Gurbetçi Değil Göçmen

21 Eylül 2011 Çarşamba
\n

\n

Türkiyeden Almanyaya işçi göçünün 50. yılı nedeniyle yapılan toplantılar, seminerler, sempozyumlar, üst düzey ziyaretler sıklaştı. Bunlardan birisi de Almanyanın Essen kentinde Türkiye Araştırmaları ve Uyum Sorunları Vakfının düzenlediği toplantı idi. Yalçın Bayer, Yavuz Donat, İbrahim Kirasla birlikte izlediğimiz bu toplantının benim için özel de bir anlamı var. Essen-Duisburg Üniversitesi bünyesindeki bu enstitüde yıllar önce basın sözcüsü olarak çalışmıştım; eski iş arkadaşlarımı görmek, Türkiyenin gündeminin birkaç gün dışında kalmak ne mümkün, ama uzağında kalmak iyi geldi doğrusunu isterseniz.

\n

***

\n

Toplantının konusu Türkler ve -başka ne olabilir!- Uyum sorunuydu. Almanyada yaşayan Türklere ne oldu? Asimile mi oldular, entegre mi oldular, Alman toplumuna uydular mı, uyamadılar mı? Ne olacaklar? Pek çok Türk ve Alman bilimci bu konuyu enine boyuna tartıştı. Toplantının açılışında konuşan politikacılar ve söyledikleri ise tahmin edebileceğiniz gibi daha çok ilgi çekti.

\n

***

\n

Özellikle Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanı Guntram Schneiderin bir seçim mitingi havasındaki konuşması uzun uzun alkışlandı. Hıristiyan Demokrat Parti sıralarında otururken Bundestagda Federal Mecliste başkanlık yapmış olan, ama şimdi göçmen Türkler için gerçekten de pek çok sosyal demokrattan, Sol Parti ve Yeşiller üyesinden daha fazla çaba harcayan Prof. Dr. Rita Süssmuth bile heyecanlandı.

\n

Çünkü Herr Schneiderin vermediği söz neredeyse kalmadı. Alman vatandaşı olmayan Türklerden eyalet düzeyinde seçme seçilme hakkı dahil hiçbir şeyi esirgemedi!

\n

Kendi partisindeki şom ağızlılar adına özür bile diledi.

\n

Daha ne yapsın!

\n

***

\n

Türklerin Almanyaya, Alman toplumuna uyumu sorunu dipsiz bir kuyudur. Bana sorarsanız, akademi için anlamlı, pratik hayat için anlamsız bir konudur.

\n

Almanyada asimile olan Türkler, topluma uyum sağlamış olanlar, hiç değişmemiş ve değişmesi imkânsız olanlar hep birlikte yaşıyorlar ve yaşamaya devam edecekler. Asimile olan, yani Alman toplumu içinde eriyip gitmiş olanların da gerçekte farklı olduğu ve olmaya devam edeceği, Alman toplumu ile uyum içinde yaşayanların da kendi kültürel farklılıklarını yaşatarak varlıklarını kuşaklar boyu sürdürecekleri kesindir. Sevgili arkadaşım kabaretist Muhsin Omurca da kısa sunumunda bunu pek güzel anlattı doğrusu.

\n

Gerçekten bu durum neden sorun olsun ki!

\n

Sorun Almanyaya yerleşmiş, şimdi dördüncü kuşağı boy vermekte, hayata karışmakta olan göçmenlere, yani insanlara Almanlarla eşit haklar tanınması sorunudur. Uyan uyar, asimile olan asimile olur, eşit haklara sahip olduklarında farklılıklar zenginliğe dönüşür ve Nazi artıklarından ve sosyal demokrat Sarrazinlerden başka hiç kimse de rahatsız olmaz.

\n

Almanyanın da, Türkiyenin de bu durumu kabul etmesi gerekiyor. Almanya bir göç ülkesi olduğunu kabul edecek, Türkiye de onların artık gurbetçi, Almancıdeğil göçmen olduğunu.

\n

Bir de döviz makinesi olarak görmeyecek mümkünse...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları