Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Radarda GörünmeyenNeymiş?Tek Adam Tasarısı
Genel kanı: Suriye tarafından gelip Türkiye’ye düşen top mermileri, Suriye’de ne oldukları belirsiz çapulcu takımının işi.
\nTürkiye’nin bu kanıyı kanıta dönüştürecek araçları var mı? Var...
\nÖrneğin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elindeki AN/TPQ-36 radarları, düşman topçu ve füze bataryalarının konumlarını tam otomatik belirleyebiliyor. Sistem yatayda 90 derece genişliğinde bir bölgeyi saniyede birkaç kere tarıyor, düşman füzelerini ve top mermilerini algılıyor, yörüngelerini hesaplayarak atış noktalarını bulana kadar izliyor. Saptadığı düşman topçu ve füze bataryalarının yerlerini operatöre görüntülüyor. Konum belirleme o denli hızlı ki, mermi veya füzenin vuruş noktası daha bunlar havada seyrederken belirleniyor.
\nİki pilotumuzun ölümüne neden olan keşif uçağının düşürülmesi ne denli giz dolu ise Akçakale’ye düşen top mermilerinin çıkış noktası da o denli kamuoyundan saklanıyor.
\nTıpkı, Rusya’dan Suriye’ye giderken Esenboğa’ya indirilen uçakta ne gibi malzemelerin olduğunun açıklanmadığı gibi.
\nNeden her şey gizli, saklı? Neden herkes düşman?
\nSultanımız efendimizin gözünü kan bürüdü de ondan...
\n\n\n\n\nPatronlar, “küreselleşme” denen yeni oyunu pek sevmişlerdi. Büyük bunalım sonrası, işler değişmiş görünüyor.
\nSabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu’nun küreselleşmeye ilişkin eleştirileri, TÜSİAD’ın dergisi “Görüş”te yayımlandı:
\n“Bir dönem romantik bir küreselleşme söylemiyle ortaya çıkan ulus-devletlerin yok olmakta olduğu savı da yanlışlanmış görünüyor.
\nPiyasalar sınırlama olmadan küresel olarak çalışsa iyi olacak ama piyasaların mükemmel mekanizmalar olmadıkları ve zaman zaman çöktüklerine bir kez daha tanıklık ettik. Çöken piyasaların parçalarını toplayacak gücün ulus-devletler olduğunu bir kez daha gözlemledik. Mükemmellikten uzak piyasaların geliştiği nurlu küresel ufuklar hayal ederken daha uzun müddet insanlığın ürettiği zorlu sorunları uluslar ve onların devletleriyle çözmeye devam edeceğimizi de gördük.”
\nGünaydın, sabah şerifleriniz hayırlı olsun.
\n\n\nÜniversiteSempozyumu
\nDediğin...
\n\n\nVan’da, konusu “Said Nursi Eğitim Felsefesi” olan “Medresetüzzehra Sempozyumu” yapıldı.
\nDüzenleyenler Van Valiliği, Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Akademik Araştırmalar Vakfı ve Risale Akademi’ydi. Sempozyumun Onursal Başkanı Van Valisi Münir Karaloğlu, Onursal Başkan Yardımcısı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal’dı.
\nKatılımcılar arasında, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Çengel ile birlikte birçok devlet üniversitelerinden “profesör” unvanlı kişiler yer aldı.
\nSunulan bildirilerden kimilerinin başlıklarını sıralayalım:
\n“Medresetüzzehra’nın Çağdaş Bir Nur Okulu Olarak Tasavvuru”, “Mektep-Medrese-Zaviye Uyumu. Uygarlığı Doğuracak İklim: Medresetüzzehra”, “Mektep-Medrese-Tekke Ayrışması Karşısında Bediüzzamanın Eğitim Felsefesi”, “Medresetüzzehra’nın Lisansüstü Boyutu ve Kısa Vadede Gerçekleştirilebilecek Öneriler.”
\nYakın geçmişteki Yüzüncü Yıl Üniversitesi operasyonu boşuna yapılmamış...
\nHem, “üniversite sempozyumu” dediğin de böyle olur işte!
\n\n\n\n\nBaşkan babacı, tam bağımlı, piyasasever, ılımlı İslam federasyonunun bir başka adımı daha atılıyor. Büyükşehirlerin sınırlarını genişleten tasarı TBMM’de.
\nCHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’a tasarının anlamını sorduk:
\n- Tasarı, federasyonun idari yapılanmasını mı kurguluyor?
\n- Başkanlık sisteminin altyapısı oluşturuluyor diyebiliriz.
\n- Tasarı ile başkanlık sistemini nasıl bağdaştırıyorsunuz?
\n- Tasarı ile 29 kentte büyükşehir belediye başkanı üzerinden yetki kullanımı söz konusu. Şu anda valiler korunuyor, fakat bir süre sonra seçilmiş büyükşehir belediye başkanı ilin tamamına hizmet götürüyor olacak. Yakın süreçte “Artık valiye de gerek yok” denecek ve büyükşehir belediye başkanı üzerinden illerin, bölgelerin yönetimi yapılandırılacak. Federalizm dediğiniz de böyle bir şey.
\n- Yetki kullanımı genişletilerek yerel yönetimlere özgürlük tanınıyor diyebilir miyiz?
\n- Tam tersine bu tasarıya merkezileşme ve otoriterleşme tanımı uygun düşer. İllerde, demokratik yapı il genel meclisidir. İl genel meclisini kaldırıyor, yerine valinin sevk ve idaresi altında bir yeni yapı oluşturuyor. Bu gösteriyor ki, burada yerelleşme yok. Ayrıca, tasarıyla her iki belediyeden biri kapatılıyor. Belediye kapatarak, 16 bin köyün tüzel kişiliğini kaldırarak bir yerelleşme sürecinden söz etmek mümkün mü? Bu tasarı, yetkiyi merkeze bağlayan otoriterleşme eğiliminin en açık göstergesidir.
\n- Tasarı, iktidar karşısında muhalefeti de ezen bir yan taşıyor mu?
\n- Tasarı ile seçim çevresi değişiklikleri de getiriliyor. Bu çerçeve içinde elbette AKP, siyasi rant oy hesabını çok somut bir biçimde yapıyor. Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sağlamıyor. Türkiye’yi tek adam rejimine hazırlıyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- CHP'den yurttaşlara çağrı
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!
- 'Kameralar karşısında ilan etmiştir'