Filistin ah Filistin!

16 Mayıs 2018 Çarşamba

ABD ya da daha anlaşılır olsun diye içini dolduralım, Amerikan emperyalizminin “kadim ve kaim” desteğiyle İsrail, Filistin’i tümüyle haritadan silmeye girişti. Şu sırada seyrettiğimiz, yas ilan etmekten başka ciddi bir şey yapamadığımız “olay”, anlamayan kalmasın, kıyımdır. Bu olayın suç ortakları, İsrail yıllardır Filistin topraklarını adım adım işgal ederken sesleri çıkmayan işbirlikçi Müslüman Arap ülkeleri, sahte dostlardır.

***

Bu işgal, bu kıyım, söylendiği gibi bir din savaşı, Musevi-Müslüman çatışması değil, Filistin halkının topraklarını onların elinden alma savaşıdır. Trump’ın Kudüs provokasyonu ile sahneye koyduğu kanlı senaryodur. Bu görüntü ile Hıristiyan Batı’nın İsrail’in arkasında durması umulacak, İslam ülkelerinin sahte ve göstermelik kısa bir süre sonra sönecek “protestoları” ile tablo tamamlanacak, neredeyse bir köy kadar küçültülmüş “Filistin devleti”, uzun sürmüş şanlı bir mücadele ile savunulan, Arafat’ların, Havatme’lerin, Habbaş’ların Filistin’i, bizim Deniz’lerin savaşmaya gittikleri, Bora Gözen’lerin vurulup düştüğü Filistin sona erecektir.

***

İnsanları, insanlığı, halkı, halkları kandırmayın, gerçeği söyleyin. Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesi projesi yeni değildir. Adım adım örülmüş, Filistin, onun küçücük köyü Gazze her bombalandığında bir parça daha genişletilmiş büyük oyunun parçasıdır. Büyük oyunun düğmesine basan Trump acemilik dönemi sınavını geçti; Amerikan derin devleti ile barışmanın yolunu buldu. İran’la nükleer anlaşmanın bozulması ilk perdeydi, Kudüs ikinci perdeyse, İran’la kapışma, işgalin tamamlanması sonraki perde olacaktır.

***

Amerikan emperyalizmi somut bir gerçek olan gerilemeyi kabul etmeye yanaşmıyor. Son bir gayretle, felaketlerin merkezi olmaya tarih boyunca alıştırılmış Ortadoğu’da yeni bir karanlık çağı, ortaçağın bir karikatürünü hayata geçirmeye çabalıyor. Proje eski “Büyük Ortadoğu” projesidir. Haritaların yeniden çizilmesini öngörür. Bölgede “muti” ama birbirine diş bileyen etnik ya da dini çatışmaları egemen kılma çabasıdır. Ne olduğu hâlâ belirsiz “ikiz kuleler provokasyonu” ile harekete geçen şahinlerin, ekonomide tezleri iflas eden neoliberallerin son denemesidir.

***

Şimdi eski proje her şeye hazır Trump ile uygulanabilir hale geldi. Kudüs’e el koyanların, Filistin’e saldıranların hedefinde büyük lokma İran var. Güçlükle sağlanabilen, pamuk ipliğine bağlı dünya barışını torpillemek için hareket geçtiler. Böyle projelerin en önemli hedeflerinden birisi de işçi emekçi sınıfların kendi ülkelerinde verdiği mücadelelerin darbelenmesidir. Böyle zamanlarda milliyetçi şovenizm, ırkçılık prim yapar. Emperyalistlerin açıkça destekledikleri, kışkırttıkları, yabancı düşmanlığını haklı gösteren yönetimler güç kazanır.

***

Kudüs’ün İsrail’in başkenti ilan edilmesinin öteki adı “kırmızı düğme”dir. Filistin’in işgalini, kıyımları laf olsun diye kınayanların rızası çok önceden alındı. Kimse kimseyi kandırmasın. Arafat’ların, Havatme’lerin, Habbaş’ların, Bora’ların, Deniz’lerin davası önce İslamcılara terk edildi sonra da satıldı.
Ortaçağ, aydınlanmanın filizlerini yok etmek için engizisyon rahiplerinden medet ummuştu. Yüz yıllık karanlık aydınlanmanın ateşinde eridi. Şimdiyse modern dünyanın teknolojik gücü ile yeni karanlık çağa heveslenenler harekete geçtiler.
Yüz yıl bekleyelim mi? İsrail’in halk düşmanı yönetiminin gizli ortaklarını, Büyük Ortadoğu Projesi’nin sahiplerini, önümüzdeki yaşamsal seçimde yenmemiz gerekenleri söylemeyelim, susalım mı?
Ah Filistin, seni yani kendimizi yine yalnız mı bırakalım?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları