Ayasofya, Lozan ve Sevr
Barış Doster
Son Köşe Yazıları

Ayasofya, Lozan ve Sevr

25.07.2020 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Siyasette kuraldır; sıkışan, toplumsal tabanı daralan iktidarlar, gündem değiştirmek, oy tabanını tahkim etmek için yapay gündemler yaratır, bir dış düşmana yöneltirler halkın öfkesini. İktidar, bunu yapıyor. Ayasofya kararı da bu kapsamda. Cumhurbaşkanı da Danıştay’ın kararı sonrası, 1934 tarihli bakanlar kurulunda imzası olanları, tarihe ihanet etmekle suçladı zaten. Meselenin hukuki, siyasi, tarihi, dini, ideolojik, toplumsal, simgesel, diplomatik, kültürel boyutları var. Danıştay kararının açıklanmasıyla Lozan’a çullananlar, hilafetin geri getirilmesini isteyenler, Atatürk’e hakaret edenler, İstanbul’un başkent olmasını önerenler, bir kez daha kampanyaya başladılar. Lozan için “hezimet”, Cumhuriyet için “travma yarattı”, “enkaz bıraktı”, “zulüm dönemi”, “parantez”, “reklam arası” diyenler de, hemen kampanyaya katıldılar.

Sorun şu. Tarih bilgisi sığ ve de fazlaca önyargılı olunca, tarihsel bilinç gelişmiyor. O nedenle de sadece Ayasofya’yı, yalnızca İstanbul’u değil, vatanı kurtaran Atatürk’e düşmanlık, son bulmuyor. Öyle ki kimileri, Atatürk’ün Çanakkale Muharebelerindeki komutanlığını ve kahramanlığını yok sayacak kadar komik duruma düşüyorlar. Kurtuluş Savaşı’nı da, emperyalizme ve ülkemizdeki uzantılarına karşı bağımsızlık savaşı olarak değil, Türk - Yunan savaşı olarak görüyorlar.

HAMASET VE İŞGAL ALTINDAKİ ADALAR

Ayasofya’da ilk cuma namazının 24 Temmuz’da kılınması, zamanlama açısından manidar, simgesel olarak önemliydi. Malum, 23 Temmuz 1908 İkinci Meşrutiyet’in ilan edildiği, 24 Temmuz 1923 Lozan’ın imzalandığı tarih. Dün bir kez daha görüldü ki dinin siyaset üzerinde baskısı arttıkça, laik devlet yapısı aşındıkça, siyasetçiler dini kullanıp siyasallaştırdıkça; akıl, bilim ve gerçekçilik zemin kaybediyor. Hamaset öne çıkıyor. Yunan işgalindeki Türk adaları sorununu en çok gündeme getiren isimlerin başında gelen eski Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri Ümit Yalım’ın da vurguladığı gibi, Ayasofya’nın tapusuna sahip çıkan iktidar, Ege Denizi’nde işgal edilen 18 Türk adası ve 2 Türk kayalığının tapusuna ve egemenlik hakkına sahip çıkmıyor. Yunanistan, işgal ettiği adalarda kiliseler inşa ederken Türkiye’den ses çıkmıyor. Yalım, şu konuya da dikkat çekiyor: “İktidarın himayesi ve desteğiyle ABD, İngiltere, Finlandiya, Yeni Zelanda, Girit ve Rodos’tan getirilen papazlar Fener Rum Patrikhanesi’nin Sen Sinod Meclisi’ne yerleştirildi. Lozan’a aykırı olarak papazlara Türk vatandaşlığı verildi. Anılan papazlardan ikisi Rum cemaatin olmadığı İznik ve Bursa’ya metropolit olarak atandı”.

Bu koşullarda tarihi doğru öğrenmenin, yetkin, bilim ahlakına, fikir namusuna sahip yazarlardan okumanın ne denli önemli, ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha önem kazanıyor. Elimizde bu açıdan zengin bir kaynakça var. Siyasal gündem de denk düştüğü için, bugün, bu konuda iki önemli kitaba, bir kez daha dikkat çekeceğiz. Üstelik bu iki kitap, birlikte veya ardı ardına okunduğunda, Milli Mücadele konusunda çok önemli sorular yanıt buluyor. İlk kitap, Alev Coşkun’un “Diplomat İnönü Lozan”; ikincisi, Osman Olcay’ın “Sevres Antlaşmasına Doğru” kitabı. İkisi de Kırmızı Kedi Yayınevi’nce basılmış. İkisi de, tarihe ve siyasete ilgi duyanlar, Lozan ile Sevr arasındaki büyük farkı bilmek isteyenler için, temel başvuru kaynağı niteliğinde.

LOZAN ZAFER, SEVR ESARETTİR

Israrla, sıklıkla belirtmek gerekir: Lozan Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası kuruluş belgesi, tapu senedidir. Lozan’daki Türk heyetinin baş delegesi olan İsmet Paşa da diğer nitelikleri yanında, asker diplomatlar kuşağının mümtaz bir temsilcisidir. Alev Coşkun, zengin bir kaynakçadan yararlanarak, 750’den fazla dipnot kullanarak yazdığı, 500 sayfalık kitabında, hem İnönü’nün bu yönünü anlatıyor hem Lozan’la ilgili kapsamlı, ayrıntılı, önemli bilgiler veriyor. Lozan ve İsmet Paşa’ya yönelik asılsız, temelsiz, yalan, yanlış iddiaları, iftiraları belgelere dayanarak tek tek çürütüyor.

Lozan’daki çalışma düzeni, delegelerin çalışma usulleri, çatışan tezler, müzakere konuları, İsmet Paşa - Lord Curzon mücadelesi, Atatürk ve İnönü arasındaki haberleşme, Meclis’teki Lozan tartışmaları, Rauf Orbay’ın başbakanlıktan istifası, yabancı tarihçilerin Lozan’la ilgili görüşleri kitaptaki bölümlerden bazıları. Lozan’la ilgili efsaneler ve hurafeler anlatılırken, “Lozan’ın gizli maddeleri var”, “Lozan, 2023’te sona erecek”, “Lozan’da İngilizler hilafetin kaldırılmasını istedi” şeklindeki yalanlar çürütülüyor. Bir değil, iki savaşı bitiren (Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı), çok kapsamlı ve tarihi kökleri olan sorunları çözen Lozan’da, yüzyılların hesabının görüldüğü vurgulanıyor. Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden (Ermenilere toprak verilmesi ve kapitülasyonlar) ödün verilmediği, diğer konularda da Türkiye’nin gücüne, dönemin kuvvet dengesine göre, önemli kazanımlar elde ettiği belirtiliyor.

SEVR’İ LOZAN’A TERCİH EDENLER KİMLER?

Lozan’la ilgili olarak Seha L. Meray, Bilal Şimşir, Ali Naci Karacan, Sevtap Demirci, Namık Sinan Turan, Mustafa Budak ve Sinan Meydan’ın da önemli çalışmaları olduğunu anımsatıp Osman Olcay’ın 824 sayfalık Sevr kitabına geçelim. Kitap, metinler, tutanaklar, belgelerle birlikte 6 bölüm. Kapsamlı bir başlangıç bölümü var. Bu bölümde, Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına yönelik girişimler, Türklere bırakılacak yerlerin denetimi, müttefik devletler arasındaki ilişkiler, Sevr Antlaşması’nı hazırlayan devlet adamlarının kişilikleri ve tutumları, dönemin önemli güncel sorunları, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nın değerlendirilmesi, öne çıkan başlıklar. Birinci bölümde, Sevr Antlaşması’nın hazırlık tutanakları; ikinci bölümde, Birinci Londra Konferansı’nın son toplantıları; üçüncü bölümde, San Remo Konferansı’nın görüşmeleri var.

Sevr’in maddelerine bakınca, Türk vatanının nasıl parçalandığı, kimlere devlet kurdurulduğu, Türklere bırakılacak toprakların nasıl denetlendiği, İstanbul ve Boğazların statüsünün ne olduğu, silahsızlandırmaya ilişkin hükümler, azınlıklara verilen imtiyazlar, kapitülasyonlar açıkça görülüyor. Lozan’ı küçümseyenlere sormak gerekiyor: Atatürk olmasa, Kurtuluş Savaşı kazanılmasa, Lozan imzalanmasa, Cumhuriyet kurulmasaydı, yurdumuzda Ayasofya dahil 90 bine yakın cami olur muydu? İşgal edilmiş, orduları dağıtılmış, siyasi, mali, idari, hukuki bağımsızlığı elinden alınmış, güdüm altında küçük bir toprak parçasında yaşamaya mahkûm edilmiş Osmanlı Devleti’nde özgürce ibadet edilir miydi? Anadolu, Türklere kalır mıydı?

Yazıyı bitirirken önemle vurgulayalım: Atatürk’le arasına mesafe koymak, Cumhuriyeti yok saymak; kimseyi daha milliyetçi, daha Müslüman, daha devrimci yapmaz. Emperyalizmin uzantısı, uydusu, işbirlikçisi yapar.

Yazarın Son Yazıları

Muhalefet ve değişimin yönü

Muhalefet ve değişimin yönü

Devamını Oku
14.06.2023
İktidar ve anayasa değişikliği

İktidar ve anayasa değişikliği

Devamını Oku
10.06.2023
Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor?

Devamını Oku
07.06.2023
Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP

Devamını Oku
03.06.2023
Seçmenle inatlaşmak

Seçmenle inatlaşmak

Devamını Oku
31.05.2023
İttifakın etkisiz elemanı

İttifakın etkisiz elemanı

Devamını Oku
27.05.2023
Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Sinan Oğan, iktidar ve itibar

Devamını Oku
24.05.2023
Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Hangi CHP? Yenisi mi? Gerçeği mi?

Devamını Oku
20.05.2023
Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Seçimin sayısal ve siyasal tahlili

Devamını Oku
17.05.2023
Seçimler ve sosyal medya

Seçimler ve sosyal medya

Devamını Oku
13.05.2023
Seçimler ve seçim kampanyaları

Seçimler ve seçim kampanyaları

Devamını Oku
10.05.2023
Seçimler ve ulusal güvenlik

Seçimler ve ulusal güvenlik

Devamını Oku
06.05.2023
Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Seçimler ve milli savunma sanayimiz

Devamını Oku
03.05.2023
Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Seçimler, dış politika ve küresel rekabet

Devamını Oku
29.04.2023
Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Milliyetçilik nedir? Ne değildir?

Devamını Oku
26.04.2023
Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Seçimler, devrimler ve bilinçli yurttaşlar

Devamını Oku
22.04.2023
Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Seçimler, yurttaşlık bilinci ve kimlik siyaseti

Devamını Oku
19.04.2023
Seçimler ve ekonomik vaatler

Seçimler ve ekonomik vaatler

Devamını Oku
15.04.2023
Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Aday listeleri, sultanlar ve kapıkulları

Devamını Oku
12.04.2023
Seçimler ve sahte demokratlar

Seçimler ve sahte demokratlar

Devamını Oku
08.04.2023
Seçim, demokrasi ve demagoji

Seçim, demokrasi ve demagoji

Devamını Oku
05.04.2023
Erol Bilbilik’in ardından

Erol Bilbilik’in ardından

Devamını Oku
01.04.2023
Seçimler ve pazarlıklar

Seçimler ve pazarlıklar

Devamını Oku
29.03.2023
Orhan Karaveli’nin ardından

Orhan Karaveli’nin ardından

Devamını Oku
25.03.2023
Seçimler, partiler ve adaylar

Seçimler, partiler ve adaylar

Devamını Oku
22.03.2023
Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Çanakkale Zaferi ve günümüz siyasetçileri

Devamını Oku
18.03.2023
İttifaklar, siyaset ve Cumhuriyet

Hem Millet İttifakı hem Cumhur İttifakı, seçmen tabanlarını genişletmek ve bünyelerine yeni müttefikler katmak için çabalarını hızlandırdı. Altılı masada siyasal İslamcı gelenekten üç parti var; Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi. Cumhur İttifakı zaten siyasal İslamcı, muhafazakâr yönü çok daha baskın bir ittifak ve bunu daha da güçlü kılmak istiyor. Yeniden Refah Partisi ve HÜDA PAR’la görüşüyor.

Devamını Oku
15.03.2023
Seçimler ve ittifaklar

Seçimler ve ittifaklar

Devamını Oku
11.03.2023
Millet İttifakı ve olasılıklar

Millet İttifakı ve olasılıklar

Devamını Oku
08.03.2023
Dağılan masa ve İYİ Parti

Dağılan masa ve İYİ Parti

Devamını Oku
04.03.2023
Deprem ve ahlak

Deprem ve ahlak

Devamını Oku
01.03.2023
Deprem ve cehalet

Deprem ve cehalet

Devamını Oku
25.02.2023
Deprem, onur ve kader

Deprem, onur ve kader

Devamını Oku
22.02.2023
Deprem ve devlet (18 Şubat 2023)

Deprem ve devlet

Devamını Oku
18.02.2023
Deprem ve büyük yenilgimiz

Deprem ve büyük yenilgimiz

Devamını Oku
15.02.2023
Depremin gösterdikleri

Depremin gösterdikleri

Devamını Oku
11.02.2023
Deprem ve sorumlular

Deprem ve sorumlular

Devamını Oku
08.02.2023
6’lı masadaki çatlak

6’lı masadaki çatlak

Devamını Oku
04.02.2023
Fakir milletin zengin siyasetçileri

Fakir milletin zengin siyasetçileri

Devamını Oku
01.02.2023
Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Batı’dan Doğu’ya kayan güç ve Türkiye

Devamını Oku
28.01.2023