Bizimkiler Mursi’yi de desteklediler...
Faydası oldu...
Hapiste...

(Aman orta yerde “Mursi’nin gitmesi iyi oldu” demeyin, otomatik olarak Ergenekoncu ve darbeci oluyorsunuz...)

İyi ki gitti...

İki kesimden demokrasi beklemeyin...
Bir; dincilerden...
İki; askeriyeden...

Dincilerde:
Yasalar ve kurallar kutsaldır...
Asla tartışılamaz...
Demokrasinin vazgeçilmezleri; değişim, görüş, öneri, tartışma söz konusu değildir...
Sıkıysa “Ramazan hep baharda olsa” diye önerin...
Ya da “Öğlen namazını mesai arasına alsak” diye çıkın...
Hadi daha bireysel özgürlük olsun; ağzınızı oynatarak, ramazan gününde mahalleden geçin sıkıysa...

Keza askeriye...
Demokrasi orada olmaz...
Komutan “Yat!..” diye bağırdığında başınızı kaldırıp “Bunu bir tartışsak... Kabul edenler, etmeyenler...” deseniz...
Ya da bölük komutanı “Karşı tepeye marş marş” dediğinde, maksat demokrasi olsun, bir önerseniz:
“İniş aşağı koşsak daha uygun bize...”

Dinciler (Dindarlar demiyorum salak, bilgisayara koşup küfür etme) ile ordular arasında kalmış Müslüman ülkelerde demokrasi bu nedenle olmaz...
Olamaz...
Türkiye birisinden kurtuldu gibi, ama ikincisinin pençesindedir...
Mısır ve diğerleri ise ikisinin ortasında...
Git gel...

Bundan dolayı biz “laik devlet” isteriz...
Adam gibi...
Çağdaş...
Din sömürüsüne izin vermeyen... Hırsızlıklarla, yolsuzluklarla, sahtekârlıklarla kirletilmemiş, yüreklerde tertemiz din...
Ve din tüccarlarının elinden memleketi zırt-pırt kurtarmaya kalkmayan, şanlı görevinde ordular...

Anlasa bari...