Dünkü Cumhuriyet’te haberdi. Osmanlı Ocakları gibi bir ad altında buluşanlar ülkemizin en önemli ve yakıcı sorununa el atmışlar. Başkanları olacak Kadir Canpolat nam zat açmış ağzını yummuş gözünü.
Ağzını açmış ve her açtığında benimsediği zihniyet gün ışığına çıkmış.
Gözünü yummuş çünkü böylesine bir zihniyet gözü açık olarak benimsenemez…
Dediklerine bakılırsa Muhteşem Yüzyıl Kösem adlı TV dizisinde Osmanlı küçük düşürülmekte, şanlı ecdadımızın anısına hakaret edilmekteymiş.
“Bugün”de övünülecek pek bir şey bulamadıkları için Osmanlı’ya çok şanlı, çok adil, hata ve kusurdan arındırılmış bir geçmiş yakıştırıp, adını da oradan alıp MHP’nin Ülkü Ocakları’na karşı bir seçenek oluşturan Osmanlı Ocakları’nın başkanı yağıp gürlemekte.
Şu cümleye bakın:
- Bu diziyi yapanları, göz yumanları Osmanlı Ocakları affetmeyecektir. Bu dizi ve benzer kötü algı yaratan dizilerin izlenilmemesi yönünde talimat veriyorum…
Breh, breh, breh…
Yiğidim talimat veriyor. Sıkıysa uyma.
Baksanıza dizi yayından kalkmazsa yurt çapında eylemlere başlayacaklarmış…

***

Aslında talimatlar verecek bir güce sahip olduğunu vehmeden bu adamcağız üstüne keyifli bir Tırmık yazmak vardı.
Hürriyet’in geçen Pazar ekinde iki tam sayfa ayırdığı bu büyük “Türk düşünürü”nün “Acaba ciddi mi ve sahiden böyle düşünüyor olabilir mi” dedirten düşüncelerini bir yandan kıkır kıkır gülerek tırmıklamak vardı…
Ancak TV dizisine karşı sergilenen zihniyet şaka kaldırmayacak kadar önemli ve anlamlı.
Bu zat seyrettiği bir TV dizisini beğenmemiş.
Olabilir.
Ancak bu adamcağız diziyi beğenmemekle kalmıyor, derhal yayından kaldırılmasını emir buyuruyor.
Bu zihniyetle, bu kafayla IŞİD zihniyeti, IŞİD’li kafası arasında uçurumlar var mı?
“İslam ancak bizim anladığımız ve tanımladığımız gibidir. Bizim belirlediğimiz kurallara uymayan Müslümanların kellelerini keseriz. Müslüman olmayanların ise zaten yaşama hakları yoktur. Malları ve karıları bize helal, hayatları onlara haramdır” diyen IŞİD fetvacıları bir zihniyeti temsil ediyorlar:
- IŞİD’in doğruları tek doğrudur. Bu doğruları kabul etmeyenler düşmandır.
Osmanlı Ocakları’nın başındaki zat da Osmanlıyı nasıl anlamamız ve Osmanlı’ya karşı nasıl hisler beslememiz gerektiğini belirliyor. Ona göre onun Osmanlı yorumu tek doğru…
Oysa ben Osmanlı üstüne bu zattan çok ama çok farklı düşünüyorum.
Mesela tahta çıkarken cülus namazını kardeş kanında abdest aldıktan sonra kılmaları, iktidar tutkusunun bu düzeyi bana sadece tiksinti veriyor…
Mesela Müslümanlığı Hanefi ağırlıklı benimseyip Alevilerin kanını oluk oluk akıtan Osmanlı padişahları ile övünmem, olsa olsa utanırım…
Mesela sefer edip, ülkeler fethedip ganimet toplamaya dayalı bir ekonomiden çıkamadıkları, o yüzden de ülkeyi adım adım Avrupa’nın gerisine düşürdükleri için ayıplarım…
Biliyorum, bunları IŞİD’in borusunun öttüğü bir yerlerde söylesem benim kelle kesinlikle giderdi.
Osmanlı Ocakları kelle almıyor ama böyle düşünenleri ecdada saygısızlıktan lanetliyor ve hemen “infiale” kapılıyor.
Ne yani, “Hiç olmazsa kelle gitmedi” diye teselli bulup bu zihniyete boyun mu eğeceğiz?