitimde Tarikat ve Medrese Gerçeği” adını taşıyan bir araştırma yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esergül Balcı, Türkiye’de en az 1 milyon çocuğun ve gencin tarikatlar tarafından eğitildiğini belirtiyor. 

Bu tür eğitim, çocuklar üzerinde ağır etkiler yaratıyor. Şöyle ki:

- Tarikatlarda çocuklara ve gençlere teslimiyetçi kültür aşılanıyor.

- Eğitim, tarikat liderine sorgusuz sualsiz inanma ve itaat üzerine kuruludur. Bu yapı, bireyin özgür düşünce sistemini yok etmektedir.

- Bu durumda kişinin dünya görüşü, ait olduğu tarikat tarafından şekillenmekte ve tarikatta liderin yönlendirdiği tek tip insan yaratılmaktadır.

- Gençlerin, bireylerin ve toplumun sorgulama yeteneğini geliştirmesi, doğrulara yönelmesi önlenmektedir. 

Aslında tarikatların katı kuralları ve ailesinin dayatmaları karşısında yaşam gücünü ve enerjisini yitiren Enes, özgürlüğünü intiharda aramıştır. Böylece gençlerimizin yaşam ve umutlarını yok ederek onları kendi doğrultularında şekillendirmeye çalışan tarikat ve cemaatlere bir kurban daha verilmiş oluyor. 

YURT SORUNU

Yükseköğrenim için Anadolu’dan büyük kentlere gelen öğrencilerin barınma sorunu aslında uzun yıllardır süren bir sorundur. Bu sorunu çözmek için 1961 Anayasası’nı hazırlayan 1961 Kurucu Meclisi’nde 22 Ağustos 1961 tarih ve 351 sayılı kanunla “Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu” kurulmuştur. (Konuyu çok iyi anımsıyorum. 1961 Anayasası’nı hazırlayan Kurucu Meclis üyesi olarak sözü edilen bu yasayı hazırlayan komisyonun Meclis’te sözcülüğünü yapmıştım.)

Bu yasa ile Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) kuruldu. Bu yasa ile üniversite gençliğinin yurt, barınma, yiyecek ve burs sorununa kökten çözüm üretiliyordu. 

KREDİ VE YURTLAR KURUMU

Kurumun mali yapısını güçlendirmek için her yıl bütçeye konulan ödenekten başka, Milli Piyango, Spor Toto ve at yarışları gelirlerinden oranlar çerçevesinde pay alıyordu. Yurt sorununun çözümü için arsa sağlanması, yapılara öncelik verilmesi, kamulaştırma yapılması ve Toplu Konut Kanunu’nda öncelikle yurt yapımı konusuna eğilinmesi kural olarak kabul edilmişti.

İhtiyaç sahibi öğrencilere burs verilmesi de yasaya getirilen önlemlerle çözüme kavuşturulmuştu. 

ETKİNLİK KALDIRILIYOR

Ne yazık ki, özellikle 2006’dan sonra yapılan değişikliklerle bu etkin yasanın ve KYK’nin gücü ortadan kaldırıldı. Amaç, KYK’nin yurt yapmasını önlemek ve tarikatlara yurt konusunda alan ve olanak yaratmaktı. 

Özetle, KYK’nin yetkileri elinden alınmış, etkinliği sınırlandırılmıştır. Ancak 61 yıllık bu kurumun etkinliği yeniden sağlanabilir ve  Kılıçdaroğlu’nun belirttiği gibi, iki yıl içinde öğrencilerin yurt sorunu çözüme kavuşturulabilir. 

ÜNİVERSİTELERİN DURUMU

Bugün 81 il ve 241 ilçede üniversite, fakülte ya da yüksekokul ve tüm Türkiye’de 8 milyon 241 bin üniversite öğrencisi var. 

Bu öğrencilerden 610 bini vakıf üniversitelerinde ve 12 bini vakıf yüksekokullarında okuyor. Türkiye’de 4 bin özel yurt var. Bu yurtların çoğu ruhsatsız olarak çalışıyor. Bunlardan 2 bin 480’i tarikatların denetimindedir. 

Son bütçe görüşmelerinde “Hangi vakıfların kaç tane yurdu var” sorusunu Bakan Kasapoğlu, “25 Kasım 2021 tarihi itibarıyla 49 vakfa ait 349 yurt bulunmaktadır” diye yanıtladı. Ancak hangi vakfın kaç yurdu olduğunu açıklamadı. Bakanın verdiği rakamlar gerçeklere uymuyor.

EĞİTİME GÜVEN KAYBOLDU

Türkiye’de eğitime olan güven konusunda yapılan bir araştırmada 10 üzerinden verilen puana göre öğretmene olan güven yüzde 6.5 iken eğitim sistemine olan güven yüzde 4.5 düzeyinde kaldı. 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) adeta tarikatlar arasında paylaştırılmış bir durumda. MEB’in, üst düzey yöneticileri arasında eğitimci olmayanlar var, ayrıca imam hatip kökenliler MEB’de çoğunluktadır ve etkindirler. 

MEB’İN DURUMU VE ‘MANEVİ REHBER’

Çok yakında bir Milli Eğitim Bakan Yardımcısı atandı. Çok ilginçtir ve AKP’nin düşünce zihniyetini ortaya koymaktadır. Bu kişi, açıkça okullarda Türkçe yerine Arapça konuşmayı öneriyor ve özendiriyor. 

MEB, fen öğrencilerine 3 bin 937 lira harcarken imam hatip öğrencilerine 8 bin 539 lira harcıyor. Devlet yurtlarına “manevi rehber” adını taşıyan kişiler atanıyor. Bu manevi rehberlerin sayısı 855’e ulaştı. Bunun anlamı, devlet yurtlarında “manevi rehber” adını taşıyan laiklik karşıtı kişilerin görevlendirilmeleridir. Öğrenciler yeterli barınmadan yoksun, yeterli beslenme yapamıyorlar ama kendileri için manevi rehber var.

KREDİ KONUSU

Öğrencilerin en büyük sorunlarından biri de aldıkları kredileri ödeyememeleridir. Borç erteleme talebinde bulunan gençlerin oranı ise 2006 yılına göre 2019 yılında yüzde 416 oranında arttı ve borcunu ödeyemediği için icra tehlikesiyle karşı karşıya olan gençlerin sayısı artıyor. Toplam 5.5 milyon öğrenci KYK ile borç-icra ilişkisi içinde, 400 bini ise icradadır.

2020 yılı sonunda Türkiye genelinde Kredi Yurtlar Kurumu bünyesindeki yurtların 698 bin 289 olan kapasitesi, 2021 yılı itibarıyla 696 bin 966’ya geriledi. 

2022’ye girerken 20 adet KYK yurdunun kapısına kilit vurularak yurt sayısı 773’e düşürüldü.

YAKICI ÖĞRENCİ VERİLERİ

Türkiye’de toplam 8 milyon öğrenci var ancak Türkiye’nin tüm yurt kapasitesi 724 bin kişiliktir. Bu rakam, tüm öğrenci sayısının yüzde 10’una bile ulaşamamaktadır. Gençlerin yüzde 89’u barınma olanağından yoksundur. Bu rakamlar tarikat yurtlarına talebi yükseltmeye yaramaktadır. 

Dün FETÖ’nün elinde olan yurtlar, bugün TÜGVA, Ensar gibi vakıfların ve Nurcuların eline geçmiştir. Türkiye’de tarikatlara üye olan kişilerin sayısı 1 milyon 100 bin olarak kabul ediliyor. Özel eğitimde okuyanların 1/3’ü tarikata bağlı okullarda okuyor.

Üniversite mezunu gençlerin diğer bir sorunu işsizliktir. Gençlerin işsizlik oranı yüzde 25’i buluyor. Ayrıca sayıları 50 bini aşan genç beyinler ülkeyi terk etmiş bulunmaktadır.

TARİKAT YURTLARINA DEVLET YARDIMI

Tarikat yurtlarına devlet ve AKP’li belediyeler her türlü yardımı yapmaktadırlar. 

Tarikat yurtlarına yardım konusu, AKP iktidarının en önemli siyasal önceliklerinden birisidir. Tarikat yurtları “dindar ve kindar” nesil yetiştirmenin önemli bir aracı olarak kullanılıyor. 

Bugün Türkiye’de ruhsatı olmayan, denetime girmeyen çok sayıda yurt bulunmaktadır. Tarikat yurtları için bir başka sorun, yemek yardımı konusudur. 

Yurtlarda kalan öğrencilere devlet tarafından yemek yardımı yapılıyor. Devlet, öğrenciler için kişi başı ödeme yapıyor. Bir öğün yemek verilen yurtlarda yurdu işleten kişi ya da tarikat şirketi, devletten üç öğün yemek parası alıyor.  Bu konuda rakamlar çok tartışmalıdır. Devlet eliyle tarikat yurtlarına bu yolla para transferi yapıldığı belirtiliyor. 

Son bütçe görüşmelerinde KYK’nin bağlı olduğu Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu, bu konuların hiçbirisine doyurucu yanıtlar veremedi.

TARİH KARŞISINDA SORUMLULAR

Tarikat ve cemaat evlerinde dini eğitimi adı altında militan kadrolar yetiştirilmektedir. Bu yapılar örgütsel faaliyet yürütmektedirler. Bu yapıları koruyan, siyasi rant kaygılarıyla tepki göstermeyen, eleştirenleri tehdit eden, tarikatları “sivil toplum kuruluşu” olarak kabul eden her kişi, kurum ya da siyasal parti, Enes Kara’nın intiharından sorumludur. Bu durumda, daha çok Enes Kara’lar kurban gidecektir. Enes Kara, tarikat evlerinin karanlığına verilen ne ilk ne de son kurbandır. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları