İstanbul’da geçen haftadan beri bir dolu müzik hareketi yaşamaya başladık. Önce Leyla Gencer Şan Yarışması vardı. Sonra konser salonları bir bir kapılarını açtılar.
9. Leyla Gencer Şan Yarışması İKSV, Borusan Sanat ve La Scala Tiyatrosu Akademisi tarafından düzenlenmişti. Final konserine Pietro Mianiti yönetimindeki BİFO eşlik etti. 15 ülkeden 42 şancı arasından yapılan seçimlerde Avrupa’nın en ünlü müzik kurumlarından gelen son derece değerli jüri üyeleri bulunuyordu. Mezzosoprano Ezgi Karakaya birinci olduğu gibi, Leyla Gencer Halk Ödülü’nü ve BİFO Ödülü’nü de kazandı. Anna Doris Capitelli (Almanya) ikinci, Piotr Buszewski (Polonya) üçüncü oldu. Bu yarışmanın heyecanını yitirmeden uzun yıllar devam etmesini dileriz. Bu arada bugün 10 Ekim, Leyla Gencer’in doğum günü. Borusan Müzikevinde Yekta Kara’nın onun için hazırladığı sergiyi gezmedinizse son günleri, kaçırmayın. Bu hafta Leyla Hanım’la aynı dönemi paylaşmış ünlü soprano Montserrat Caballe’yi kaybettik. Böylece Avrupa’da büyük divalar dönemi de kapanmış oldu.
BİFO Sascha Goetzel yönetimindeki açılış konserinde Bülent Evcil solistliğindeki Fazıl Say’ın Flüt Konçertosu’na eşlik etti. Bir yapıtın ilk kez gün yüzüne çıkışına tanık olmanın heyecanını yaşadık. BİFO’nun bundan sonraki konseri 8 Kasım’da Gülsin Onay solistliğinde ve Gürer Aykal yönetiminde, Türk Beşleri’ne ayrılmış bir program. Aynı gece İşSanat’ın da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve genç solistlerle açılış konseri var. Bu rastlantı için de, İstanbul’un zenginliği diyelim.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın 5 Ekim’deki konseri yalnız dinlenecek değil, görülecek bir olaydı. Dinleyiciler trafik filan dememiş, İstanbul’un en eski orkestrasını yalnız bırakmamak için Aya İrini’yi tıka basa doldurmuştu. Öncelikle Denizbank’ın İDSO’ya katkısına teşekkür etmeliyiz. Eski dost Howard Griffiths’in deneyimli yönetimi, ünlü kemancı Vadim Repin’in etkileyici yorumuyla seslendirdiği Bruch keman konçertosu ve Şostakoviç’in sevimli eseri Atsineği Süiti’yle görkemli bir açılış yaşandı. Gelecek İDSO konseri 12 Ekim’de yine Aya İrini’de. Gülsin Onay ve Veriko Çumburidze solistliğinde ve değerli kadın şef, Ewa Strusinska yönetiminde bir Polonya haftası.
Cemal Reşit Rey Konser Salonu adını taşıdığı bestecinin eserleriyle ve onun has öğrencisi piyanist Aydın Karlıbel ile açılış yaptı. Can Okan yönetimindeki CRR Senfoni Orkestrası’na tenor Hüseyin Likos da solist olarak katıldı.
B.Ü. Albert Long Hall konserleri 17 Ekim’de başlıyor. İsviçreli kemancı Sasha Rozhdestversky ve piyanist Josiane Marfurt resitalinde Mozart, Grieg ve Saint-Saens çalacaklar.
Sabancı korusundaki İstanbul resitalleri bu yıl 3 Ekim’de başladı, 13 Kasım’da piyanist Thraud çalacak. Tekfen Filarmoni orkestrası da 26 Ekim’de Aziz Shokhakimov yönetiminde, trompetçi Tomasoni’nin solistliğinde mevsimi açıyor.
Süreyya Operası önemli bir prodüksiyon olan Rake’s Progress ile perde açıyor. Konserler ise bu hafta Şirin Pancaroğlu’nun arp resitaliyle başladı.15 Ekimde Ufuk-Bahar Dördüncü’nün dinletileri var.
Gördüğünüz gibi İstanbul’un klasik müzik dünyası rengârenk.