Güçlendirilmiş parlamenter sistem hedefiyle bir araya gelen altı siyasi parti liderinin oluşturduğu 6’lı masa toplantılarının ikinci turu pazar günü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında başladı.

CHP genel başkanı ve ana muhalefet başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde oluşturulan altılı masa, 20 yıllık dikta rejiminden sonra, yeniden demokrasinin tomurcuklanmaya başlamasını sağlamıştır. Bu gelişme, AKP’yi de Millet İttifakı’nı yıkma girişimlerini artırmaya itmiş, liderler arasında sorunlar olduğu söylenmiş, masanın dağılmakta olduğu sık sık tekrarlanır olmuştur. Nihayet geçen hafta İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in çıkışları ile altılı masada sorunlar olduğu söylentilerinin gerçeklikten uzak olmadığını göstermiştir.

İYİ Parti lideri Akşener ikinci turda altılı masa toplantılarını daha sıkılaştırmayı önerirken kimileri de konuların hepsinin liderler toplantısında ele alınması, kamuoyunun her konuda yol haritasını öğrenmesi gerektiğini ileri sürmüşlerdir.

***

Burada biraz duralım. Altılı masa, demokrasiye geçip güçlendirilmiş parlamenter rejim çatısı altında toplanmak isteyen liderlerin oluşturduğu bir forumdur. Liderler yalnız bu amaç çevresinde bir araya gelmişlerdir ve yalnızca bu konuyu enine boyuna tartışacaklardır. Yani demokratik kurumlar nasıl yeni baştan kurulacak, yargı bağımsızlığı nasıl kurulacak, kuvvetler ayrılığının güvenceleri nasıl oluşturulabilecek, temel hak ve özgürlükler nasıl güvence altına alınacak, basın özgürlüğü nasıl sağlanacak gibi konular enine boyuna tartışılacak, bu alanlarda kurumlar en ince ayrıntılarına kadar düzenlenecektir. Yoksa ekonomik sorunlar, örneğin enflasyon konusu ulaşım ve dış politika sorunları, kamulaştırmalar gibi düzenlemeler altılı masada görüşülmeyecektir.

Çünkü bir hükümet programı değildir söz konusu olan. Siyasal ve ekonomik konularda altılı masayı oluşturan liderler arasında büyük farklılıklar olması doğaldır. 

Şimdi üzerinde durulacak ve görüş birliğine varılacak olanlar bunlardır. Onun dışındaki sorunlar sırası geldikleri zaman ele alınacak hususlardır. Bugünün yapısal sorunlarını düzenlerken yarının sorunlarını da aynı anda çözmeye çabalamanın anlamı yoktur! Bırakın onları zamanı geldiğinde ele alınsınlar. Seçimlerden sonra iktidar değişikliği gündeme gelmeden önce yapısal sorunları çözmeye, çalışma zemininin yeni yeni engellerle dolmasına yol açacaktır. Güçlendirilmiş parlamenter rejimin ana çizgileri, kurumları biçimlendikten sonra gerekiyorsa yeni koalisyon protokolleri yapılabilir. Ama daha şimdiden. Ali Babacan ile CHP’nin ekonomik konuları ele almak ve her ikisinin de aynı konuda, aynı noktada buluşmalarını istemek çıkar yol değildir.

Tabii ki altılı masayı olşturanlar, iktidar değişikliğinin yaşama geçmesiyle birlikte, toplumun sorunlarına kendi programları çerçevesi içinde çözümler oluşturmak üzere kolları sıvayacaklardır. Ama önce her şeyi açık açık konuşacağız diyerek, arabayı atların önüne koymak ve daha düzenin temel düzenmelerini gerçekleştirmeden ayrıntılara dalmak kaosa neden olacaktır.

Açık olmak. Şeffaf olmak, hesap verir olmak hep siyasette muteber davranışlardır. 

Ama yalnız iyi kalple politika yapılmaz, sorunların sıralanması önceliklerin saptanması da yaşamsal önemdedir.

Altılı masa çeşitli yönlerden saldırılara maruz kalıyor, konuların sırasız gündeme getirilmesi yeni yeni yanlış anlamalara yol açabilecektir.

İyi niyetle hareket ederken tuzaklara düşülmesi tehlikesini gözden uzak tutmamak gerek.

Evet dikkat: Yalnız iyi niyetle politika yapılmaz!