Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ulusal Güç Birliği, Ama Nasıl?
Ülkemizde dinci-faşist bir yönetim var.
\nBu yönetim, yapısı gereği, aynı zamanda da bir kişinin adıyla anılmakta olan bir diktatörlüktür.
\nÖyleyse, ülkemizdeki yönetimi dinci-faşist diktatörlük diye adlandırmamız gerekiyor.
\nBu konuda kuşkusu olan var mı?
\nDenebilir ki, madem öyle, sen bunları nasıl yazabiliyorsun?
\nYazabiliyorum, ama yazmaya devam edebilecek olmamın hiçbir güvencesi bulunmuyor.
\nBu gün bu ülkenin tepeden tırnağa, iğneden ipliğe, baştan sona bütün yazgısı, diktatörün iki dudağı arasındadır.
\nOrdu, polis, yargı, Meclis çoğunluğu onun buyruğundadır.
\nDaha ne olsun?
\nBu gün sahip olduğumuzu sandığımız özgürlükler göstermeliktir.
\nHiç kimsenin, ama hiç kimsenin, ordunun ya da yargının en tepesindeki kişilerden, Meclis’teki muhalefet partisi liderlerinden en sıradan yurttaşa kadar kimsenin, ne özgür yaşam, ne can, ne de mal güvenliği vardır.
\nTürkiye tam anlamıyla emeğin ve aydınlanmanın en kararlı karşıtlarınca ele geçirilmiştir.
\nÇünkü var olan direnme noktaları dağınıktır, birbirbirinden kopuktur.
\nKendi aralarında ve bundan da öte kendi içlerinde bir kör dövüşü içindedirler.
\nNe yapmalı sorusu, bütün güncelliğiyle, yakıcılığıyla, ertelenemezliğiyle karşımızdadır.
\n***
\nDinci-faşist diktatörlük aynı anda hem aydınlanmanın hem emeğin değerlerine düşman olduğuna göre, karşısına aydınlanma ve emek güçlerinin güç birliğiyle çıkmak gerekir.
\nBunun adı, ulusal güç birliğidir.
\nBurada, tıpkı Kurtuluş Savaşımızda olduğu gibi, sınıfsal çıkarlar ikinci plandadır.
\nAslolan, yurdun selamete çıkmasıdır.
\nDaha açık konuşacak olursak, fabrikasında yüzlerce işçi çalışmakta olan bir işveren ille de aydınlanma ve hatta emek düşmanı olmak zorunda değildir.
\nAydınlanma değerleri dediğimiz, özetle de kul, köle, teba değil özgür bireyler oluşumuz, insan oluşumuzun olmazsa olmaz koşuludur.
\nİşçiyi, işvereni; köylüsüyle, esnafıyla, memuruyla, siviliyle ve askeriyle, bütün bir toplumu birleştiren, birleştirmesi gereken temel insanlık değeri budur.
\nKaranlığın savunucuları ve emperyalist işbirlikçiler dışında bütün toplumsal güçler, ulusal cephede bir araya gelmek zorundadır.
\nFakat bu nasıl olacak?
\n***
\nTek başına ne CHP, ne MHP, ne parlamento dışındaki parti ve örgütlenmeler yeterli olamıyor.
\nAralarında birlikte hareket olasılığı da görünmüyor.
\n23 Nisan’da Ankara’da varlığı ilan edilen Milli Merkez oluşumu bir umut ışığı, birleştirici bir güç odağı olabilir mi?
\nBence olabilir…
\nFakat, katıldığım çeşitli toplantılarda, Berlin’deki büyük buluşmada, İstanbul Barosu toplantı salonundaki Milli Anayasa Toplantısı’nda ve geçici yürütme kurulumuzdaki görüşmelerde dile getirdiğim gibi, tek bir koşulla…
\nBu koşul, kesinlikle partileşmemek, partiler üstü bir siyaset akademisi ve aynı zamanda da kitlesel bir güç olarak kalmayı başarmaktır.
\nYaklaşan üç büyük seçim öncesinde bir partileşme girişimi, çok büyük olasılıkla baraj altında kalarak ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin de güç yitirmesine yol açarak dinci-faşist diktatörlüğe hizmet etmiş olacaktır.
\nBuna karşılık, başta Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi olmak üzere, dinci-faşist diktatörlük karşısındaki bütün güçlerin, aydınlanma ve emek değerlerini savunan bütün toplumsal kesimlerin, kuruluşların, partilerin ve kişilerin, iç çekişmeleri geride bırakarak, örgütsel kabuklarının dışına açılmayı başararak, en asgari hedeflerde ortak bir platformda buluşmaları bir yurttaşlık ve insan olma sorumluluğu ve görevidir.
\nBu sorumluluk ve görevi savsaklamak ihanetlerin en bağışlanamazlığı olacaktır.
\nMilli Merkez adlı sivil toplum girişiminin işlevi ve önemi de bence tam olarak buradadır.
\nBir yandan kitlesel toplantılarla insanlarımızı uyarırken bir yandan da aydınlanma ve emek güçlerinin birlikteliğini, daha da somut olarak yaklaşan seçimlere ortak adaylarla girmenin olanaklarını araştırmak… Bu alanda bıkıp usanmaksızın görüşmelerde, önerilerde ve çalışmalarda bulunmak…
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti