Arzu Süzmen

Koronavirüs günlerinde moda

24 Şubat 2020 Pazartesi

Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkarak dünyanın farklı ülkelerine yayılan Koronavirüs (Kovid-19) salgını, Ulusal Sağlık Komisyonu tarafından yapılan açıklamaya göre toplam 2bin 444 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Çin'de doktorlar, tedavi edilip hastanelerden taburcu edilen hastalarda Koronavirüs'ün tekrar ortaya çıktığını tespit ettiklerini açıklarken, İran’da korona virüs nedeniyle 8 kişinin hayatını kaybetmesi üzerine Nahcıvan Dilucu Sınır Kapısı kapatıldı.

Haberler iyi değil. Haberler sağlık açısından yarattığı sonuçlar açısından olduğu kadar, ekonomik olarak yarattığı sarsıntılar ile moda dünyası için de iyi değil. Dünya Bankası Veritabanı’na göre 2018’deki küresel tekstil ihracatı toplamının %38’ini oluşturan Çin, geniş bir marjla dünyanın en büyük tekstil ihracatçısı ve üreticisi konumunda. Koronavirüs nedeniyle Çin’de tekstil fabrikaları belirsiz bir süre için kapatılırken, üretimdeki ertelemelerin salgın durulduktan sonra bile firmaları olumsuz etkileyeceğini söylemek mümkün.

Moda markaları koronavirüse karşı nasıl önlem alıyor?

Koronavirüs salgınını hafifletmeye katkıda bulunmak için küresel lüks ve moda markaları, yüklü miktarda bağışta bulunuyorlar: Fransız holdingi LVMH Grup 2.3 milyon dolar, L’Oreal 720.000 dolar, Swarosvki 430.000 dolar; Çinli kuruluşlar Alibaba 144 milyon dolar ve Tencent 43.25 milyon dolar bağışladı. Perakande satışlarda yaşanan düşüşler nedeniyle markalar Çin’deki mağazalarını şimdilik kapatma yoluna gittiler. Timberland, The North Face, Kipling gibi markaları bünyesinde bulunduran VF Şirketi, Çin’de sahibi ve ortak olduğu %60’a yakın mağazasını kapatacağını duyurdu. Burberry Grup ve Nike gibi markalar da mağazalarının bir kısmını kapatırken, satışa devam eden mağazalardaki çalışma saatlerinin düşürüleceğini açıkladı.

Moda haftaları Çinli ziyaretçilerden çok uzakta

Son yıllarda Çinli moda tasarımcıları, dergi editörleri, moda bloggerları, satın almacılar uluslararası moda haftalarında ön sıraları batılı isimlerden devralmışken, Çin hükümetinin getirdiği seyahat kısıtlaması sebebiyle uluslararası moda haftaları bu yıl Çinli ziyaretçiler olmadan gerçekleşiyor.

2020 Şanghay Moda Haftası iptal edilirken, 6 Şubat’ta açılışı gerçekleşen New York Moda Haftası’nda Sonbahar-kış 2020 koleksiyonunu sergileyen tek Çinli marka olan Mukzin’in tasarımcısı Kate Han’ın defilesine boş koltuklar sessizlikleriyle eşlik etti.

2020 New York Moda Haftası, Mukzin markası sunumu

Küresel lüks tüketiminin üçte birinden fazlasını oluşturan Çin’de başlayan Koronavirüs salgını, şimdiden İtalyan moda sektörüne milyonlarca avroya mal oldu. Angela Chen, Ricostru, Hui gibi Çinli markaların defilelerini iptal etmesinin yanı sıra, yaklaşık 1000 kadar Çinli satın almacı, editor, gazeteci, stilist ve diğer tekstil çalışanının katılamadığı Milano Moda Haftası da 18 Şubat’ta Koronavirüs gölgesinde başladı.

İtalyan Ulusal Moda Odası, etkinliğe katılamayan Çinli satınalmacılar için dijital platformlar yoluyla akıştaki defilelere ulaşım fırsatı sundu.

2020 Milano Moda Haftası’nda Bella Hadid, Alberta Ferretti markası sunumunda


Bir moda söylemi olarak maskeler

Cerrahi maskeler, Asya ülkelerinde yeni görülen bir ürün değil. Uzun yıllardır özellikle hava kirliliği ve salgın hastalıklarla mücadelede gündelik giyimin bir parçası olarak kullanılıyor, evlerde özel saklama alanlarında bulunduruluyor. En basit maskeler ince, pilili gazlı bez tabakalarından oluşurken, N95 gibi  türleri sağlık çalışanları tarafından kullanılan, geliştirilmiş karbon filtreleri içeriyor. Beyaz, mavi, siyah, yeşil gibi düz renkli sıradan maskelerin yanı sıra özellikle gençler sokak modasının parçası olarak ekose, kalp şeklinde, hayvan karikatürlü tasarımları kendilerini ifade etmek için kullanıyorlar.


Çin’de çiftler için özel tasarım maskeler bile mevcut.


Asya kültürlerindeki kullanımları dışında, moda tasarımcılarının 2018 Sonbahar-kış defilelerinde maskeleri “kendini ifade etmenin yeni bir yolu” olarak kullanıldığını görmüştük.

Hypebeast websitesinde yayınlanan bir raporda bu akım için Joanna Fu şunları söylüyordu: “Bu sezon, tasarımcılar OG cerrahi maskelerden yüzü tamamen kapatan maskelere, çıkabilen ya da heykelsi başlıklara kadar farklı aksesuarlara yer verdiler. Teknolojik giyimde anarşi, ortaçağ punkları gibi temaları ötekileştirilmekten daha gerçek bir boyuta taşıdı.”

Yüz maskeleri, küresel olarak giderek kötüleşen hava kirliliğine karşı küresel boyutta etkin bir yönetim uygulayamayan hükümetlere karşı “etik, yaratıcı ve zevkli” bir direniş ve protesto sembolü işlevini görüyordu.

İstanbul sokak modasında da kendini özgürce, hissettiği gibi ifade etmek isteyen gençlerin yüz maskelerini kullandıklarını görmek mümkün. (Fotoğraf: Arzu Süzmen, Beşiktaş, 2018)

Koronavirüs ve yeni maske akımı

Koronavirüs ile birlikte maskelerin konumu da değişti… Asya’da maskeler stoklarda tükenirken, sosyal medyada daha fazla beğeni almak ya da takipçi sayısını artırmak isteyen “influencer”lar, moda haftalarına kombinlerinin bir parçası olarak maskeleri katanlar, binlerce kişinin hayatını kaybettiği ciddi bir salgını dikkat çekme yöntemi olarak kullanmalarıı sebebiyle eleştiriliyorlar.

Eleştiriler haksız mı? Konuştuğum Çinli bir arkadaşım, “Burada hiç kimse maske takmak istemiyor. Özgürce nefes almak istiyoruz, cerrahi maske takıyoruz. Yani durumun modayla hiç ilgisi yok” diye dile getiriyor meramını. Haklı mı, haklı.

Sokaklar halka açık, kamusal alanlar olarak kapsayıcı özelliğe sahipken defileler kapalı ve özel etkinlikler. Odak nokta halkın bulunduğu açık alanlara kaydığından dolayı, defilelere günümüzde kapsayıcılık ve ayrıcalık karışımı bir atmosfer getiriliyor. Rocamora ve O’neill’e göre; sokağın adı konulmamış yasası bireylerin kalabalığın içinde kendilerini giysiler yoluyla bir yıldız ya da kahraman olarak öne çıkmalarını ve onaylamalarını sağlamak.

14 Şubat 2020’de gerçekleşen Londra Moda Haftası’nda, defile izlemek için alanın dışında bekleyen moda severler maskeleriyle etkinliğin yıldızı olmayı bekliyorlardı. Küresel moda basınında yer alan haberlere göre, öyle de oldu.

Bu haberlere bakınca, Murathan Mungan’ın mısralarıyla hayat bulan Yeni Türkü şarkısı ister istemez insanın kulaklarında çınlamaya başlıyor:

“Yaredir sinede eski sevgili
Eski sevgili, eski günler
Hayata baksana takmıyor kimseyi
Hiçbir şey diriltmez artık geçmişi
Yaredir yine de

Yaktım gemilerimi
Dönüş yok artık geri
Tak etti canıma bu maskeli balo
Bu maskeli balo
Ve onun sahte yüzleri”

O kadar çok yaremiz var ki, korkarım önlem alınmazsa bizi koruyacak bir maske bulunmayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları