Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Onu Yüreğime Gömdüm
Yazar, salı yazısını yazmak için bilgisayarının başına geçmiş. Kara kara ne yazacağını düşünüyor. Günlerden pazartesi, sabah vakti, içinden bu güzelim ülkenin güzelim hikâyelerini yazmak, bunları okurlarıyla paylaşmak geçiyor ama yapamaz, bütün güzel hikâyeler donup kalmış sanki, yazarın yüreği de. Gözü televizyon ekranında hâlâ umutlu, bir alt yazının geçmesini bekliyor: “Tüm tutuklu milletvekillerinin Meclis’e girme yolu açıldı!”
\nUmudunu yitirmemeye çalışırken gözleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sosyal paylaşım sitesi Twitter’da yayımladığı bir fotoğrafa takılıyor. Cumhurbaşkanı kendisine oldukça yakışan spor bir kıyafetle, arkada dağ dorukları gözüken Erciyes yaylalarında yaşlı bir çobanla konuşuyor.
\nHarika bir fotoğraf, yazar ülkesinde seçimlerin yeni yapıldığını ve seçilen dokuz milletvekilinin hukuk adına, hukukun ana ilkeleri çiğnenerek Meclis’e gönderilmediğini bilmese bu fotoğraf onu mutlu edebilir. Sanki Cumhurbaşkanı Finlandiya ya da Norveç gibi demokrasinin en gelişmiş bir ülkesinde, dağlara çıkmış da, aman da aman çobanlarla konuşuyor.
\nAma öyle değil; yazar fotoğrafta görünen dağların hemen ardında bambaşka acıların yaşandığını biliyor.
\nYazar o coğrafyada çok dolaştı. Bu dolaşmaları sırasında, o dağların arasına sıkışmış acılı kent Hakkâri’de, yaşlı bir adam yanından hiç ayrılmadı. Ne yaptığını bilmez bir haldeydi, durmadan hep aynı sözleri mırıldanıyordu. “Ben onu yüreğime gömdüm.” Yazar, başkalarından dinledi: Bir güneşli sabahta, davullar eşliğinde, bir at arabasının arkasında çırılçıplak iki ceset kentte dolaştırılmış. Ve çırılçıplak davullar eşliğinde ilan edilmiş: “Bunlar kimin cenazesiyse gelin alın!” Adam at arabasında yatan çırılçıplak kızını o an tanımış, ama öylece evinin kapısında durmuş, tek bir adım atamamış ve at arabası davul eşliğinde uzaklaşmış. O günden beridir adam, hep aynı sözleri söylermiş: “Onu yüreğime gömdüm.”
\nYazar, o coğrafyada çok dolaştı. Bu dolaşmalarından birinde, kadim kent Diyarbakır’da, küçücük bir sınıfta gencecik çocuklar, ona, onlar için gökyüzünün ne anlama geldiğini anlatıyorlar. Biri sesi titreyerek “Gökyüzü benim için korku demektir” diyor. “Hele de geceleri.”
\nDerin bir soluk alıp başlıyor hikâyesine: “O zamanlar ben çocuğum ve gecenin gelmesini hiç istemiyorum. Çünkü gece kapıların, pencerelerin sımsıkı kapanması demek. Çünkü gece karanlık demek, ışık bizim buralarda tehlikelidir. Bütün ışıklar söner ve biz yataklarımızı pencerenin dibine çekeriz. Çünkü kurşunun nereden geleceği belli olmaz ve bilir misiniz, kurşun seker. Ben hemen yatağa girerdim. Çünkü yatağın olduğu yer güvenlidir ve perdeyi usulca aralayıp, aya bakmak mümkündür.
\nÖyle, öylece aya bakardım; hâlâ da aya perdeyi aralayıp bakarım, ay müthiş bir şeydir. Binlerce hayal kurarım ona bakarak. O hayaller olmasa gece bitmek bilmezdi ve ben hayal kurdukça kurşun sesleri sanki donup kalırdı, yok olurdu.
\nNe mi hayal ederdim, sadece ışıkların korkusuzca yandığı bir mutlu geceyi.”
\nYazar hâlâ umutlu, gözleri televizyon ekranında, beklediği yazı bir türlü geçmiyor ve gene Cumhurbaşkanı’nın fotoğrafına bakıyor... Daha dün, Beyoğlu’nda ders verdiği atölyede, birbiri arkasından sıkılan kurşunlarla dersi yarılandı. Polis helikopterlerinin sesiyle öğrenciler ve öğretmen donakaldı. Hemen balkona koştular, hepsinin yüreği ağzında, öğrencilerden biri “Balkondan çekilin” diye haykırdı. “Kurşun seker!”
\nCumhurbaşkanı’nın çobanla konuştuğu yerde ne kurşun sesi var, ne de acılı anaların, kardeşlerin ağıtları oradan duyuluyor. Cumhurbaşkanı çobanla neşeli bir sohbete girmiş besbelli, yazar da hep neşeli sohbetler, neşeli hikâyeler umuyor. Hâlâ umuyor.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Çiçekçiyi yumrukla öldürmüştü: İstenen ceza belli oldu
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti