Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Halk Bahçeleri!
Onları uzun zamandır tanıyorum ve onlar kendilerine şöyle diyorlar: “Biz halkın mühendis ve mimarlarıyız!” ve ben bu tanıma gönülden vurgunum. “Halkın mühendis ve mimarları!”
Geçen pazar günü, onlarla birlikteydim Küçük Armutlu’da. Yepyeni bir projede buluştuk. “Halk Bahçeleri!” Halk bahçeleri de ne? Bu tanımı ilk kez Küba’da duymuştum. Gıda tekellerine baş kaldıran Küba’da halk bulduğu her yeri kendi bahçesi yapmıştı. Tohumlar kendi geleneksel tohumlarıydı, gübreyi kendileri üretiyorlardı ve elde edilen güzelim ürünler hakça paylaşılıyordu. Tabii, her eli ayağı tutan sırayla bahçelerin bakımından sorumluydu. Üretilen fideler, fidesiz mahalleye ücretsiz veriliyordu.
Evet, halkın mühendis ve mimarları ve Armutlu halkı, kendi halk bahçelerini yapmaya karar vermişler. Ben de ilk Tohum Ekim Şenliği’nde onlarla birlikteydim. İlk bahçenin adı, ölüm oruçlarında yitirilen Şenay ve Gülsüman’a aitti: Şenay ve Gülsüman Halk Bahçesi.
Tohum ekiminden önce, halk bahçesine çok yakın cemevinde, tüm devrim şehitleri için verilen bir yemek vardı. Tuhaf bir durumdu, bir yanda ölüm bir yanda hayat! Bunları düşünürken, yıllar önce Armutlu’ya geldiğim bir günü anımsadım. Ölüm orucundaki Sevgi Erdoğan (en iyi okurlarımdan biriydi, beni çağırmıştı)... o gün dostları onun o güzel saçlarını yıkayıp taramışlardı, çok uzun, gür, siyah saçları vardı ve bedeni o kadar küçülmüştü ki, saçları bir battaniye gibi onu sarıyordu. Gözlerindeki ışıltıyı anımsıyorum, “Ölecek miyim Işıl” diye sormuştu. Yanıt verememiştim.
Tohum şenliğinde, kedere yer yok. Derin bir soluk alıp tohum ekmek için hazırlanmış fideliklere yaklaşıyorum, dostlardan biri, iki tane küçücük tohumu bana uzatıyor. “Ben ne ekiyorum” diye soruyorum. Gülerek, “Hıyar!” diyorlar. “Hıyarlarımın takipçisiyim” diyerek tohumlarımı ekip az sonra başlayacak sokak tiyatrosunu seyretmek için kendime bir yer buluyorum.
Çevrem mühendis dolu. Kimi inşaat, kimi elektrik, kimi ziraat, kimi harita mühendisi. Çoğu 78’li ve hemen hepsi yıllarca hapis yatmış, işkence görmüş ve işkencede dostlarının ölümüne tanık olmuşlar. Genç mühendisler kendi bilgi ve deneyimlerini aktarıyorlar ama asla mağdur rolünde değiller. Onların yaşam sevincini, koşuşturmalarını gördükçe, Başbakan’ın üç aylık hapis süresinden, fırsat bulduğu her yerde büyük bir kibirle söz etmesi iyice yavanlaşıyor.
Sokak tiyatrosu başlıyor. Tabii her zaman her yerde olduğu gibi çocuklar baş seyirci. Ve bir işçinin, bir ev kadınının, bir mühendisin, bir üniversite öğrencisinin birlikte ekip ürettikleri domateslerin bu kadar kısa zamanda oluşmasına şiddetle itirazları var. “Ama daha güneş bile batmadı.” “Arkadaş bu tiyatro, yani göstermelik. Gerçek değil ama gerçeğe benziyor.”
Yemekler yeniyor, tohumlar ekiliyor, bu arada bulunduğumuz yerin hemen yan tarafında bir çalışmadır gidiyor. Halkın mühendisleri atıklardan, Gülsuyu’nda uyuşturucu çetelerine karşı direnirken öldürülen Hasan Ferit Gedik’in evine ve onun anısına bir rüzgâr paneli yapıyorlar.
Evet, vakit geldi; panel tamamlandı ve mahalleli heyecanla bekliyor, az sonra rüzgâr panelinin kapakları dönmeye ve elektrik üretmeye başlayacak. Ben acayip heyecanlıyım,çünkü bu panellerin üstüne daha sonra Hasan Ferit’in resimleri yapılacak ve panel usul usul dönerek evi aydınlatacak.
Mühendis arkadaşlar, bu rüzgâr panellerini çok ucuza mal ediyorlar. Ve ihtiyacı olan herkese ulaşmaya çalışıyorlar. Elektriğin sürekli zamlandığı bir ülkede, rüzgâr ve güneş yepyeni yaşama biçimleri öneriyor. Yeter ki, biz başlayalım.
Bu arada Halkın Mühendis ve Mimarları, dostların katılımıyla bir karavan aldılar. Karavan sanırım haziran başında köyleri dolaşmaya başlayacak. Nerede kimin ne ihtiyacı var, mühendisler orada. Halkın doktorları, halkın avukatları, halkın mühendisleri evet, herkes yollara düşebilir. Odaların bürokratik yapısını kırıp hayata açılabilirler. Bu çok önemli, çünkü insanlar yapılanlara ve gördüklerine inanırlar ve bir inandılar mı, onlardan inatçısını bulmak zor olur.
Gün şarkılarla, şiirlerle devam edecek … Ve Küçük Armutlu’da bir rüzgâr paneli dönüp duracak adı Hasan Ferit olan…
Not: Halk Bahçelerinde herkes kendi fidesini dikebilir ve kendi enerjisini üretebilir. Bunun için, kendi enerjimizi kendimiz üretiyoruz. Facebook sitesi ve Halkın Mühendis ve Mimarları '77eb sitesine girmeniz işe başlamak için yeterli. Bu arada 78’lilerden pek çok mühendis çok zengin oldu. Her biri bir halk bahçesi kurabilir. Torunlar için…
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama