Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Biz buyuz…
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri’ye bakarsanız, gazetemizdeki yeni yönetim “Erdoğan ile uyumlu aşırı milliyetçiler”den oluşuyor.
İnsaf!
Çizgisini savunduğumuz Uğur Mumcu sağlığında hem aşırı milliyetçi Türkçüler, hem de aşırı milliyetçi Kürtçüler tarafından ölümle tehdit edilmedi mi?
İzinde yürüdüğümüz Cavit Orhan Tütengil, Turancı-Türkçüler tarafından sokak ortasında kurşunlanmadı mı?
Birlikte çalışmaktan onur duyduğumuz Onat Kutlar’ın yaşamına Kürtçü aşırı milliyetçiler tarafından son verilmedi mi?
Ustamız, aydınlanma bilgemiz İlhan Selçuk, Erdoğan iktidarı döneminde casusluk cemaatinin soruşturmalarına uğramadı mı?
Omuz omuza çalıştığımız Mustafa Balbay, Erdoğan iktidarının cemaat ile ortaklık yaptığı süreçte hapislerde yatmadı mı?
Erdoğan döneminde yazdığımız yazılar yüzünden hakkımızda yürütülen savcılık soruşturmaları ile yüz yüze gelmedik mi?
Bizler, Avrupa Birliği’ne raporlar yazıp binlerce Avro’yu cebine atan takımdan hiç olmadık doğrusu...
Saray egemenliğine giden yola “yetmez, ama evet” çiçekleri sermedik.
Avrupa fonlarından nemalanıp Cumhuriyet devrimlerine bıkkınlık verecek kadar düşmanlık yapmadık.
Yabancı devlet ajanslarının kaynakları ile gönderildiğimiz bir ülkenin işgalini övmedik.
Bizler, yurtsever miyiz?
Evet, yurtseveriz. Yurtta olup biten haksızlıkları, yolsuzlukları, eşitsizlikleri ne pahasına olursa olsun duyurmaya çalışırız.
Ne bir reise, ne bir partiye, ne bir tarikata, ne bir dış güce, ne de bir karanlık ilişkiye dayanır ya da yaranırız.
İliştirilmiş gazeteci olmadık hiç; uyumu filan bilmeyiz, ama huyumuz bellidir:
Bağımsızlık, halk önderimiz Atatürk’ün ifadesiyle, bizim karakterimizdir.
Halkçıyız, toplumcuyuz, uygarlaşmanın, insan haklarının, emeğin, ulusal çıkarların yanındayız.
Biz buyuz…
Çok iş var yapacak
Yapacak çok işimiz var.
Epeydir örümceklenmiş evimizin köşe bucağını temizlemeli, pencerelerini açıp aydınlatmalı, tozunu toprağını süpürmeliyiz.
Bacak kadar adamların ıvır zıvırına ne laf yetiştirecek zamanımız var, ne de harcayacak gücümüz…
Kimileri “ülkücü reis” olarak lise koridorlarında tespih çevirirken; bizler Cumhuriyet gazetesinde gazetecilik yapıyorduk. Cumhuriyet gazetesi de, yine demokrasiyi, kardeşliği, dayanışmayı, aydınlanmayı, özgürlüğü, sol düşünceyi savunuyor, faşizmi ve şiddeti lanetliyordu.
Yapacak çok işimiz var:
Yurdumuzun güneşlenmiş günlere gereksinimi var çünkü...
Okur sahiplenmiştir
İlhan Selçuk derdi ki, “Cumhuriyet’in gerçek sahibi okurlardır.”
Cumhuriyet Vakfı’nın kuruluş senedi de, vakıf ve gazete yönetimine “Cumhuriyet’in okurlarıyla bütünleşmesinin somut koşullarını yaratmayı” bir görev olarak vermiştir. Vakıf senedimiz ayrıca, “Okur, vakıf yoluyla gazetesini daha çok sahiple-necektir” öngörüsüne dayanır.
Tirajımızdaki yükselişten ve gazetemiz çalışanlarına yansıyan sıcak kucaklanmadan anlaşılıyor ki:
Okurlarımız, son bir haftadır, gazetesini daha çok sahiplenmiştir.
Gazetemizin gerçek sahiplerine teşekkür ederiz.
Onların güvenine yaraşır bir gazete çıkarmak temel ödevimizdir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- 6 asker şehit olmuştu