Uğur Dündar’ın babalık davası
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Uğur Dündar’ın babalık davası

25.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Televizyonu açıyorum Uğur Dündar. Kapatıyorum Uğur Dündar. Gördü mü, sevdi mi, birlikte oldu mu... İki genç öpüşse tokatla muhafazakârlık dersi verecek ıstakoz medyasının yattılı kalktılı programlarının konusu bu.

Peki mahkeme dosyasının içinde ne var?

Her şeyi, D.G’nin avukatının, Uğur Dündar aleyhine 18 Mayıs 2022’de Isparta Aile Mahkemesi’ne verdiği dilekçe başlattı. Konu “soy bağının tespiti” idi:

Suphiye Orancı ve davalı (Dündar), 1985’te İzmir’de tanışmışlar ve birliktelik yaşamışlardır. Bu duygusal beraberlikleri devam etmiş ve bu süreçte cinsel birliktelik yaşanmıştır. Müvekkilin annesi yaşanan bu cinsel birliktelikten hamile kalmış, 12 Ocak 1986 tarihinde müvekkil dünyaya gelmiştir.”

D.G’nin iddiasının delili var mı? D.G’nin avukatı, tanık getirebileceklerini söylemiş. Mahkemeye sunmasa da Dündar’ın bir gazete röportajında “Günün birinde bir kadının kucağında çocuğu ile çıkıp ‘Uğur Dündar beni iğfal etti’ diyeceğinden korkuyorum” dediğini ifade etmiş.

Bir ek daha yapmış: “Davalı taraf ile her türlü iletişim yolu denenmek suretiyle ve dava yolunda her iki tarafın yıpranmaması adına tüm iyi niyetimizle davaya konu olaya ilişkin görüşme sağlanmaya çalışılmıştır.”

DÜNDAR NE YANIT VERDİ

31 Mayıs 2022 tarihli dilekçe bu soruya cevap veriyor. Dündar’ın avukatı, babalık davasının herhangi bir önkoşul ve delil olmadan açılmasını eleştirmiş:

“Herhangi bir somut veriye dayanmayan, hayal gücü ile üretilmiş birtakım iddialara dayalı bu dava...”

Dündar’ın avukatı, Dündar aleyhinde kampanyaya dönüşeceğini de öngörmüş:

“Halihazırda bu davanın suiistimal edilmesi ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Gayrı meşru yollarla amaçlarına ulaşamayan kirli çıkar grupları, bu davanın konusu olan haksız ve hayal ürünü iddiayı kullanarak davalının onur ve saygınlığına yönelik ağır ve açık saldırı başlatacaklardır.”

Esas hakkında ise şunu söylemiş:

Müvekkilim 1985 yılı içinde hiçbir zaman İzmir iline gitmemiştir. Hayatının hiçbir döneminde değil Suphiye Orancı, başkaca adı ‘Suphiye’ olan herhangi bir kadınla tanışmamıştır.

Bir detayı daha şöyle belirtmiş:

“Davacının nüfustaki kaydında baba adı bölümünde, annenin sözlü olarak beyan ettiği ‘Erol’ ismi yer almıştır. (...) Gerçekten davacının biyolojik babası müvekkilim olsaydı, davacının annesi nüfus idaresine baba ismi olarak ‘Erol’ ismini vermezdi.”

Dündar’ın avukatı, D.G’nin dava öncesinde görüşme taleplerinin reddedildiği iddiasına ise şöyle yanıt vermiş: “D.G’nin avukatı bir süre önce şahsımı cep telefonundan aramıştır. Davalıyı ilgilendiren özel bir konu hakkında konuşmak istediğini söylemiştir. Konunun ne olduğunu sorduğumuzda telefonda söyleyemeyeceği, müvekkilinin dahi kim olduğunu söyleyemeyeceği, yüz yüze buluştuğumuzda açıklama yapacağı cevabını vermiştir.”

Dündar’ın avukatı, bunun üzerine avukatla görüşmediğini, içeriği bilmediği için Dündar’a da konuyu yansıtmadığını söylemiş:

“Davalının (Dündar) gerçekdışı çocuk iddiası ile karşılaşması ilk kez bu dava dilekçesinin tebliği ile gerçekleşmiştir.”

TESTTE NE ÇIKTI

İşte bu noktadan sonra mahkeme DNA testi yaptırmaya karar vermiş. Zira DNA testi kesin kanıtı ortaya koyuyor.

19 Şubat 2024’te Dündar ve D.G., Adli Tıp’a gelmiş. Dündar’dan kan ve saç teli, D.G’den ise kan alınmış. 22 Mart 2024 tarihli, raporun sonuç bölümü şöyle:

“Elde edilen sonuçlara göre baba olduğu iddia edilen Uğur Dündar adlı şahsın D.G. adlı şahıs için biyolojik babalığı reddedildi.”

Sonuç olarak bir dahaki duruşması 12 Haziran’da olacak mahkemenin dikkate alacağı bilimsel DNA raporu net konuşuyor.

Uğur Dündar ile Suphiye Orancı, diyelim tanışmış olsalardı, daha da ileri gidelim diyelim evlenselerdi dahi; DNA raporu “Uğur Dündar, D.G’nin babası değil” diyor. Haliyle sorunu dedikodu değil, bilim çözüyor.

Bir detay daha... Dosyanın herhangi bir yerinde anne Suphiye Orancı yok. Ne ifade vermiş ne mahkemeye gelmiş ne de DNA testine katılmış.

Buna rağmen cumhurbaşkanının ailesi tarafından yönetilen medya, Dündar hakkında özel hayatı karalayıcı yayınlara devam ediyor. Sebebi elbette bir çocuğun baba arayışına çare olmak değil, politik. Asıl istismar da aslında bu.

Öte yandan bir gün bir çocuk ortaya çıkıp, gerçek babasının bu medyayı yöneten aileden biri olduğunu söylese, ertesi gün kendisini hapiste bulacağını tahmin etmek de güç değil!

Çocukların varoluşlarının istismar edilmediği bir dünyaya...

Yazarın Son Yazıları

Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025