Jale Özgentürk

Yeni yüzyılın TÜSİAD’ı

13 Aralık 2023 Çarşamba

Türkiye’nin demokratik ve planlı yollardan kalkınmasına ve Batı uygarlığı seviyesine çıkarılmasına yardımcı olmak...

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği adıyla 1971’de imzalanan bu amaçla kuruldu TÜSİAD. TÜSİAD’ın kurucuları Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı, Sakıp Sabancı, Selçuk Yaşar, Raşit Özsaruhan, Ahmet Sapmaz, Feyyaz Berker, Melih Özakat, İbrahim Bodur, Hikmet Erenyol, Osman Boyner, Muzaffer Gazioğlu olmak üzere 12 iş insanıydı...

Dernek, Türkiye’nin çalkantılı siyasi ve ekonomik ikliminde hep etkin rol oynadı. 1979’de verdiği ilanlarla Ecevit hükümetini düşürdüğü iddiaları hâlâ hatırlanıyor.

Uzun yıllar “patronlar kulübü” ya da “İstanbul dükalığı” tanımlamalarıyla adlandırılan TÜSİAD, Türkiye’nin dışa açıldığı 1980’lerden itibaren daha liberal bir yöne evrildi. 1990’larda Demokratikleşme Raporu, Kürt Raporu gibi konularda hazırladığı radikal raporlarla sancılı ve tartışmalı bir değişim süreci geçirdi.

AKP dönemi TÜSİAD için ciddi bir sınav oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şimşeklerini defalarca üzerine çeken TÜSİAD, İstanbul sermayesi olarak tanımlanıyordu. Erdoğan’ın eleştirilerinden biri şöyleydi:

İstanbul sermayesi her zaman nedense kendisini, söyledim buna da gücendiler, Anadolu sermayesinden bile kopuk görüyor. Anadolu sermayesini aralarına almadılar.”  

Aradan geçen 12 yılda TÜSİAD bu konuda önemli değişiklikler yaşadı. Önce adını Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği olarak değiştirdi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli bir adım attı.

Daha sonra 2021’de Anadolu’ya açıldı. Kurucu ailelerin çok istekli olmadığı yönetim kurulu başkanlığını Anadolu girişimcilerinin sesi olan ve TÜRKONFED başkanlığı da yapmış bir isme, Orhan Turan’a verdi.

TÜSİAD’A SEÇİM 8 ŞUBAT’TA

Turan’ın görev süresi 8 Şubat’ta yapılacak genel kurulda sona eriyor. Bir dönem daha başkanlık yapacak mı hem kendi ailesine hem de TÜSİAD’ın kurucu ailelerine bağlı.

Bu konuda henüz karar verilmemiş. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan görevini bırakacağını Ankara’da yapılan son istişare konseyi toplantısında söyledi. Yerine gelmesi gereken isim Arzuhan Doğan Yalçındağ. Ancak yönetimi belirlemede hâlâ etkin olan aileler bu konuda bir karar açıklamadı.

Turan ise başarılı bir başkanlık dönemini geride bırakıyor. Çalışmaları sadece hükümetin yanlış politikalarına verdiği yerinde ve hızlı tepkilerle sınırlı kalmadı. Dünyanın gündemindeki yeşil dönüşümden toplumsal cinsiyet eşitliğine pek çok soruna da odaklandı.

TÜSİAD’ı sessizlik kulvarından çıkarıp yeniden görünür kıldı. Turan yönetiminin bir yıl boyunca çalıştaylarla oluşturduğu ve büyük heyecanla lansmanını yaptığı “Cumhuriyetin İkinci Yüzyılına Girerken Türkiye” başlıklı raporu yeni bir dönemin habercisi.

Orhan Turan’a bu çalışmayla ne hedeflediklerini sordum. Turan, yüksek istişare konseyinde kamuoyuna sunulan bu çalışmayı bir “rapor” değil “söyleşme” olarak niteliyor, “Türkiye’de kutuplaşmanın, ötekileşmenin aşılabilmesi için artık konuşmak gerekiyor” diyor.

Bu çalışmanın “geleceğin inşası” için önemli çıktılar verdiğini söylüyor Turan: 

Örneğin sendikaları konuştuğumuz toplantıda DİSK, Hak-İş, Türk İş ve TİSK yani işveren sendikası da katıldı. Çevre ve kalkınma başlığında bir araya gelenler arasında sanayici de vardı iklim aktivistleri de.

TÜSİAD, Türkiye’de diyalog için bir yol açmaya çalışıyor. Çalışmanın ana çıktısını ise şöyle vurguluyor:

Ortak gelecek için Cumhuriyet ve demokrasinin güçlü şekilde bütünleştirilmeye ihtiyacı var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları