Çiğdem Toker

‘Türk Demokrasisi Krizde’

04 Şubat 2014 Salı

Washington merkezli düşünce kuruluşu Freedom House (FH), Türkiye’de medyanın “Hükümetten gelen çok büyük baskıyla yüzleştiğini” duyurarak, AKP hükümetine “Medyanın sindirilmesi ve yolsuzluklara son verilmesi konusunda” somut adım atma çağrısında bulundu.
Kişi hak ve özgürlükleri alanında araştırmalar yapmak üzere 1941 yılında kurulan FH’nin Türkiye hakkında hazırladığı “Demokrasi Krizi: Türkiye’de Yolsuzluk Medya ve Güç” başlıklı özel rapor, Ankara’da düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna açıklandı.
FH Başkanı David J. Kramer, gazeteci Andrew Finkel, Carla Anne Robbins’in konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, FH’nin kasım ayında hükümet, medya ve STK’lerle yaptığı bir dizi görüşmenin ardından hazırlanan rapor tanıtıldı.
“Türkiye’deki demokrasi krizi, geleceğin sorunu değil; şu anda ve tam da burada” diyen Kramer, gazetecilere tehdidin sıradanlaştığını söyledi. Son olarak geçen hafta Vagus TV ’ye erişimin durdurulması ile bağımsız internet sitesi T24 sitesine yapılan baskıları hatırlatan Kramer, İstanbul Milletvekili Umut Oran’a yapılan baskının gazetelerde yer almamasının çok düşündürücü olduğunu belirtti.
Obama yönetimi zor konulardan kaçtı
Türkiye’de medyaya yönelik artan baskılar karşısında Avrupa ülke ve kurumlarının “itiraz ettiğini” ancak buna karşılık, Beyaz Saray’ın bu kadar büyük ölçekteki bir krizi ve tehdidin ciddiyetini fark etmekte geç kaldığını vurgulayan Kramer, “Obama yönetimi zor konulardan kaçınmıştır” dedi. Kendisinin Bush yönetimiyle de çalıştığını ve o döneme dair de eleştirileri olduğunu belirten Kramer, şöyle dedi:
“Obama yönetimi Rusya’da Medvedev ile ilişki kurarken de insan hakları konusuna önem vermedi. Eleştirileri yok denecek kadar az. Artık bu rahatsızlığın, hem resmi, hem de özel kanallardan ve en üst düzeyde gösterilmesi gerekiyor. Özellikle, ABD Büyükelçisi’ne (Ricciardone) böyle saldırıların olduğu bir dönemde bu konu daha da önem kazanıyor. Beyaz Saray’ın sözcüsü değil, bizzat Obama konuşmalı ve Başbakan Erdoğan’a kaygılarını anlatmalı.”
‘İnsanlar gerçeğin farkında’
Kramer, bu rapor öncesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bakanlar Ömer Çelik ve Egemen Bağış ile görüştüklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Resmi kanallardan anlatılanlar ile realite arasında büyük bir uçurum var. Hukuk devleti ve medyaya baskı konusunda insanların artık ‘Türkiye gerçeğinin’ farkında. Ancak Türkiye’de de artık insanların ayağa kalkıp ‘Biz hukuk devleti, yargı bağımsızlığı, basın özgürlüğü istiyoruz’ demeli.”
FH’nin raporunda, AKP hükümetinin medya üzerindeki baskıları sıralanırken, “en büyük kozunun ekonomik ilişkiler olduğu” gerçeğinin altı çiziliyor. Medyanın sahiplik yapısının, kurumlar bazında tek tek analiz edildiği ve medya patronlarının başka hangi alanlarda faaliyet gösterdiği aktarılan raporda, bu bağlamda hükümetin medya üzerinde icraatıyla ilgili kamusal tartışmayı kısıtladığı tezi işleniyor.
Susan Cork, Andrew Finkel, David J. Kramer, Carla Anne Robbins ve Nate Schenkkan’ın hazırladığı 20 sayfalık rapor Türkiye’de Medya Sektörü, Tarihsel Gelişim, Bir Tarih Dergisi Nasıl Otosansürün Kurbanı Oldu, Hapis ve Cezalandırma, Prognoz (bir hastalığın seyri hakkında tahmin) ve Öneriler başlıklı makalelerden oluşuyor.
Raporda NTV Tarih’in kapatılmasını kaleme alan Finkel, “Bu derginin kapatılması ana akım medyanın kendi gölgesinden nasıl korktuğunun bir göstergesi” diye yazdı.
Raporun öneriler bölümündeki bazı başlıklar şöyle:
? AKP artık, özgür kamusal tartışma ortamının engellenmesinin vatandaşları daha da yabancılaştırdığını ve ülkenin istikrarını tehlikeye attığını fark etmeli.
? Basına yönelik tüm tehdit ve baskılar sona ermeli.
? İfade özgürlüğünü tehdit eden yasalarda düzenleme yapılmalı. Terörle Mücadele Kanunu ile TCK 301 kaldırılmalı. TCK 220 ve 125 yeniden düzenlenmeli.
AB ve ABD’ye öneriler
AB’ye öneriler şöyle:
 Türkiye için temel barometre olarak basın özgürlüğü alınmalı.
 Serbest vize protokolü düzenlenmeli. Türkiye vatandaşlarının da Avrupa’ya vizesiz girişi sağlanmalı.
 Temel hak ve özgürlükleri düzenleyen 23. ve 24. fasıllar açılmalı. ABD’ye öneriler ise şunlar:
 AKP hükümetinin otoriteryenliği daha fazla göz ardı edilemez. ABD en kısa zamanda Türkiye’deki son gelişmeleri göz önünde bulundurarak politikalarını düzenlemelidir.
 Türkiye ile ilişkilerinde basın özgürlüğü ve insan haklarını temel alan yeni bir strateji çerçevesi hazırlamalıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hoşça kalın 9 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları