Barış Terkoğlu

Peygambere hakaretin arkasındaki kurum

29 Kasım 2021 Pazartesi

Harlanmış ateş. Kitaplar yanıyor. Alevlerin arasında Arap harfleri seçiliyor. Hz. Muhammet’in hayatını anlatıyor. Birkaç kişi yanan kitaplarla özçekim yapıyor. Kalabalıklar hazırladıkları pankartlarla Türkiye’yi protesto ediyor. Peygamber’e hakaretle suçluyorlar. Yandaş medya ise sessizlikle geçiştiriyor.

Ne garip değil mi? Terörle mücadele için Suriye’nin kuzeyine girdik. El Bab’da Cerablus’ta cihatçılarla bir düzen kurduk. Okullar açtık. Sonra başımıza bu iş geldi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Suriye’deki okullarda okuttuğu kitapta, Hz. Muhammet’i anlatan sözde görseller kullanılmıştı. Birinde smokinle düğünde, öbüründe okul servisinden inen çocuğunu karşılarken görülüyordu. Çok değil, birkaç yıl önce, Batı’da kimi dergiler benzerini yaptığında İslam dünyası ayağa kalkmış, Cumhurbaşkanı kürsüden kükremiş, saldırılara varan olaylar yaşanmıştı.

BAŞAKŞEHİR’DEKİ İSLAMCI OLUŞUM

Bu kez öyle olmadı. MEB, Suriye’de okuttuğu kitaba sahip çıkamadı. Herkesin topu birbirine attığı hikâyenin sonunda, hatanın sahibi ortaya çıktı. “Kitabı biz bastık, bakanlığın suçu yok” dedi. Böylece MEB’in ders kitabını hazırlayanlardan haberdar olduk: İstişraf Eğitim Araştırma ve Danışmanlık Merkezi.

İslamcı camiayı bilenlere sordum. Kimse tanımıyordu.

Resmi arşivlerde taradım. 20 Haziran 2017 tarihli Ticari Sicil Gazetesi’nde, Başakşehir’de bir ara sokakta, apartman dairesinde kurulmuş görünüyor. Kısa sürede, Başakşehir Belediyesi’ne birkaç adım mesafedeki bir iş merkezine taşınmış.

Bir Arap-İslamcı oluşum olduğu anlaşılıyor. Tunus’tan Ürdün’e kadar çeşitli siyasi-dini gruplarla irtibatlı.

Kurucuları dört kişi: İlk müdür Mustafa İnalkaç, Yusuf Öztürk, Emad Eddin Alrachid, Hasan el Çelebi. 10 bin lira sermayeyle kurulan merkezden bir süre sonra İnalkaç hisselerini devrederek ayrılmış. Yusuf Öztürk müdür olarak yoluna devam etmiş. Amaçlarının birinci maddesi anaokulu, ilköğretim, ortaokul ve lise açmak.

ESAD KARŞITI OKUL

Resmi sitesinde anlattığına göre, kurum kendisini şeriat eğitimiyle tarif ediyor. Hazırladığı kitapları, programları bu çerçevede sunuyor. Suriye’deki radikal oluşumlarla mesafe koymak için olacak, “ılımlı İslam”ın altını çiziyor. Tarihini 2000 yılına, Nijerya’ya kadar götüren kurum, son 10 yılda çalışmalarını Suriye’de yoğunlaştırmış. “Arap Baharı” vurgulu eserlerle, “Suriye’deki Esad rejiminin yıkıcı etkilerini ortadan kaldırarak yeni bir müfredat inşa edilmesi” hedefiyle ortaya çıkmış.

İstişraf’ın kuruculardan Emad Eddin Alrachid, Suriye’de Şam Üniversitesi’nden. İlahiyatçı akademisyenken devlete karşı faaliyetleri nedeniyle görevden alınmış. Şu anda İstişraf dışında Başakşehir İslami İlimler Akademisi’ni yönetiyor. Bu kurum ise kendisini “İslam Üniversitesi” olarak tanıtıyor. Üniversite, Başakşehir Belediyesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın desteklediği İlham Vakfı tarafından kurulmuş. Cumhurbaşkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak projelere imza atıyor.

İstişraf’ın müdürü Yusuf Öztürk de aynı kurumlarda görev yapıyor. Hem İlham Vakfı’nın hem Başakşehir İslami İlimler Akademisi’nin başkanı. TÜGVA gibi hükümet yanlısı vakıflarda, Suriye cihadının insan deposu Adıyaman medreselerinde sohbetler düzenliyor. Kendisini takip eden bir cemaati var. O da Şam Üniversitesi mezunu.  

CUMHURBAŞKANLIĞI ORTAK

Emevi Camisi’nde namaz hayaliyle Suriye’de rejim değişikliğine soyunan hükümetin politikalarının sonucunu yaşıyoruz. Suriye’de paralel ordu, paralel düzen, paralel rejim kurulmasını destekleyen AKP, paralel Milli Eğitim’e de izin verdi. Suriye’de yeni nesli yaratmak için hazırlanan kitapların içinden ise “Peygamber’e hakaret” çıktı. Ya İslam peygamberinin resmedilmeyeceğini bile bilmiyorlar ya da kasti olarak yapıyorlar. Suriye’de söz konusu kuruluş, diğer gruplar tarafından, bu tür sembolleri sistematik şekilde ders kitaplarına sokarak “emperyalizmle uyumlu İslamcılık” yapmakla suçlanıyor.

Bugün İstişraf’ın resmi sitesine girildiğinde, ortaklarımız bölümünde Cumhurbaşkanlığı, MEB, Diyanet İşleri Başkanlığı, Başakşehir Belediyesi görülüyor. Haliyle “Peygamber’e hakaret” suçlamasının muhatabı AKP hükümeti oluyor.

Kitaplar yanıyor, kalabalık izlemeye devam ediyor. Din, onu kendi amaçları için kullananlardan kurtarılmadıkça alevler yükselmeye devam edecek. Bir gün elbet, mutlaka...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları