Diskant’ı ve Usmanbaş’ı dinlemek

01 Eylül 2021 Çarşamba

Kasımpaşa’nın ortasında, Melih Fereli’nin kurduğu modern sanat merkezi Arter’in “Arka Bahçe”sindeyiz. Yavaş yavaş tozpembe bir renk içinde gün batıyor. Eski İstanbul mahalleleri, camileri ve yan yana yapılaşmış evleriyle çevremizi sarmış. Arter, sanki bunca yoksulluğun, bunca eskilliğin ortasında bir vaha.

İlhan Usmanbaş’ın 100. yaş kutlamaları için onun yapıtlarından oluşan bir konser dinleyeceğiz. İlhan Bey, bugünlerden bir ay sonra, 28 Eylül 1921’de, İstanbul Beşiktaş-Akaretler’de dünyaya gelmiş. Bugün sayısı 100’ü aşkın bestesindeki yeni deyiş ile Türk bestecilik tarihinde modernizmin öncüsü olmuş. Önce onun tekniğini ve çağdaş Türk müziği içindeki yerini konu alan bir panel izledik. Aydın Büke’nin yönettiği panele Hasan Uçarsu, Özkan Manav, Mehmet Nemutlu, Ahmet Altınel katıldı. Bu konserin sponsoru Murat Yasa ve Aromsa Suni Gıda ve Aromaları şirketiydi.

Panele katılan ve eserleri çalınan bestecilerin tümünü de İlhan Bey yetiştirmişti. 

Diskant topluluğunun üyeleri İlhan Bey’in yanı sıra Özkan Manav’ın ve Ahmet Altınel’in bu konser için besteledikleri yapıtları da sundular.

“Biz bestecileri yaşatanlar icracılardır” der İlhan Usmanbaş. “Onlar eseri son dakikasında görürler ve yaşama kavuşturmak için çaba harcarlar.” 

Doğal ki eserin bundan sonraki yolculuğu icracıdan çıkıp dinleyicinin kulağına varacaktır. Besteci artık dinleyenin beyninde yaşayacaktır.

İlhan Usmanbaş’ın 1960 tarihli Sekizil adlı yapıtı ve solo çalgı müziklerinden seçmelerle birlikte, öğrencileri Ahmet Altınel ve Özkan Manav’ın bu özel konser için besteledikleri yapıtların da ilk çalınışlarını dinledik. 

DİSKANT ENSEMBLE

Diskant Ensemble çağdaş dünya müziğinin en önemli yapıtlarını repertuvarına alan, yeni teknikler, tarzlar ve yönelimlerle dinleyicisini tanıştırıyor. Kimi zaman bestecilere eser ısmarlıyorlar, kimi zaman var olan ve gün yüzüne çıkmamış yapıtları dinleyiciyle buluşturuyorlar. Temel çalgıları flüt, klarinet, arp, piyano, perküsyon. Topluluk çelesta, korno gibi çalgıları, çalınacak yapıta göre ekliyor. 

İlhan Bey’in yapıtlarını dinlemek için Arter Arka Bahçe mesafeli oturma düzeni ile hazırlanmıştı. Bu düzendeki mekânın hemen hepsi doluydu. Kimi eski öğrencisi, kimi onun yapıtlarını seslendirmiş yorumcu, kimi müzik kurumlarının öğretim üyesi, kimi de merak edip bu dinletiyi seçmiş festival dinleyicisi.

Şef ve besteci Ahmet Altınel ile konuşuyorum, “Çağdaş müziği merak eden veya dinleyen tanımadığımız bir kitle var. Hiç duymamış olması önemli değil, alıştığı kalıpların dışındaki yeniliği merak edebilen bir kitle!” diyor.

Diskant topluluğu 2011’de kurulmuş. İlk kez Santral İstanbul’da konser vermişler. İlhan Bey’in hiç çalınmamış eseri “Sekizli”yi ilk orada çalmışlar. Bu konser için de besteciyle birlikte eserin içinde yaptıkları yeni düzeltilerle yeni bir prömiyer yapılmış oldu.

“Diskant”ın anlamına gelince ortaçağdan gelen bir isim. “Diskantus” ses, polifoni, melodi, anlamında. Organumdaki çizgilerin birbirinden bağımsızlığı, anlamına geliyor. Belki çağdaş müzik düşüncesinin de önceki çağlardan bağımsızlığını simgeliyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları