Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
12 Temmuz Beyannamesi
AKP’nin 4. kongresinde, tek adamlık tutkunu Tayyip Erdoğan’ın konuşmaları üzerine bir kez daha “başkanlık sistemi” gündeme geldi.
\nKimsenin hakkını yemeyelim! Konuyu ilk gündeme getiren Erdoğan değil. Daha önce Süleyman Demirel de Turgut Özal da aynı özlemi dillendirmişler, hatta az ya da çok yaşama geçirmeyi denemişlerdi.
\nBu arada, Tayyip Bey “partili cumhurbaşkanlığı” fikrini ortaya atarken, Atatürk, İnönü ve Bayar’ın da partili cumhurbaşkanları olduklarını söyledi.
\nTürkiye’de her şey yarım yamalak biliniyor.
\nKimse Atatürk’ün klasik parlamanter sistemin alışılagelmiş cumhurbaşkanı konumunda olduğunu ileri sürmüyor.
\nİnönü’nün de tek parti iktidarının cumhurbaşkanı olarak, kendine özgü bir konumu olduğu, aynı zamanda hem cumhurbaşkanı hem de CHP genel başkanı sıfatını taşıdığı bilinen bir husus. Çok partili yaşamın koşullarıyla, tek parti dönemini karşılaştırmanın bir anlamı yok.
\nAtatürk’ün de İnönü’nün de dönemlerindeki rejimin, Çankaya’nın tüm yetkileri fiilen elinde topladığı başkancı bir sistem olduğu üzerinde tartışılmayan bir gerçek.
\nAncak partili Cumhurbaşkanı İnönü bu niteliğini çok partili rejimi kolaylaştırmak için arabuluculuk yaparken, partiler üstü hakem rolünü de oynamıştır.
\n***
\nDemokrasi tarihimiz içinde önemli bir yeri olan olay şöyle cereyan etmişti:
\nÇok partili yaşama geçildikten sonra yapılan ve DP’nin bütün bölgelerde aday göstermediği 1946 seçimlerinin dürüst olmadığı genel kanıdır.
\nBu olaydan sonra, çok partili yaşama geçmeye gerçekten kararlı olan İnönü, özgür bir seçim ve siyaset ortamı yaratılması için çaba göstermiştir.
\n1947 yılında Recep Peker hükümeti sırasında, iktidar ile DP muhalefeti arasında ipler iyice gerilmişti.
\nİnönü, siyasi yaşamı normal mecrasında sağlıklı bir şekilde seçimlere kadar götürebilmek için duruma müdahale etmek gereğini duydu. Haziran ayından itibaren, Recep Peker’i ve muhalefet lideri Celal Bayar’ı çağırarak kendileri ile birkaç kez görüştü.
\nGörüşmelerin sonunda, 11 Temmuz 1947’de Anadalu Ajansı ve Radyo’yla (o zaman tek devlet radyosu vardı), 12 Temmuz’da da ulusal basına verdiği beyanname ile hükümet başkanı ve muhalefet lideriyle yaptığı görüşmeleri anlatmış, sonra da şunları eklemiştir:
\n“...Bu zeminde ben devlet reisi olarak kendimi her iki partiye karşı müsavi derecede vazifeli gördüm... meşru ve kanuni siyasi partilere karşı tarafsız eşit muamele mecburiyeti, siyasi hayat ve emniyetinin temel şartıdır.”
\n***
\nİktidarın kendilerine karşı baskıcı uygulamalarını eleştirdiği Recep Peker de olaydan kısa süre sonra istifa edecektir.
\n1950 seçimlerinin tartışmasız şekilde dürüst cereyan etmesi ve iktidarın olaysız biçimde el değiştireceği ortamın oluşmasında 12 Temmuz 1947 beyannamesinin birinci derecede etkili olduğu, bu belge ile Demokrat Parti’nin herkesin gözünde meşruiyetini kazandığı genel kanıdır.
\nHemen belirteyim ki, CHP’nin 1947 Kurultayı’nda İnönü yetkilerini fiilen genel başkanvekiline bırakarak partiler üstü bir konuma geçmeye çalıştı.
\nDiyeceğim o ki, tek partinin partili Cumhurbaşkanı İnönü, kritik anlarda partilere eşit uzaklıkta durmayı başararak, demokrasiye geçişi kolaylaştırmıştır.
\nOndan sonra gelen Celal Bayar ise çok partili bir dönemin tarafsız partiler üstü cumhurbaşkanı gibi davranamamış, DP saplı bastonuyla yurt gezilerine çıktığı gibi, 1960’ın bunalımlı günlerinde tarafsız bir işlev yüklenerek bunalımı çözmeye, 27 Mayıs’ı oluşturan koşulları engellemeye teşebbüs dahi etmemiş, bağnaz bir tavırla krizin derinleşmesine, rejimin rayından çıkmasına yol açmıştır.
\nEvet partili cumhurbaşkanı var, partili cumhurbaşkanı var.
\nBunları demokrasilerle şekil şartlarının yanı sıra, uygulamanın içeriğinin de önemli olduğunu hatırlatmak babında yazdım.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'