Barış Doster

Etnik temelli parti olur mu?

13 Temmuz 2022 Çarşamba

Siyasal partiler; üzerinde tartışma yapılabilen düşünceler üzerine kurulurlar. İdeolojik temelli yapılardır. Sınıf temelli örgütlenirler. Sağlık, eğitim, ekonomi, sanayi, istihdam, tarım, hayvancılık, bayındırlık, dış politika, güvenlik, savunma gibi konularda öneriler getirirler. Seçenekler sunarlar. Politikalar geliştirirler. 

Siyasal partiler; demokrasinin temel kurumları arasında olduklarından, faaliyetlerini ülke çapında yürütmeleri, ülke genelinde örgütlenmeleri beklenir. İdeolojik olarak, her sınıftan oy almaları, aynı oranda oy almaları mümkün olmasa bile, siyasal düzlemde mücadele etmeleri gerekir. Aksi halde, demokratik iddiaları olmaz. 

Siyasi partiler; oy tabanlarını genişletmek, seçmenlerden daha fazla destek almak için çeşitli taktikler, stratejiler, söylemler benimserler. Farklı seçmen kesimlerine, yaş gruplarına, sosyal ve ekonomik katmanlara ulaşmak için, onlara özel kampanyalar yaparlar. Asıl ve büyük seçmen tabanlarını küstürmeden, ürkütmeden, kaybetmeden, farklı kesimlerden oy almanın yollarını bulmaya çalışırlar. Ama bu, her zaman kolay olmaz. Her kampanya umulanı vermez. Her adım beklenen karşılığı görmez. Hatta tam tersi sonuçlar verdiği de çok olur.  

BÖLGE PARTİSİ OLUR MU? 

Demokraside, terör ve şiddet içermeyen, terör ve şiddet önermeyen düşünceler tartışılabilir. Terör ve şiddetle arasına mesafe koymayan, terör ve şiddeti açıktan reddetmeyen, kınamayan partiler, anayasa ve yasalar çerçevesinde çeşitli cezalar alırlar. Devlet de kendini savunur, demokrasi de. Doğaldır. Meşrudur. Yasaldır. Zorunludur. Kaçınılmazdır. İster militan demokrasi, ister mücadeleci demokrasi densin, siyaset biliminin, anayasa hukukunun, siyasi partiler rejiminin kabul ettiği bir gerçektir bu.  

Üzerinde durulması gereken diğer nokta, demokrasinin; azınlık partisiyle, etnik, dinsel, mezhepsel partiyle, bölge partisiyle ilgisinin olmadığıdır. Çünkü alt kimlikler, tartışılabilen veya değiştirilebilen kimlikler değildir. Sünnilik, Şiilik, Kürtlük, Alevilik,  Çerkezlik gibi kimlikler üzerinden siyaset yapılınca, bu kimlikler siyasallaşınca, sorun, kaçınılmaz olarak hangi kimlik daha iyidir, hangisinin mensubu daha çoktur noktasına varır. Bunun da demokrasiyle ilgisi yoktur.  

Birlikte şu soruları soralım: Kimlik temelli siyasi partiler, ne vaat ederler? Yurttaşların eğitim, sağlık, işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığı gibi sorunlarını, kimlik temelinde nasıl çözebilirler? Başka etnik- mezhepsel kimliğe mensup yurttaşları, kimlik değiştirmeye mi çağırırlar? Başka etnik kimliğe mensup yurttaşların sorunlarını çözmek istemezler mi? Sorunları çözerken, önceliği alt kimliğe göre mi sıralarlar? Savundukları alt kimliğin mensuplarından vergi almazlar mı? Suç işlerse, mahkemeye çıkarmazlar mı? Soruları daha da çoğaltabiliriz.   

Yineleyelim, demokrasi inanç değil, bilinç işidir. Alt kimliklerin kavgasına değil, sınıf mücadelesine dayanır. Sınıfsal kimlik yerine, mezhepsel, dinsel, etnik kimlik koymak gericiliktir, ırkçılıktır, çağdışılıktır. Emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine hizmet etmektir. Esas olan, ulusal ölçekte yurttaş, sınıfsal ölçekte ise yoldaş kimliğidir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları