Çınarlar kurtuldu

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Peyzaj mimarı ve kentsel tasarımcı Ebru Sağlam, geçen yıl Ankara’da, Cinnah Caddesi üzerindeki gelişmiş çınarlara yapılan aydınlatmanın ağaçları öldürdüğüne ilişkin bilimsel verileri bizimle paylaşmıştı. Bunun üzerine arkadaşımız Sertaç ile olayın üzerine gitmiş, konuyu gazetemizin Ankara ekinde işlemiştik.
Ağaçların durumu Ankara Belediyesi’nde epey tartışıldı. Geçen hafta bizi uyaran Ebru Sağlam’dan kısa bir mektup aldık:
“Yaklaşık bir yıldır bir Ankarasever olarak çınarları sinsice yakan dev lambaların söneceği günü bekliyordum.
Haberin yayımlanmasının üzerinden bir yıl geçtikten sonra kavurucu bir yaz sıcağı akşamında Cinnah Caddesi’nde bir değişiklik fark ettim.
Aydınlatmalar devre dışı bırakılmıştı. Teknik bir arıza olabileceği düşüncesiyle bir hafta kadar takip ettim.
Çınarlar kurtulmuştu. Gazetenizin konuya gösterdiği hassasiyet ve karşılığında Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının sağduyuyla hareket etmeleri sonucu yaşadığım mutluluğu tarif etmem mümkün değil. Dileğim, bu duyarlı ve akla dayanan dayanışmayı Türkiye’nin tüm bireylerinde ve kurumlarında görebilmek.”
Cinnah Caddesi’ndeki çınarlar ölümden kurtuldu.
Darısı, tüm ağaçların ve yurttaşlarımızın başına.

Otyam
Kimileri gider, ardında yalnızca sevgisizlik ve kötü anılar bırakır.
Kimileri sonsuza yürür, ardında iyilik yıldızının tozunu bırakır.
Fikret Otyam, o yıldızlardan biriydi; gazetecilikte, sanatta, insanlıkta.
Birikimiyle oluşturduğu patikadan yürüyüp güneşe yaklaşan niceler olacaktır.

Şeref
Ana meydanına Seyit Rıza’nın heykeli dikilen Tunceli’de “özgür Kürdistan”, Şırnak’ta da özerklik ilan edilmiş.
Nusaybin’de, Belediye Eşbaşkanı’nın da aralarında bulunduğu bir grup, devletin kurumlarını tanımayacaklarını bildirip “Kendi yaşamımızı demokratik temelde inşa edip demokratik öz yönetimimizi oluşturarak, direnişle yaşamımızı savunacağız” açıklaması yapmış.
Aynı günlerde, Recep Tayyip Erdoğan, emekliye ayrılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’e “Devlet Şeref Madalyası” takıyor. Yine aynı günlerde, yurdun çeşitli yerlerinde toprağa verme törenleri var!
Orhan Veli’nin dediği gibi, kimisi “şeref” payesiyle yaşar, kimi “şehit” payesiyle ölür, bu bölünmüş vatanda.

Çerez olmak
Saraydakinin yetkesini artırmak için AKP’nin iktidarından vazgeçmeyeceği, erken seçime gitmek için her türlü oyuna başvuracağı biliniyordu.
Kemal Kılıçdaroğlu yönetimi, bile bile bu oyuna çerez oldu.
Saraydakine ve AKP’ye “Bakın, biz koalisyon kurmak için uzun uzun görüşmeler yaptık. Ama olmadı. AKP’yi tek başına iktidara getirmezseniz bakın böyle hükümetsiz kalırsınız” deme olanağı tanıdı. Ne uğruna? “Biz ülkeyi hükümetsiz bırakmamak için uğraş verdik” görüntüsü verme uğruna. Sayelerinde, saraydaki 45 günü tamamladı, muradına erdi. Kılıçdaroğlu yönetimi de, kerevetine çıkar artık.

Son
Başta ordunun yurtsever kadroları olmak üzere Cumhuriyetçileri devletten kazımakla görevli Zekeriya Öz’ün son kullanma tarihi dolmuştu. Gönderdiler...
Anlaşma Davutoğlu “Eğitimde anlaşamadık” diyor. Kılıçdaroğlu, karşılık veriyor: “Anlaşamayacağımız bir başlık görmedik. İmam hatip okulları ile ilgili bizim hiçbir sorunumuz yoktur.”
Demek ki, anlaşma sağlasalarmış, Konya’da olduğu gibi Atatürk’ün, Mustafa Necati’nin, 23 Nisan’ın adları okullardan silinip yerlerine imam hatipler açılmaya devam edecekmiş!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları