23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı
Alev Coşkun
Son Köşe Yazıları

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

23.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün Gazi Meclis TBMM’nin açılışının 104. yılını kutluyoruz. TBMM Türklerin toplumsal ve siyasal tarihinde “mili egemenlik” ilkesinin uygulandığı bir başlangıçtır. O günlerin söylemiyle, “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” ilkesinin gerçekleşmesidir. 

I. Dünya Savaşı’nı sona erdiren Mondros Ateşkes Antlaşması, 30 Ekim 1918’de imzalamıştır. 14 gün sonra, 13 Kasım 1918’de İstanbul İngiliz, Fransız, İtalyan kuvvetleri tarafından işgal edildi. Osmanlı padişahının yaşadığı başkent İstanbul işgal altındaydı. Sokaklarında İngiliz, Fransız, İtalyan askerleri devriye olarak dolaşıyor, tüm stratejik noktalar denetim altında tutuluyordu... 

İstanbul’da çalışmalarını sürdüren son Osmanlı Meclisi, 16 Mart 1920’de İngiliz askerleri tarafından basıldı, milletvekilleri tutuklanarak Malta Adası’na sürgüne gönderildi. 

Ankara’da bulunan Mustafa Kemal, 19 Mart 1920’de tüm Anadolu ve Trakya’ya gönderdiği bildiride seçim yapılmasını, seçilecek milletvekillerinin Ankara’ya gelmesini “olağanüstü bir Meclis” toplanmasını ve “milletin kaderine el koymasını” istedi. 

Tüm Anadolu’da sandıklar kuruldu, halk iradesini temsil edecek milletvekilleri seçildi. Temsilciler Ankara’da toplandı ve 23 Nisan 1923’te TBMM çalışmalarına başladı. 

31 Mart 2024 yerel seçimleri sonrası, bugünlerde Cumhuriyetin sandıkta kurulmadığı gibi dayanaksız iddialar ileriye sürülmüştür. Oysa Nisan 1920’de tam 104 yıl önce, halk iradesi Anadolu’nun dört bir yanına kurulan sandıklarda oluşmuştu. İdeolojik planda Milli Mücadele’nin öncü ilkesi “millet egemenliği” gerçekleşiyordu. 

TBMM kuruluşu, yetkileri, işleyişi, toplumsal ve siyasal oluşumu yönünden de demokratik ilkelere dayanıyordu. 

Kayıtsız şartsız millet egemenliği, 1921 Anayasası’nda şöyle belirtilmiştir: “TBMM’nin idare usulü halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi esasına dayanır.” (md.1) 

SAVAŞTA DEMOKRASİ

Seçimle oluşan Meclis’te asker, sivil, bürokrat, çiftçi ve yerel önderlerden oluşan halk vardı. Tüm katmanlar temsil ediliyordu. 

Olağanüstü zor koşullara karşın özgür düşünce ve eleştiri en güçlü bir biçimde uygulanıyordu. TBMM, Milli Mücadele’yi, bağımsızlık savaşını demokrasi ilkelerine bağlı kalarak yönetiyordu. Prof. Dr. Bülent Tanör, “Kurtuluş Kuruluş” kitabında bu durumu “savaş demokrasisi” deyimiyle anlatır. (s.124) 

ATANMIŞLAR DEĞİL, SEÇİLMİŞLER

Meclis’e atanmışlar değil, seçimle gelen halk temsilcileri egemendi. Tüm yetkiler Meclis’te toplanmıştı. Halkın gerçek temsilcileri anayasa hukuku kuramına göre bir “kurucu iktidar” yetkisiyle çalışıyorlardı. Sorunlar demokratik ilkelerle saatlerce, günlerce süren tartışmalarla çözülüyordu. 

TBMM, demokrasinin ana kurucusu durumundaydı. TBMM, sadece kurtuluş için, bağımsızlık için yabancı işgal güçleriyle savaşmak durumunda değildi, aynı zamanda bir iç savaş ortamındaydı. Bir yandan dış işgal güçleri, öte yandan iç savaş ve İstanbul’daki işbirlikçi hükümetle mücadele etmek zorundaydı. 

Her 23 Nisan’da Mustafa Kemal’le Cumhuriyet gazetesinin kurucusu Yunus Nadi arasında geçen çok önemli bir konuşmayı hatırlarım ve çok heyecanlanırım. Bu 23 Nisan’da da bu konuşmayı anımsadım ve özellikle okuyucularımızla yeniden paylaşmak istiyorum. 

ANKARA'YA YÖNELİŞ

İstanbul’da işgal sürecinin şiddetlenmesi, Meclis’in basılması, milletvekillerinin ve aydınların tutuklanması karşısında Ankara’ya yöneliş başladı. Meclis başkanı Celalettin Arif, ünlü yazar Halide Edip, Dr. Adnan (Adıvar), Yeni Gün gazetesi başyazarı Yunus Nadi, Sinop milletvekili Yusuf Kemal (Tengirşenk) ve Albay İsmet Bey (İnönü) gibi kişiler Ankara’ya yöneldiler. 

‘ÖNCE MECLİS Mİ, ORDU MU?’ 

Ankara’ya gelenler, aslında yıkık dökük, cılız, asker ve ordusu olmayan bir Ankara ve onun Kuvayı Milliye önderiyle karşılaştılar. Gelenlerin kafalarında bir düşünce vardı... Evet Meclis açılacak ancak önce ordu kurulsa daha iyi olmaz mı? 

İstanbul işgal altında, İzmir ve Ege işgal altında, Adana, Urfa, Antep işgal altında “Önce ordu kurulsun” diyenler temelde bu gerçekleri öne sürüyorlardı. 

Ancak Mustafa Kemal’in görüşü her şeyden önce Meclis’in açılması ve çalışmalarına başlamasıydı. 

Bu zor durumun yanıtları Yunus Nadi’nin Kurtuluş Savaşı Anıları adını taşıyan kitabında veriliyor. Yunus Nadi, Mustafa Kemal’le Meclis açılmadan önce yaptığı konuşmada, bu konuları Atatürk’e açıkça belirterek “Ankara’da beni huzursuz eden en büyük şey ordunun yokluğudur. Eğer elimizde dayanacak bir ordumuz olmazsa bütün bu güzel düşünceler ve nazariyat (teori) suya düşüp gidebilir” diyordu. Açıkçası “Önce meclis mi yoksa önce ordu mu” sorusu en yakıcı konuydu. 

‘MECLİS TEORİ DEĞİL, GERÇEKTİR’ 

Mustafa Kemal, Yunus Nadi’ye, “Yunus Bey, aramızdaki en önemli fark şudur: Meclis nazariye (teori) değil gerçektir ve gerçeklerin en büyüğüdür. Bana göre önce Meclis, sonra ordu olacaktır” demiştir. Mustafa Kemal, Kuvayı Milliye’yi halkla birlikte yürütmek ve “ulusal iradeyi” egemen kılmak istiyordu. (Bkz. Yunus Nadi, Kurtuluş Savaşı Anıları) 

Mustafa Kemal, 100 yıl önce, “milli egemenlik”, “halk iradesi”, “seçimle oluşan meclis” gerçeğini görmüş ve önce Meclis’in kuruluşunu sağlamıştı. “Önce ordu kuralım, sonra meclisi oluştururuz” diyenlere Mustafa Kemal “Önce meclisi kuracağız” diyordu. “Meclis teori değil, en büyük gerçektir” diyordu. 

HALKA DAYALI MECLİS 

Meclis’in açılış günlerini tekrar anımsayalım: 

İzmir ve tüm Batı Anadolu, Yunan askeri birlikleri; Adana, Maraş ve Urfa, Fransız askeri güçlerinin işgali altındaydı. İstanbul İngiliz, Fransız, İtalyan askeri güçlerinin işgali altında ve padişah da bu güçlerin denetimi altındaydı. İşte bu koşullarda 104 yıl önce TBMM, 23 Nisan 1920’de açılıyor ve çalışmaya başlıyordu. 

Seçimle oluşan Meclis’in çalışmaya başlaması, Milli Mücadele’yi yepyeni bir aşamaya, halkla bütünleşen bir düzene taşımıştır. 

Milli Mücadele artık halka dayalı bir Meclis’le yürütülecektir. Bu karar Mustafa Kemal’in dehasının, ileri görüşünün bir ürünüdür.

Yazarın Son Yazıları

Hukukun üstünlüğü ve hukukta karmaşa...

Hukuk devleti öncelikle yargı organlarının hukuk kurallarına uymasıyla gerçekleşir.

Devamını Oku
04.12.2025
Atatürk ve Vahdettin üzerine

Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler.

Devamını Oku
14.11.2025
Cumhuriyet ve karşıdevrim

Milli Mücadele’de Kuvayı Milliyeciler Mustafa Kemal liderliğinde üç cephede birden savaştılar.

Devamını Oku
29.10.2025
CHP Meclis’e girmiyor

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) yeni dönem toplantısı bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması ile açılacak.

Devamını Oku
01.10.2025
CHP’ye karşı savaş ve son durum

19 Mart 2025 bir dönüm noktasıdır.

Devamını Oku
20.09.2025
30 Ağustos Zaferi'ni kutluyoruz

30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, tarih sahnesinden silindiği düşünülen bir ulusun şahlanması ve modern bir devletin kuruluşunun müjdesidir.

Devamını Oku
30.08.2025
Yeni bir devlet kurma projesi mi?

ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack yaptığı konuşmalarla gündemi belirlemeye çalışıyor.

Devamını Oku
17.07.2025
Cetvelle çizilen sınırlar... Vatandaş kanıyla çizilen sınırlar...

ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack aynı zamanda ABD’nin Suriye özel temsilcisi ve ABD Başkanı Trump’ın yakın arkadaşıdır.

Devamını Oku
11.07.2025
Tarihten bir yaprak: Kumpaslar halk gücü ile yenilir

Genel başkan İnönü, genel başkanlıktan, ardından CHP’den istifa ediyor. CHP’nin içinde yıllarca siyaset yapmış önemli siyasi liderler CHP’den ayrılmışlar ve yeni bir siyasi parti kurmuşlar... Askeri vesayet CHP’nin karşısında, muhafazakâr iktidar ve yandaş basın her gün CHP aleyhine propaganda yapıyor ama CHP’yi sıfırlayamıyorlar. İşte CHP böyle köklü bir siyasal partidir.

Devamını Oku
01.07.2025
İsmet İnönü’nün cevapları

Geçen günlerde CHP’nin ikinci genel başkanı İsmet İnönü’yü hedef alan konuşmalar yapıldı.

Devamını Oku
29.05.2025
27 Mayıs ve 1961 Anayasası

1960-1980 tarihleri arasında ülkemizde üç askeri darbe oldu.

Devamını Oku
27.05.2025
19 Mayıs ve Atatürk

19 Mayıs 1919 Türk İstiklal Savaşı’nın başlangıcı ve dönüm günüdür.

Devamını Oku
19.05.2025
Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Cumhuriyet gazetesi 101 yaşında: Mücadeleye devam

Devamını Oku
07.05.2025
23 Nisan 1920’nin önemi

23 Nisan 1920’nin önemi

Devamını Oku
23.04.2025
CHP ve Cuntacılık

CHP ve Cuntacılık

Devamını Oku
10.04.2025
Alev Coşkun yazdı

3 Mart Devrim Yasaları Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2025
Alev Coşkun yazdı...

Yakın tarihten bir yaprak...

Devamını Oku
21.02.2025
'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' ve siyasal tarih

Devamını Oku
20.01.2025
2024’ten 2025’e bakış

2024’ten 2025’e bakış

Devamını Oku
02.01.2025
Alev Coşkun yazdı...

Aydınlanma Devrimleri ve emperyalist kurgular- Alev Coşkun

Devamını Oku
29.11.2024
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve karşıdevrim

Devamını Oku
10.11.2024
Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Atatürk ve Cumhuriyet (Bir özet)

Devamını Oku
29.10.2024
Alev Coşkun yazdı...

İş Bankası ve Atatürk

Devamını Oku
12.09.2024
Alev Coşkun yazdı...

CHP 105 YAŞINDA

Devamını Oku
05.09.2024
30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

30 Ağustos Zaferi ve anlamı...

Devamını Oku
30.08.2024
Alev Coşkun yazdı...

Anayasaya aykırı mıydı? Ali Fuat Başgil ve Tahkikat Komisyonu

Devamını Oku
03.06.2024
Alev Coşkun yazdı...

27 Mayıs Devrimi ve 1961 Anayasası

Devamını Oku
27.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

19 Mayıs ve Kuvayı Milliye Destanı

Devamını Oku
19.05.2024
74 yıl önce: Demokrasi zaferi

74 yıl önce: Demokrasi zaferi

Devamını Oku
14.05.2024
Alev Coşkun yazdı...

23 Nisan 1920 Millet egemenliğinin başlangıcı

Devamını Oku
23.04.2024
Alev Coşkun'un yazısı...

Cumhuriyet, halk iradesi ile kuruldu

Devamını Oku
15.04.2024
Alev Coşkun yazdı...

Halifeliğin Kaldırılışı - Din Devletinin Yıkılışı

Devamını Oku
03.03.2024
Alev Coşkun yazdı...

İsmet İnönü

Devamını Oku
25.12.2023
Alev Coşkun yazdı...

Kissinger, darbeler ve örtülü dış operasyonlar

Devamını Oku
02.12.2023
Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Atatürkçü Bilâl Şimşir’i kaybettik

Devamını Oku
21.11.2023
Alev Coşkun'un yazısı...

Hukuk devleti-Hukukun Üstünlüğü

Devamını Oku
13.11.2023
Alev Coşkun yazdı...

Atatürk ve Emil Ludwig

Devamını Oku
10.11.2023
Sonsuza kadar yaşayacaktır...

Mustafa Kemal, tüm Ortadoğu’da, tüm İslam dünyasında benzeri g rülmemiş bir devrim ger ekleştirdi

Devamını Oku
29.10.2023
Bu başarılar tesadüf mü?

Atatürk'ün kızları

Devamını Oku
12.09.2023
CHP bu tarihi gerçeği bir kenara itemez...

CHP 104 yaşında...

Devamını Oku
09.09.2023