Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ahmet Say’ın ardından

25 Mayıs 2022 Çarşamba

Geçenlerde çok yönlü bir aydınımızı, Ahmet Say’ı yitirdik. Birçok köşe yazarı onun siyasal görüşlerini, birlikte yaşadıkları anıları, Fazıl Say’ın yetişmesinde gösterdiği özeni yazdı. Ahmet Say’ın siyasal kimliğini yakından tanımasam da müzik dünyasına yaptığı hizmetlerini çok iyi biliyorum. Benim kitaplığımda onun araştırmacı bir müzik yazarı olarak adıma imzalanmış ve kaynaklarında benim de benzer kitaplarıma yer verilmiş çalışmaları var. Örneğin 2002’de ilk baskısı yapılmış “Müzik Sözlüğü”, 1998’de ilk baskısı yapılmış “Türkiye’nin Müzik Atlası”, 2005’te ilk baskısı yapılmış üç ciltlik “Müzik Ansiklopedisi”, gibi.

“Müzik Sözlüğü”nün girişinde onun yaşamına, başarısına dokunmuş kişileri içeren çok yönlü bir adama vardır: 

“İnsanı eğitimin yücelttiğine tutkuyla inanan üç eğitimcimizi hep anımsıyarak: Matematik öğretmeni babam Fazıl Say’ın (1902-1952), felsefe öğretmeni annem Nükhet Say’ın (1904-1999), hocamız, besteci ve piyano öğretmeni Mithat Fenmen’in (1916-1982) aziz anılarına… Müzik inkılabımızın gölgelendiği yakın dönemde, bir ışık demeti gibi, Anadolu’nun iki kentinde yeni konservatuvarlar kuran, bu kurumların sağlıklı gelişimi için yıllarını veren sevgili dostum, viyola sanatçısı Prof. Koral Çalgan’ın onurlu yaşamını nice ‘Onuncu Köy’lerde sürdüreceği inancıyla… Ve genç kuşağın onları örnek alması umudu taşıyarak…”

Fazıl Say’ın şansı,çok yetenekli bir müzisyen olarak dünyaya gelmesi bir yana, küçücük yaşta kendini kanıtlaması, aydın bir anne-babanın çocuğu olması. Fazıl da besteci ve piyanist olarak araştırıyor. Araştırmak insanı zinde tutan, yarına hazırlayan bir etkendir. Eminim Ahmet Say da oğlunun piyanist olarak dünya çapında sesini duyurması bir yana, araştırmacı yönüyle de besteciliğiyle de çok gurur duymuştur. Şimdi Fazıl’a düşen başlıca görev, babasının onca emek verdiği ansiklopedilerin, müzik tarihi kitaplarının, edebiyat kitaplarının ve dergilerde yayımlanmış toplumsal ve müzikbilimsel yazılarının toparlanıp yenilenmiş baskılarla genç kuşakların yararına sunmak.

BİFO’NUN MEVSİM SONU KONSERİ 

BİFO’nun mevsim sonu konseri mozaik gibi bir programla örülmüştü. Uzun yıllar topluluğun daimi şefliğini yapmış Sascha Goetzel yönetimindeki topluluk, yeni yıl konseri neşesinde, ünlü arya ve düetlerden seçilmiş bir program sundu. Solistler, soprano Ceren Aydın, mezzosoprano Elena Maximova, tenor Peter Sonn ve bariton Bogdan Baciu idi. Konserin en başarılı birimi orkestraydı. BİFO artık her koşulda, her solistle güven veren uluslararası ölçütlerde bir orkestramız. Borusan Holding, festivalin 50. yılının kutlandığı bu yıl, son dakikada desteğini çeken eski sponsorun yerine, festivali kucaklayarak bu çok önemli yıldönümünü kurtardı.

AVUSTURYA KÜLTÜR OFİSİ’NDE ANLAMLI BİR KONSER

Yeniköy’deki Avusturya Kültür Ofisi’nde konser dinlemek bana hep barok veya klasik çağları anımsatır. Sanatçının ve dinleyicinin salonun görkemli avizesi altında, aynı mekânda oturması; küçük gruplarla “oda müziği” çalınması ve doğal ki oda müziği deyince 18. yüzyılın tınıları. KAM Management’ın organizasyonu ile “Oyster duo” adlı ikilinin “barışa çağrı” amaçlı konserinde Anna Fedorova (piyano) ve Nicholas Schwatz (kontrbas/çello) adlı iki sanatçının başarılı konserlerindeki ilginç programı bir yana, Ukrayna’da yaşanan felaketi protesto etmek adına siyasal işleve sahip olması çok anlamlıydı. Anna Fedorova savaş başladığı günden beri verdiği yardım konserlerinden topladığı 600 bin Avro’yu anavatanı Ukrayna’daki savaş mağdurlarına bağışlamış. Programda yer alan yapıtların tümü kulağımızda güzel tınılar bıraktı. Özellikle de Schubert’in Arpeggione Sonatı, Schumann’ın Fantezisi, Bottesini’nin Tarantellası ve Schubert’in serenadı. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları