Barış Doster

Soldaki ve sağdaki bilinç bulanıklığı

20 Mart 2021 Cumartesi

Danıştay’ın okullarda Andımız’ın okunmasına ve devlet nişanlarındaki Atatürk kabartmasına ilişkin kararları gündemde yerini koruyor. Bu tartışma üzerinden de farklı saflaşmalar yaşanıyor. Örneğin; CHP, İYİ Parti ve MHP, Andımız ve Atatürk konusunda hassaslar. Kararları eleştiriyorlar. AKP ve HDP ise kararları destekliyorlar. Yani, Millet ve Cumhur ittifakları arasındaki ayrışmadan farklı olarak, bu konuda, ittifakların içinde ayrışma yaşanıyor. HDP’nin kapatılması konusunda ise Millet İttifakı’nın iki büyük ortağı, farklı düşünüyorlar. Konuyu tartışalım...  

Bilimde, toplum bilimlerinde, dilde, siyasette kavramsal bilinç önemlidir. Bir kavramdan neyi anlıyoruz? Hepimiz aynı anlamı mı çıkarıyoruz? Yoksa farklı anlamları mı? İşte bunlar yaşamsal sorulardır. Kavramsal bilinç; ideolojik berraklık ve politik tutarlılık açısından belirleyicidir. Mesela; ırk, etnisite, milliyet, millet ile kastedilen nedir? Bunların tanımı, anlamı üzerinde zihinsel berraklık yoksa siyasi mücadele zordur.   

Dahası var. Bir siyasal partide siyaset yapmanın belli kuralları vardır. İdeolojik ve politik düzlemde partinin programı; örgütsel işleyiş ve üye hukuku bazında partinin tüzüğü bağlayıcıdır. Çiğnenmemeleri gerekir. Oysa ülkemizde sıklıkla görüldüğü üzere, parti yönetimleri, program ve tüzüğü önemsemezler. Ayak bağı olarak görürler. O nedenle, uzun yıllar bir partide milletvekilliği, bakanlık, genel sekreterlik, genel başkan yardımcılığı, merkez yönetim kurulu üyeliği, hatta genel başkanlık yaptıktan, genel başkan adayı olduktan sonra, başka partiye, rakip partiye giden çok siyasetçi vardır ülkemizde. Yıldırım Akbulut’tan Ertuğrul Günay’a, Mehmet Bekaroğlu’ndan Haluk Özdalga’ya, Ahmet Davutoğlu’ndan Ali Babacan’a, İsmail Cem’den Mustafa Sarıgül’e çokturlar. Bugün AKP’de, Has Parti ve Demokrat Parti’nin eski genel başkanları dahil, eski ANAP’lı, DYP’li, CHP’li, MHP’li, HDP’li çok siyasetçi vardır.    

YURTTAŞLIK BİLİNCİ VE ULUSAL KİMLİKLE SORUNU OLANLAR  

Siyasi anlamda buna son örnek, CHP’ye çok uzak bir siyasi çizgiden gelip, geçen günlerde CHP’ye katılan Cihangir İslam’ın, dün de gazetemizde yer alan Andımız ve Anıtkabir’le ilgili sözleridir. Cihangir İslam’ın Andımız’a ilişkin sözlerinin benzerini, DEVA Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Beytullah Aksoy da söylemiş, sonra da görevinden istifa etmiştir. Bu iki siyasetçi gibi düşünenler; liberaller, liberal solcular, etnikçiler, mezhepçiler, siyasal İslamcılar arasında çoktur. Nitekim Andımız konusundaki tutum açısından AKP, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi, yani Milli Görüş kökenli partiler ile HDP, aynı çizgide buluşmuştur. Bu buluşma; feodalizmin, etnikçi, mezhepçi siyasetin, ulus devlet, ulusal kimlik, yurttaşlık karşıtlığında ortaklaştığının kanıtıdır. Bu yönleriyle de emperyalizmin hizmetindedirler zaten. Feodalizm artığı kimlikleri, ortaçağ kalıntısı aidiyetleri savunmak, sınıf siyasetini değil, kimlik siyasetini öne çıkarmak, emperyalizmin ihtiyaçlarıyla uyumludur.  

O nedenle, Türkiye’nin çözmesi gereken önemli sorunlardan biri de şudur: Siyasetin sağını, emperyalizmin ve siyasal İslamcılığın hâkimiyetinden; solunu liberalizmin, etnikçiliğin ve mezhepçiliğin vesayetinden kurtarmak. Ulusal bilinci, yurttaşlığı ve sınıf temelli siyaseti güçlendirmek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları